Teslim olmadý halkýyla birlikte kazandý

Ýslâmî veya muhafazakâr olarak adlandýrýlan politikacýlarýn genelinde hep bir geri adým görülürdü.

Herhangi bir mevzuda açýklama yapýldýktan sonra medyada birkaç tepki yazýsý veya haberin çýkmasýyla hemen savunmaya geçerler ve "Sözlerim çarpýtýldý" þablonuyla geri adým atarlardý.

Geri adým atmalarý için küçük bir haberin çýkmasý yeterdi. Hele de Genelkurmay'dan bir açýklama gelmesin, sözleri gündem olan politikacýyý "Bizim baþýmýza bela mý olacaksýn" diye önce kendi partisi linç ederdi. Bizlerin nefes almasýnýn bile suç sayýldýðý o günlerde bizleri temsil iddiasýndaki politikacýlarýn pýsýrýklýðý karþý tarafý daha da azdýrýyordu.

Bu arada, evet, "Eski Türkiye"de Genelkurmay her þey hakkýnda açýklama yapardý. Genelkurmay fýndýk alým satým fiyatlarý hakkýnda açýklama yapsa yadýrganmayacaðý günleri yaþadýk.

Maalesef halkýnýn önünde mücadele vermesi gerekenlerin bu vahim halleri tabana da sirayet etmiþti. Mütefekkir Salih Mirzabeyoðlu bu hususta bizlere þu ikâzý yapýyordu: "Bizde iki þey birbirine karýþtýrýlýr... Dikkat edin... Pýsýrýklýk baþka þeydir, terbiye baþka þeydir... Küstahlýk baþka þeydir, vakar da baþka þeydir... Terbiyeli olun, ama pýsýrýk olmayýn; küstah olmayýn ama vakur olun..."

Ne zaman ve nerede dik durulmasýný iyi bilmek gerekiyor. Düþünelim: 15 Temmuz Anadolu'yu iþgal teþebbüsü sýrasýnda Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan dik durmayýp teslim olsaydý... Batýcý Gezi Ayaklanmasý'nda teslim olsaydý... 17/25 Aralýk yargý darbesinde teslim olsaydý... Daha bu hâdiselere sýra gelmeden, iktidarýnýn ilk yýllarýnda 28 Þubat cuntasý artýklarýnýn baskýlarýna boyun eðseydi...

Ýþte Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ý hususi kýlan bu: Dik durmayý biliyor, doðru bildiði yolda geri adým atmýyor!

Baþbakanlýðýnýn ilk yýllarýndaki bir MGK toplantýsýnda Erdoðan'ýn, dönemin Hava Kuvvetleri Komutaný Cumhur Asparuk'un irtica söylemlerine baþlamasý üzerine "Kes ulan" diye baðýrdýðýný biliyorduk.

O dönemde Erdoðan'ý dik duruþuna dair yeni bir vakayý toplum, birkaç gün önce Akit TV'ye çýkan, dönemin Genelkurmay Ýstihbarat Baþkaný Ýsmail Hakký Pekin'den öðrendi. Muharrem Coþkun'un sorularýný cevaplayan Pekin döneminde yapýlan bir askeri þurada Erdoðan'ýn laiklik histerisi içerisindeki komutanlara karþý dik duruþunu anlatýyor: "Genelkurmay Ýkinci Baþkaný Orgeneral Ergun Saygun bana, 'Türkiye'deki irticai faaliyetlerle ilgili takdim hazýrlayýn, Baþbakan'a sunalým' dedi. Bazý özel okullardaki irticai faaliyetlerle ilgiliydi. Ýstihbarata Karþý Koyma Baþkaný Tuðgeneral, 'Komutaným, geçen sefer de böyle bir þey oldu. Baþbakan kýzdý, baðýrdý, bir sürü laf söyledi. Söyleyin yapmasýn' dedi. Sayýn Cumhurbaþkaný o zaman baþbakandý. 2006 Aralýk Þûra'da da ayný þey olmuþ. Baþbakan kýzmýþ. Ýkinci baþkana gittim, anlattým. "Yok. Hazýrlayýn" dedi. Þûra baþladý. Baþbakan ile Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Yaþar Büyükanýt toplantý masasýnýn baþýnda yan yana oturuyorlar. ÝKK Baþkaný Tuðgeneral çýktý anlatýyor. Baþbakan da not alýyor. Sayýn Cumhurbaþkaný dedi ki, 'Bunu bana niye anlatýyorsunuz?' Bir defa hukukçularýn görüþü farklý dedi. Geçen sene de söyledim, 'Kimi kime þikâyet ediyorsunuz. Beni bana mý þikâyet ediyorsunuz. Geçen sene de bunlarý söyledim. Bunlar sizin iþiniz deðil. Burasý onun yeri deðil. Beni bunlarla sýkýþtýrmaya mý çalýþýyorsunuz?' dedi. Biz bunun üzerine daha baþka sözleri duymamak için dýþarý çýktýk. Bu arada Genelkurmay Baþkaný Büyükanýt, "Sayýn Baþbakan'ým çok aðýr konuþuyorsunuz' dedi. Cumhurbaþkaný þûrayý yarým býraktý çýktý. Genelkurmay Baþkaný da arkasýndan gitti. Sonra þûraya tekrar döndü ama o brifing devam etmedi. Zaten bu Yüksek Askeri Þûra'daki son brifing oldu."

Cumhurbaþkaný Erdoðan o gün dik duruþunu göstermeyip, kendisine ve halkýna 'brifing' adý altýnda yapýlan hakaretleri ve aþaðýlamalarý dinleseydi bugünleri göremezdi. O dik durdu halk da dik durdu.

"Dik dur eðilme, bu halk seninle" sözünün sadece bir slogan olmadýðý görülmüþ oldu!