Türk birliði “ittifaký” ve “dahasý”, Erdoðan “liderliði”nde olur!

Konjonktür bizi yeni durumla karþýlaþtýrdý. Doðal ittifaklar dönemi baþladý baþlamasýna ama, bu fýrsatý yakalamak "vizyon" ve "revizyonist" akla muhtaç.

Liderlerin önemi tam da bu muhtaçlýk döneminde fazlasýyla fark edilir.

Ýçinde bulunduðumuz dönem; "kimliksiz", "deðersiz" ve "sýnýrsýz"; meçhulü olan bir dönemdir.

Demografiyi "azaltma" hesaplarýnýn yapýldýðý bir dönemde, birde "cinsiyetsizleþtirme" yolunu açan bir durum söz konusudur. "Kimliksiz", "milli-deðersiz", "cinsiyetsiz" ve "dinsiz" ...

Korkunç bir durum deðil mi?

Evet, çünkü kendini kaybedenin tutunacak dalý, topyekûn deðerlerdir. Yani; aile yapýsý ve dini...

Böyle bir dönemden geçerken, bu arada yeni doðulan ittifaklar söz konusu.

Türk Birliði olarak tanýmladýðýnýz ortak deðerler sistemi, aðýrlýklý oluþuma bir de bu gözle bakýlmalý.

Demografik olarak çoðaldýkça, direniþ gücü bir o kadar fazlalaþýr. Evet ekonomik iþ birliði, devletlerin elini güçlendirir ama; bu el "deðerler sistemi" ile kalýcý olur ve "bin-yýllýk" yapýyý oluþturur.

Baþkan Erdoðan, bu çetin dönemin "siyaset inþasý" konusunun, usta ismi.

Türkiye için sonuç veren adýmlarý ve eserleri, tüm kardeþ ülkelerin nezdinde Türkiye'yi "doðal-cazibe" merkezine dönüþmesini saðladý.

Erdoðan faktörü o kadar önemli ki, Türkiye ve Türk Birliði fikrinden oluþacak yeni gücü "engellemek" için, Erdoðan ve siyasetini "devre dýþý" býrakma gayretlerini; giderek daha "açýktan" icraata döküleceðini göreceðiz .

Türk Birliði fikri, uzun ve derin geçmiþe baðlý olsa da; bu fikrin fiili oluþuma dönüþmesi, þüphesiz Erdoðan döneminin ve vizyonunun sonucudur.

Kafkasya, Afrika, Orta Doðu ve elbette Türkistan üzerinden gelecek "inþasýný", üzerine uzun yýllarýný veren de Erdoðan ve vizyoner liderliðidir.

Orta Asya devletlerinin yapýsýný, sosyolojini ve devlet yönetme formatýný da yoruma eklersek, bir çok küresel güçlerin etkisi ve çatýþmasý arasýnda bulunan Türk Devletleri ile ortak yol haritasý çizebilmek, karþýmýzda önemli bir baþarý "hikayesidir".

Peki, neden bu fikrin neticeye ulaþmasý Erdoðan'la olur?

Bu coðrafya; "güç", "lider" ve "etki" odaklý bakar siyasi-hikayelere. Coðrafyanýn kendisi, milli-diriliþ modelini öne sürüyor zaten. Türk devletleri modellerini, ne Batý ne de tamamen Doðu modelleri ile kýyaslayamayýz.

Erdoðan ile birlikte dayatma deðil, "ortak-kazaným" modelini benimsedi bu coðrafya...

Erdoðan'la birlikte kendini "güvende" hissetti...

Çünkü sözüne ve adýmlarýna "güvendiði" isimdir Erdoðan...

Batý veya Doðu'dan gelen rüzgarla deðil, Anadolu'daki, Selçuklu, Osmanlý ve Türkiye'den gelen geleneðe güveniyor bu coðrafya.

Rusya'nýn coðrafya üzerindeki baþarýsýnýn esas nedeni de bu idi. Deðerler "zihniyetine" dokunmadý, siyasi "baðlýlýðý" önemsedi. O nedenle Türkiye'nin diktiði aðaçtan, 200 yýllýk direkt müdahalesi olan Rusya'dan, daha fazla ve erken meyve toplamasý mümkün olacak.