Montella'nýn Almanya maçý sonrasý yaptýðý açýklama þöyleydi: "Yüzyýllardýr Türk milleti önde gelen bir ruha sahip! Takýmýmýz, milliyetçilik ruhunu sonuna kadar sahaya yansýtýyor! Hani 1-0 geriye düþtükten sonra o asla pes etmeyen ruh var ya... Ýþte bundan bahsediyorum! Teknik ve taktik olarak her þeyi görebilen bir takýmýz ama asýl fark yaratan futbolcularýn milliyetçi ruhu! Ben de bu milliyetçilik ruhuyla hareket eden takýmýmla gurur duyuyorum. Takýmlarýn seviyesini belirleyen iþte bu ruhtur!"
Türk futbolunun ruhunu ve özünü yansýtan bu tasvirin Ýtalyan teknik adamdan gelmesi ne kadar da gurur verici. Almanya maçý azim ve emeðin getirdiði baþarýnýn bir niþanesi oldu adeta. Öte yandan keþke Türk futboluna ülke sýnýrlarýmýz içinde, tüm yönleriyle, týpký Montella'nýn bahsettiði ruhla sahip çýkýlsa demekten kendini alamýyor insan. Dilerim bu bakýþ açýsýyla tüm kirlilikten arýnmýþ þekilde, tertemiz bir futbol gündemi konuþma þansý yakalayabiliriz. Montella'yý tebrik ediyor, Milli Takýmýmýza Galler karþýlaþmasýnda baþarýlar diliyorum.
Kulüpler Birliði göreve
Türk futboluna gölge düþüren kronik sorunlarýn çözüm merkezi Kulüpler Birliði olmalý. Avrupa'da benzer yapýlar sorunlara acil çözümler bularak, ülke futbolunu geliþtirmek adýna köklü revizyonlar yapýp, çaða uygun yöntemler kullanýyor. Þimdi gelelim kendi Kulüpler Birliði yapýmýza ve ortaya koyduðu yol haritasýna.
Ülkemizde futbol, maddi ve prestij açýsýndan geriye gidiyor. Çare TFF ve Kulüpler Birliði organizasyonu olmalý. Ancak birlik ve kulüplerin baþkanlarý, çözümleri genellikle gündelik ve popüler sorunlara odaklanarak bulma eðiliminde. Hakemlerin magazinsel hali, mektuplaþmalar ve TFF yapýsýnýn dedikodu ile yürütülmesi konularý gündemin baþköþesinde. Bu durum, kronik sorunlarý ve köklü deðiþimleri engelliyor ama bu kýsýr döngü kimsenin de umurunda deðil.
Maddi açýdan geriye giden yayýn ihalesi ve Passolig'in taraftar üzerindeki olumsuz etkilerine dair ciddi bir çaba görülmüyor. Yayýn ihalesi, futbolun kurtuluþu açýsýndan kritik bir öneme sahip. Ancak bu konuda kamuoyuna yansýyanlar oldukça sýnýrlý ve bu konuya dair hâlâ birlik saðlanabilmiþ deðil.
Taraftarýn en büyük sorunu olan Passolig'in yasakçý zihniyetine karþý atýlan adýmlar konusunda da yeterli çaba sarf edilmiyor. Genel olarak, gündelik sorunlarý deðil, köklü çözümleri bulmak herkesin görevi, özellikle de Kulüpler Birliði'nin. Taraftar ve taraftarlýk arasýna büyük engel koyan Passolig konusunda takýmýna gönül veren futbolseverleri mutlu edecek bir hamle yapýlmasý þart.
Beþiktaþ'ýn hali ahvali
Beþiktaþ'ta baþkanlýk yarýþý geldi çattý; sezon baþýnda Beþiktaþ yönetimi, her ne kadar "Þampiyon olacaðýz" dese de bunun popülist bir söylemden öteye gidemeyeceðini hemen herkes biliyordu!
Galatasaray ve Fenerbahçe yönetimleri, özellikle de yeni sponsorluklar marifetiyle kadrolarýný güçlü bir þekilde takviye ederken, Beþiktaþ hem sponsorluk hem de transfer yarýþýnda oldukça gerilerde kaldý.
Þöyle ki, hemen hemen aklýselim herkes "Makas açýldý, açýlýyor," vurgusu yapmaya baþlamýþtý! Beþiktaþ yönetimi sadece bu konuda deðil, yaptýðý yeni transferlerde de son derece özensiz ve vurdumduymaz davrandý! Hani daha düþük bir bütçe ile yola çýkarsýn, takýmý gençleþtirirsin, insanlar buna da saygý duyar; ama aldýðýn oyuncular ile verdiklerin arasýnda uçurum varsa, iþte buna kimse katlanmaz. Hele hele rakiplerin arayý açtýðý bir dönemde! Önce bu transferlere onay veren hoca gider, sonra da menajerlere esir olanlar.
Nitekim þu anda kongre kararý alan Beþiktaþ'ta iki baþkan adayý var.
Peki bu adaylarýn ortak özellikleri nedir?
Ýkisinin de daha önce kongrelerde aday olup rakiplerine kaybetmiþ olmalarý. Hasan Arat daha fazla kurumsallaþma, profesyonelleþme ve tesisleþme diyor. Beþiktaþlýlýk söylemlerini öne çýkarýyor.
Rakibi Adalý ise devre arasý flaþ 3-4 transfer yapýp, futbol takýmýný acilen toparlamaktan, yani daha çok günü kurtarmaktan bahsediyor. Sonrasýna bakýlacak!
Hangi aday kazanýrsa kazansýn, bu üç büyüklerin birbirinden aslýnda bir farký yok. Hepsi de borç bataðý içinde, kasa tamtakýr, ama popülist söylemler tam gaz! Ne yazýk ki profesyonelleþemediler, kurumsallaþamadýlar; alt yapýlarýný, tesislerini çaðýn gereksinimlerine uyduramadýlar, finansmanlarýný kendi þirketlerindeki kadar dahi idare edemediler ve hâlâ bir kurtarýcý arayýþýndalar...
Ne diyelim, bu yaklaþýma?
Allah kurtarsýn...