Geçtiðimiz yazýda Türkiye'nin yaþlanan nüfusundan ve gelecek yýllarda birçok ülkede yaþlanan nüfusun olumsuz etkilerinden bahsetmiþtim. Bu haftaki yazýmda ise TÜÝK rakamlarýndan bir diðer dikkat çekici husus ise yalnýz yaþayan birey sayýsýndaki artýþ.
Son yýllarda, Türkiye'de tek kiþilik hane halklarýnýn sayýsýnda önemli bir artýþ yaþanýyor. Türkiye'de tek kiþilik hane halký sayýsý, son 10 yýlda yüzde 77,2 artarak 2023'te 5,2 milyona yükseldi. Bu rakam, Türkiye'nin toplam nüfusunun yaklaþýk yüzde 6'sýna denk geliyor. Bu durum, toplumsal yapýda ve yaþam tarzlarýnda önemli deðiþikliklerin bir göstergesi olarak deðerlendirilmeli.
Peki, Türkiye'de tek kiþilik hanelerin artmasýnýn nedenleri nelerdir?
Birinci neden, Türkiye'de nüfusun yaþ ortalamasýnýn giderek artmasý. TÜÝK verilerine göre, Türkiye'nin yaþ ortalamasý 2023'te 33,4 olarak hesaplandý. Bu rakam, 2014'te 30,7 idi. Buna baðlý olarak, daha fazla yaþlý bireyin tek baþýna yaþamayý tercih etmesine yol açýyor.
Ýkinci neden, evlilik oranlarýnýn azalmasý ve boþanma oranlarýnýn artýþý. Türkiye'de 2023'te 1 milyon 48 bin 253 evlilik gerçekleþirken, 202 bin 311 boþanma oldu. Bu rakamlar, 2014'te 1 milyon 165 bin 68 evlilik ve 131 bin 830 boþanma olarak kaydedilmiþti. Bu geliþmelere baðlý olarak insanlar evlenmeye daha geç karar veriyor veya bazýlarý hiç evlenmemeyi tercih ediyor.
Üçüncü neden, ülkemizde kentleþme oranýnýn artýþ göstermesi. Türkiye'nin kentleþme oraný 2023'te yüzde 93,5 olarak belirlendi. Bu oran, 2014'te yüzde 91,8 idi. Þehirlerdeki yaþam koþullarýnýn deðiþmesi ve iþ olanaklarýnýn artmasý, bireyleri kentlere çekiyor. Bu da tek kiþilik hanelerin artmasýna yol açýyor. Konut üretiminde tek odalarý evlerin artýþý bu deðiþimin dolaylý göstergesi.
Dördüncü neden, Kovid-19 salgýnýnýn sonrasýnda bütün dünyada olduðu gibi ülkemizde de bireysel yaþam alýþkanlýðýnýn deðiþmesi. Salgýn döneminde insanlar, sosyal mesafe kurallarýna uymak, kendilerini ve sevdiklerini korumak için daha fazla evde kalmayý tercih ettiler. Bu da insanlarýn bireyselleþmesine ve sivil toplumdan uzaklaþmasýna neden oldu.
Avrupa Komisyonunun yaptýðý bir çalýþma da Avrupalýlarýn yüzde 7'si kendisini yalnýz hissettiðini bildiriyor. Araþtýrmaya göre Ýtalya, Hollanda ve Fransa toplumdan uzak yaþayanlarýn oranýnýn en fazla olduðu ülke. Öyle ki, Yalnýzlýk sorunu ile ilgili çalýþma ve kampanya yürütenler, farkýndalýk yaratýlmadýðý ve harekete geçilmediði sürece insanlarýn giderek daha da yalnýzlaþacaðýna dikkat çekiyor.
Hollanda'nýn Rotterdam kentinde, evinin koridorunda yatan bir kadýnýn 10 yýl önce öldüðünden kimsenin haberi yoktu. Kapý arkasýnda biriken mektuplarý fark eden bir görevlinin polisi aramasýyla, 74 yaþýndaki kadýnýn yýllar önce hayata gözlerini yumduðu ortaya çýkmýþtý. Dönemin Saðlýk Bakan Sözcüsü; "Büyük bir þehirde, birinin 10 yýldýr hayatta olmadýðýnýn fark edilmemesi büyük bir þok' olduðunu açýklýyor.
Yalnýzlýk sadece Hollanda'da deðil, Avrupa genelinde de yaygýn bir problem. O kadar ki Ýngiltere ilk kez yalnýzlýktan sorumlu bir bakanlýk kuruldu. New Economics Foundation'ýn tahminlerine göre 1,2 milyon Ýngiliz kronik yalnýzlýk çekiyor.
Her 3 Fransýz yetiþkininden biri yalnýz yaþýyor ve 12 yaþýn üzerindeki nüfusun yüzde 12'sinin aile, arkadaþ, iþ arkadaþý gibi herhangi bir sosyal çevresi bulunmuyor.
Berlin'de Yalnýzlýkla Mücadele Komisyonu kurulmasý önerildi. 3,5 milyonluk þehirdeki evlerin neredeyse yarýsýnda sadece bir kiþi yaþýyor ve her yýl en az 300 kiþi yalnýzlýk nedeniyle evinde fark edilmeden hayatýný kaybediyor.
Türkiye, uzun bir süredir genç nüfusuyla ve sýcak sosyal iliþkileriyle tanýnan bir ülke olarak öne çýkýyordu. Ancak, Avrupa'da yaþanan toplumsal deðiþimlerin benzerleri maalesef ülkemizde de görülmeye baþladý. Geleneksel aile yapýsýndan uzaklaþma, göçün artmasý, teknolojinin etkisi ve kentleþmenin hýzlanmasý gibi faktörler, Türkiye'nin sosyal ve toplumsal dokusunu deðiþtiriyor.