Türkiye'nin yeni merkezi

Cumhuriyetin ikinci yüzyılını "Türkiye Yüzyılı"na dönüştürecek olan atılım dönemi fiilen başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cumartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yemin edip, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde göreve başlamasının ve akşamına kabinesini açıklamasının ardından takvim resmen işliyor artık.

Önümüzdeki beş yıl görkemli bir inşa sürecine tanık olacağız.

21 yılda tam bağımsızlık çizgisini tesis etmeyi başaran Türkiye için önümüzdeki ilk beş yıl dışarıda askeri ve siyasi gücün artırıldığı, içeride refahın ve kardeşliğin pekiştirildiği yıllar olacak.

YASAMA VE YÜRÜTMEDE MİLLİ İRADE

Bunu yapacak Başkan'ı ve Meclis'i Millet seçti. Üstelik seçimini tartışmaya yer bırakmayacak nezihlikte yaptı.

AK Parti'nin en fazla sandalyeye sahip olduğu Yasama organında çoğunluk Cumhur İttifakı'nda.

AK Parti zaten 21 yılda ülkeyi tüm çalkantılardan çekip çıkaran, gerçekleştirdiği sessiz devrimlerle çağ atlatan parti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi yolculuğuna başladığı ilk yıllardan itibaren nadide bir özelliğe sahip olduğunu gösterdi. Çalışkan, fedakâr, samimi, millete hizmet aşığı karizmatik bir lider olduğunu artık dünya söylüyor.

ŞİMDİ MERKEZ DAHA GENİŞ, DAHA KAVİ

Ve yeni sistemle birlikte AK Parti'nin güç birliği yaptığı ortakları da var.

Erdoğan'ın temsil ve takip ettiği siyasi çizgisi, "Büyük Türkiye" mefkuresi sadece kendisini ve partisini destekleyen milyonlar tarafından değil çok sayıdaki siyasi parti ve siyasetçi tarafından da destekleniyor.

Dirayetli bir devlet adamı olduğunu her daim gösteren Devlet Bahçeli yönetimindeki Milliyetçi Hareket Partisi ve Şehit Muhsin Yazıcıoğlu'nun mirasına sahip çıkan Mustafa Destici yönetimindeki Büyük Birlik Partisi Cumhur İttifakı'nın kıdemlileri.

Onlarla ortak ülküye baş koyan sosyal demokrat Demokratik Sol Parti, Rahmetli Erbakan'ın devamı Yeniden Refah Partisi, dindar Kürtlerin bölgeden temsilcisi Hüda-Par ve Ata İttifakının Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan ile Türkiye'nin siyasi merkezi çok daha geniş, çok daha kavi.

Türkiye Yüzyılı işte bu sağlam zeminde inşa edilecek.

CHP HEM EN YAŞLI HEM EN OLGUNLUKTAN UZAK

Millet İttifakı bileşenlerinin de çok parçalı, şirazesiz ve amaçsız olduğu gerçeğinden hareketle yeni dönemde terörle mücadele, milli değerlerin ve menfaatlerin korunması konularında CHP ve HDP'nin yalnız kalacağını öngörebiliriz.

En yaşlı parti olmasına rağmen sandıktan çıkan milli iradeye saygı duyma, kazananı tebrik etme, anayasa gereği Cumhurbaşkanı Meclis'te yemin ederken ayağa kalkma gibi en temel konularda bile siyasi olgunluktan uzak CHP.

İlginç biçimde devlet yönetme yetkinliğine sahip olmadığını göstermekten vazgeçmiyor.

Parti içinden-dışından yükselen "Kılıçdaroğlu istifa" çağrıları Kılıçdaroğlu'nun kılıç darbeleriyle sönümlendi gitti. Birkaç cılız sesi saymazsanız CHP'ye umut bağlayan insanların değişim istemeye bile mecali yok artık.

RAKİPLERİNİ DE YIPRATTI

"Büyük kurtarıcı", "değişimin sesi" falan diye takdim edilen ama büyükşehirlerde üç yılda pörsüyen iki belediye başkanının da yıpranmadık yanı kalmadı.

Meral Akşener'in çiğnenen onurunu tamir etmek amacıyla Kılıçdaroğlu'nun iki yanına yasladığı belediye başkanları, Bay Kemal tarafından seçim sürecinde kullanıldı, bir kenara atıldı. Seçim hezimetinin sahneye eriyen yüzleri oldular.

İlk zamanlar "bu omuzlar ne yükler taşır" imalarıyla iddiasını ortaya koyan İmamoğlu, sandık hezimetinin ardından cesaretini topladı, "değişim şart" bile dedi ama Kılıçdaroğlu'nun "olur"unu bir türlü alamadı.

Belli ki daha önce Muharrem İnce'nin tâbi tutulduğu "lime lime etme stratejisi" Kılıçdaroğlu'nun olası rakiplerinin gözünü korkutuyor.

İyi Parti'de de var benzer haller, dip sesler.

CHP sırtında Meclise taşınan küçük partiler ise bir tür onur mücadelesinde.

Her ne kadar kendi başlarına edinemeyecekleri bir statüye Kılıçdaroğlu'nun hırsı sayesinde ulaşmış olsalar da, İyi Parti'nin geçen dönem HDP tarafından azarlanması gibi CHP sıralarından kendilerine yönelecek başa kakmalara boyun eğmek zorunda kalacaklar.

Bakalım neler olacak.

Cumhur İttifakı dayanışma içinde Türkiye Yüzyılını inşa etmenin coşkusunu ve onurunu yaşarken muhalefet partileri kulp takmakla uğraşacak.

Belki de aralarından bu onuru paylaşmak isteyenler çıkacak, kim bilir.