Ukrayna-Rusya: Devletler mi, şirketler mi kazanır?

Dünyanın yeniden dizaynı, her zaman 'büyük felaketler kurgusu' ile mümkün olmuştur. Ne hikmet ise hep altından, büyük finans kapitalinin istediği "yöntem" çıkmıştır.

Uzun yıllardır yazıyorum... Devletlere karşı şirketlerin; finans kapitalinin savaşlarını yapıyoruz. İkinci dünya savaşının çıkışını, esasında İngiliz kaynakları üzerinden okumak gerekiyor. Doksanların başında tek kutuplu dünya, Sovyetlerin çöküşü ve sonrasında oluşan yeni haritalar, yönetim değişimleri özellikle 'Sovyet ekolü siyaseti' anlayışı; renkli devrimlerle son bulmalıydı. Rusya bunun çoğuna mani oluyordu...

Yeltsin dönemi sonrası Rusyası, farklı biçimde meydana yeni ve eski Rusya modelinin çıkmasını sağladı. Bununla birlikte kendi içinde çelişkiler, yolsuzluk ve baskı yöntemleri de devreye girdi. Bu eski Sovyet coğrafyasını etkiledi. ABD'nin giderek gözden düşen imajı, ABD için rahatsızlık nedeniydi. Irak'ın işgali, '11 Eylül sonrası Ortadoğu'da meydana çıkan gruplar' tüm Ortadoğu'nun dokusu ve kaderini olumsuz etkiledi. 1. Dünya savaşı sonrası yıkılan Ortadoğu coğrafyası, bir de 80'lerin sonlarından itibaren tekrar yıkım sürecine girdi. İslam değerleriyle oynanıldı. Ortaya vahim bir çıkmaz çıktı. Doksanların başında hayranlıkla bakılan ABD, Ortadoğu'da devletlerin yıkımına liderlik ederken, başka coğrafyada kendilerine yönelik umutlar birer birer soluyordu. Bu noktada Rusya tekrar cazibe merkezi olmaya başlıyor ve borçlarını ödüyordu. Eski Sovyet coğrafyası, insanlarının en fazla evine ekmek götürdüğü ülke haline geldi. Herkese ekmek kapısı olan pozisyonu, Rusya eksenli politikaları kalıcı kılmaya başladı.

Ve Ukrayna!

Ukrayna elinden alınırsa, 'Rusya çökecek tezi', Amerikan stratejistlerinin 90'ların başından kitaplara konu ettikleri ana başlıklardı. Ukrayna Batı operasyonlarının merkezi konumu haline geldi. Gürcistan'da denemelere müdahil olmayan Batı, Ukrayna'da Rusya'ya güvenli hareket etmesi için zemin oluşturdu. Gürcistan-Krım üzerinden sesin yüksek çıkmaması, Rusya'nın daha rahat hareket etmesine; Ukrayna genelinde işgale girmesini sağlamayı başardı.

'Rusya'nın ekonomik çöküşünü' hedefleyen bu durum, yüz binlerle eski Sovyet coğrafyası insanı ve çevre ülkeleri için; yeni yıkımın başlangıcıdır.

Sosyolojik olarak oradaki başarısızlık çevredeki tüm ülkeleri kapsar. Ekonomik olarak patlamaya neden olur. Geriye göçler ve ekonomik denge bozulursa; Ukrayna örneği gelişmeler Azerbaycan-Orta Asya üzerinden de karşımıza yeni durum olarak çıkıverir. İşte burada meselenin boyutu çok önemli.

Devletler hukukuna göre dayanma gayreti içindeki liderlerin sahneden çekilmesini sağlamak hevesi, Macron ve Zelenskiy modeli yeni siyasetçi anlayışını besler mi? Zamanla göreceğiz...

Ama açık olan şey şu ki; Putin finans kapitali ve küresel finans mekanizması ile karşı karşıyadır.

Eğer küresel sistem başarılı olursa, arkasından başka örneklere de şahitlik edeceğiz. Ülkeler içinde değişim dönüşüm kendi kodları ve doğal süreç ile geliştiğinden, bu evolüsyon iyidir ve gereklidir. Ama kurgu ve suni yöntemlerle olanlar; revolüsyon ve dağıtım sonucunu tetikler. Nitekim tarihteki 1'inci ve 2'nci dünya savaşı sürecini yeniden okumamız; nasıl bir yıkım hedeflendiğini bize anlatabilmektedir.

Rusya ve Ukrayna arasındaki derin bağ, hiç kuşkusuz sarsıldı. Ama hiç çözülmeyecek kalıcı kodlar ve ABD'nin diktiği fidanlar dahil, bir zaman sonra muhakkak ki sorgulanacaktır. Sosyolojik olarak buradan çıkarılacak dersler çok fazla.Rusya kendi hataları ile yüzleşecek ve yüzleşmekte... Ukrayna bu yıkımın tek taraflı adresinin Rusya olmadığını irdeleyecek.

Tüm bunları okurken, devletler kaybeden; şirketler kazanan taraflar olarak karşımıza çıkacaktır. Olaylara bakarken, küçük tepe savaşları ile başımızın karıştırıldığı, yüksek dağların istilası sürecini gözden kaçırmazsak faydamıza olur.