Üniversiteler niçin önemli?

Üniversitelerimize giriþle ilgili veriler bir tartýþma baþlattý. Birkaç matematik sorusuna doðru cevap vererek fizik, kimya ve mühendislik bölümlerini kazanma imkâný vardý gençlerimizin. Þimdi eksi puan alsa bile öðrencilerin bazý lisans programlarýna girdiði basýna yansýdý.

Bu tablonun sorumlusu üniversiteler deðil. Üniversiteye gitmeden önce gençlerimizin niteliðini artýralým. Orta öðretimde ortalamayla sýnýf geçmeye izin vermeyelim. Baþarýyý doðru tanýmlayalým. Çocuklarýn becerilerini ve yeteneklerini keþfedelim. Eleþtirilen birçok baþlýk artýk 21. yüzyýl becerileriyle aþýlabilir. Bakanlýk da zaten bu hususta adýmlar atýyor.

Bizde geç üniversiteleþme, toplumda üniversiteyi çok kýymetli hale getirdi ve kutsallaþtýrdý.

Erken Cumhuriyet döneminde üniversite reformu yapýldý. Darülfünun Ýstanbul Üniversitesi adýný aldý, ÝTÜ ise 1773 reformuyla kurulan Mühendishane-i Bahr-i Hümayun'un devamý oldu. Ankara Üniversitesi ise kurucu kadronun gözbebeði olarak inþa edildi.

Menderes döneminde KTÜ, Ege Ünv., Atatürk Ünv., ODTÜ kuruldu. Ardýndan Demirel, Özal ve Erdoðan dönemlerinde üniversite sayýsý daha da arttý.

Selçuk, Çukurova, Erciyes gibi üniversitelerimiz yarým asýrlýk bir geçmiþe ulaþtý. Bir dönemin yeni üniversiteleri þimdi takdir ettiðimiz iþler baþarýyor.

Bilkent'ten sonra 1990'lar vakýf üniversitelerinin yaygýnlaþtýðý ve hayýrsever ailelerin yaný sýra açgözlü tüccarlarýn da eðitim sahasýna girdiði bir dönem oldu.

2000'ler ise Erdoðan'ýn her þehre havalimaný ve üniversite götürme idealiyle yurdun her tarafýna ulaþtý.

Bizde üniversite tahsili bir statüye dönüþtü ve 1980'lerde neredeyse üniversite kazanamayana kýz vermediler. 78 kuþaðý sokak olaylarýndan dolayý üniversite okuyamadýðýný söylerken mahcup ve ezikti.

ÖSS'den düþük puan alan öðrenci ÖYS'ye hazýrlanýrken sivilceleri çýkar stresten kilo alýrdý.

-Komþunun kýzý týbbý kazanmýþ sen 2 yýllýk bile tutturamadýn, diyen anneler genç kýzlarý eve kapatýrdý.

-Aman benim çocuðum da üniversite okusun, diyenler eldekini avuçtakini dershanelere verirdi.

Kimi dar gelirli aile de bedava okutuyorlar, diyerek çocuklarýný elleriyle cemaatin derece sýnýflarýna teslim ederdi.

Toplumsal baský üniversiteli olma arzusunun esas kaynaðý. Bilinçaltýmýzda ise geri kalmýþlýk sendromu yatýyor. Diyar-ý küfrün beldeleri ve kâþaneleri artýk televizyondaydý. Bizim de kalkýnmaya, bilime, teknolojiye ihtiyacýmýz vardý.

YÖK'ün yerleþtirme istatistikleri bizi rahatsýz etse de eðitime eriþimin kolay olmasý önemli. Dünyada da her üniversite ayný nitelikte deðil. Üniversite sýralamalarý ayýrt edici zaten. Ama üniversiteye eriþim çok önemli. Bakkal çocuðu iþletme okusun ve tezgâhýný büyütsün, çiftçi çocuðu ziraat mühendisi olsun, ata meslekleri daha nitelikli hale gelsin ki dünyayla yarýþan bir ülke olalým.

Üniversiteleri doðrudan istihdam kapýsý görmek yerine gençlerin topluma uyum saðladýðý, ötekiyle buluþtuðu, sosyalleþtiði alanlar olarak görmek zorundayýz. Üstelik gençlerimiz hem çalýþýp hem okuyabilir. Üniversitelerimizin þehirlerimizi dönüþtürdüðünü, þehirlerimizi dünyaya açtýðýný da unutmayalým.

Kütahya'nýn Pýnarlarý

Bu hafta Kütahya'da Dumlupýnar Üniversitesi'nde bir panele davet edildim. Deðerli bilim insaný Rektör Prof. Dr. Süleyman Kýzýltoprak'ýn üniversiteyle ilgili bilgilendirmesi ve gelecek vizyonu etkileyiciydi. Boðaziçi Üniversitesi mezunu Rektör Kýzýltoprak, özellikle Türk dünyasýna vakýf. TÝKA'da saha tecrübesi olan tarih, edebiyat, estetik, kamu diplomasisi gibi birçok sahada yetkin bir entelektüel olan Rektör Kýzýltoprak, Kütahya'ya gittiðim akþam öðrencilere sinema bileti almýþ ve onlarý Þehit Öðretmen Aybüke filmine götürmüþtü.

Dumlupýnar Üniversitesi'nde 45000 öðrenci mevcut. 1 enstitü, 11 fakülte ve 14 yüksekokul var. 1992'de kurulan 32 yaþýndaki üniversitenin özellikle 15 Temmuz tasfiyelerinden sonra öðretim üyesi kalitesi artmýþ durumda. Üniversitenin uluslararasý öðrenci potansiyeli çok yüksek. Yurt sorunu olmayan bu devasa kampüsün spor ve sanat olanaklarý cezbedici. Güzel sanatlar ve eðitim fakültesi etkileyici. Ancak her mekân insanla deðerleniyor. Dumlupýnar'da tanýdýðým çalýþkan, donanýmlý, bu ülkenin geleceðine inanan öðretim üyeleri ülkemiz adýna umut vericiydi.

Bu kadim þehirden ayrýlýrken Kütahya'nýn pýnarlarýndan Gaybî'nin þiiri dilime dolandý:

Bir aðaçtýr bu âlem

Meyvesi olmuþ Âdem

Maksut olan meyvedir

Sanma ki aðaç ola

Bu sözlerin özeti

Kiþi kendin bilmektir

Kendin kendin bilene

Hakikat mirac ola.