Vatandaşa deprem konutu yapmadı; kendine boğazda villa yapmış!

31 Mart'a iki gün kaldı ama ne CHP kazanı duruldu ne CHP'nin İstanbul adayı üzerindeki şüphe bulutu dağıldı.

Kaynağı ve akıbeti belirsiz para kuleleriyle ilgili soruşturmada İstanbul Başsavcılığına ifade veren isimler İmamoğlu'nu kara deliğin merkezine çekerken asıl bomba eksik mal beyanıyla patladı.

1,5 MİLYAR DEĞERİNDE ÜÇ LÜKS VİLLA

Meğer Ekrem İmamoğlu İstanbul Boğazının en güzide noktalarından Emirgan'da 1 buçuk milyar TL değerinde üç adet havuzlu, lüks villaya sahipmiş ve bunları mal beyanında gizlemiş!

Skandal durum kamuoyuna yansıyınca villaların kendisine ait olduğunu kabul etmek zorunda kaldı CHP'li Başkan.

Ama hem kendinin hem eşinin üstüne kayıtlı onlarca evi, arsası, dükkanı, altını dövizi olan İmamoğlu'nun bu üç villayı neden sakladığı anlaşılamadı.

Aslında anlaşılmayacak bir tarafı da yok meselenin.

Belli ki İBB Başkanı olduktan sonra edindiği ve kaynağını açıklamakta güçlük çektiği için sakladı üçüz villaları İmamoğlu.

Bir de tabii güvensiz evlerde can korkusuyla yaşayan İstanbullular bundan hoşlanmaz ve bana oy vermez diye düşündü muhtemelen.

TAM BİR KURNAZLIK ÖRNEĞİ

Üçüz villaları nasıl sakladığı ortaya çıktı ama.

Buna göre 1,5 milyar TL değerindeki villalar Güllüce Tarımcılık adında bir şirkete ait görünüyor. Şirketin sahibi İmamoğlu'nun yakın arkadaşı, Akvaryum AVM'nin de sahibi olan Ali Nuhoğlu. Nuhoğlu, Güllüce Tarımcılık'ı 2021'de kuruyor ve üzerinden bir hafta geçmeden ilk yatırımını (tarımla alakası olmayan bir alana) yapıyor. Emirgan'da üç villa satın alıyor.

İmamoğlu ise 7 Mart'ta mal beyanında bulunduktan sadece saatler sonra, aynı gün içinde yani, bu üç villayı Güllüce Tarımcılıkla beraber alıp kendisine ait İmamoğlu İnşaat'a devrediyor!

Oh ne temiz iş (!) dediğinizi duyar gibiyim!

Hem şeffaflıktan, dürüstlükten, temiz siyasetten bahsedip hem de hülle yöntemiyle devleti ve milleti yanıltmaya çalışan "kirli siyasetçi" profili değil mi Allah aşkına şu ortaya çıkan?

İMAMOĞLU'NUN TUZU KURU, OLAN VATANDAŞA OLACAK

Buraya kadar olan kısım İmamoğlu'nun şahsını ilgilendiriyor ve yaptığının bedelini siyasi ya da hukuki olarak kendisi öder.

İngiliz The Economist dergisinin uzmanlara sorarak hazırladığı habere göre 2030 yılına kadar İstanbul'da 7 ve üzeri deprem potansiyeli yüzde 60 oranına yükselmiş. Zaman daralmış.

Gerçek bu.

Haliyle İmamoğlu'nun depreme karşı lakayt davranması milyonlarca İstanbulluyu ve Türkiye'nin bekasını ilgilendiriyor doğrudan.

İBB Başkanının şımarıklığının, tuzu kuruluğunun bedelini belki on binlerce insan canıyla, kesilecek kollarıyla bacaklarıyla, yaşayacakları travmalarla ödeyecek. Allah korusun.

MURAT KURUM 650 BİN KONUT YAPACAK, ONA DA KARIŞIYOR!

Hal böyleyken yaklaşan İstanbul depremine karşı son 5 yılda sadece çalıştay yaptı İmamoğlu.

Önümüzdeki 5 yıl için ise "kentsel dönüşüm yapacakların önünü açmayı" vaat etti!

Ne büyük çaba ne büyük hizmet ne büyük fedakarlık...

son 5 yılı boş geçirmemiş ama İmamoğlu. Hakkını yemeyelim.

Sonuçta Emirgan'da kendine üç lüks villa yapmış!

Güçlü rakibi Murat Kurum'un "5 yılda 650 bin konut yapacağım" sözüyle alay ederken, "yapılamaz, olmaz, yapılmamalı" derken kendisini ve ailesini güvenli ve gayet konforlu ortamlarda yaşatacak İmamoğlu!

"İstanbul nimet nimet" demesi boşuna değilmiş yani!

İSTANBULLU EN ÇOK DEPREMDEN KORKUYOR!

Halbuki deprem kadar İstanbullunun deprem korkusu da bilimsel gerçek.

Özdemir Araştırma'nın İstanbul genelinde 10-25 Mart tarihleri arasında 408 bin kişiyle yaptığı ankete göre İstanbullunun en büyük korkusu deprem. En büyük derdi depreme hazırlanmak.

Katılımcıların yüzde 84'ü ise beklenen İstanbul depremine karşı hazırlık yapılmadığını düşünüyor.

Çünkü yapılmadı, İstanbullu bunu biliyor.

Çünkü İmamoğlu 2019'da İstanbul'a vaat ettiği kentsel dönüşüm sözünü yerine getirmedi.

2019'dan 2024'e kadar her yıl 20 bin olmak üzere toplam 100 bin konutu yenileyeceğini söylemişti oysa. Yapmadı.

İBB AK Parti'de iken 1 milyar 13 milyon olan deprem bütçesini 340 milyona düşürdü. Vatandaşın canını kurtaracak deprem konutlarından esirgediği parayı kendi reklamı için harcadı ama.

Ayrıca aşırı riskli bulunduğu için yıkım kararı kesinleşen 974 meskeni yasal süre dolduğu halde yıkmadı hala.

Deprem karnesi kırıklarla dolu İmamoğlu'nun.

ELAZIĞ DEPREMİNDE KAYAK TATİLİ YAPTI!

Elazığ depremi olduğunda Murat Kurum gece gündüz depremzede vatandaşın hizmetine koşarken İmamoğlu Elazığ'a şöyle bir uğramış, reklam amacıyla birkaç fotoğraf çektirdikten sonra soluğu Palandöken kayak merkezinde almıştı.

Sırf bu örnek bile kimin vatandaşın derdiyle dertlendiğini kimin kendinden başka kimseyi önemsemediğini apaçık gösteriyor.

Gözü görenlere, kulağı işitenlere, yüreği "aman İstanbul'a bir şey olmasın" diye titreyenlere diye elbette.

Bu açıdan 31 Mart İstanbul için bir tür ölüm-kalım seçimi gibi.

İmamoğlu'nun bir kez daha seçilmesi ise İstanbul'un intihar gibi. Allah saklasın.