Cumhuriyet sonrasý kurgulanan ve muvazzaf þahýslar eliyle eðitimde çuvallayalým diye türlü planlar yapýlan dönemleri ara ara kaleme aldýk. Bunu malumatfuruþluk dürtüsü olmaksýzýn derdimizin tezahürü olarak önceledik.
Bu minvalde son günlerde eðitim sistemimizdeki bazý aksamalarýn düzeltilmesi adýna çalýþmalar yapýlýyor. Eðitimi ve nesilleri dertlenmiþ ruhlarýn gayretlerini akamete uðratmak için birileri de çomak sokma derdindeler.
Dünyanýn en müreffeh ülkesi olduðu iddia edilen Finlandiya, eðitimi bir sevdaya dönüþtürürken, bizdeki "izm ve din savaþýnýn" tavþan kaç, tazý tut misali bir sürtüþmeye dönüþtürülme çabasý ne ile izah edilebilir?
Köy Enstitüleriyle baþladýðýný kabul ettiðimiz bu sürtüþmeyi mehter mecazý ile ifade etmek isterdik ama mehter takýmý bile "iki ileri bir geri" gider. Oysa bizim duçar kaldýðýmýz sürtüþme eðitim modelleri "bir ileri iki geri" modunda iþledi yýllardýr.
Ülkesi adýna, nesilleri inþa adýna hazýrlanmaya çalýþýlan eðitim modeline takoz koyma çabasý nedendir?
Toplumlarda istikrarýn sürmesi ve kültürün aktarýlmasýnda en büyük rollerden birisi eðitimcilerindir; eðitimindir. Çocuklarda geliþmeye ve bilgiye ilginin oluþturulmasý, gelecekte büyük ve mutlu bir toplum olabilme gayretinin artmasýný saðlayacaktýr.
Bu bilinçli düþünme tarzý temelden kazanýlan bir beceridir.
Eðitim yeknesak bir bilgilendirme icrasý olamaz.
Temelinde inançlara ve kültüre aykýrýlýk olmadan kazanýlan bilgiler kiþiyi olduðu noktadan çok daha yüksek noktalara taþýr.
Kýymetli bilginin bilince dönüþmüþ hali ise bir otoritenin olduðu gerçeðiyle dünya hayatýný þekillendirmektir. Allah'tan baþka bir otoritenin olamayacaðý bilgisi insana insan olduðunu hatýrlatýr.
Teknoloji ile hýzla ilerleyen yaþamýn içerisinde özellikle gençlerin sýkça karþýlaþtýðý ve onlarýn 'izm endeksli ve Allah'a gerek duyulmayan (!) bir eðitim anlayýþý kazanmalarýný amaçlayan bir eðitim sistemi bizi Finlandiya seviyelerine taþýr mý?
"Adam olmak", ya cebi dolu olmak ya da yüksek bir makamýn sahibi olmakla sýnýrlandýrýlmaya çalýþýlýyor. Bir de bunlarýn yanýna seküler bir anlayýþ ve Kemalist ideoloji yerleþtirildi mi yeme de yanýnda yat!
"Ýnsan" olabilmenin bir anlamý olmamalý mý? Ya "Müslüman" kalabilmenin ve Müslüman ölebilmenin manasý?
Dijital çaðda yaþýyoruz. Teknoloji parmaklarýmýzýn hareket alanýnda. Tek dokunuþla insan olmamýþ ya da insanlýktan çýkmýþ onlarca makam sahibi, þöhret budalasý görmüyor muyuz?
Öyle zamanlar müþahede ettik ki bu ülkede, dünyalýklarýný dünyalara sýðdýramayanlar eliyle ezildik, ötekileþtirildik ve hesap sorulduk.
Oysa dünyalýklarýný bir baþarý olarak görmeyenler, dünyaya, dünyalýklarýný sýðdýrmaya çalýþanlardan daha kolay hesap verecektir.
Makamý-mevkii, serveti-þöhreti, rütbesi kýdemi ne olursa olsun, insanoðlu hep âcizdir.
Bu acziyeti bir din savaþýna çevirmenin gereði var mýdýr?
Dünya malý uðruna, statü sevdasýna, 'izm ve ideolojisini din kabul ederek Müslümana ve Ýslam'a saldýranlar, aidiyetini, namus ve haysiyetini pazarlayacak kadar adileþen þahsiyet yoksunu kimseler; yoksulluðumuzu elimizdeki karneye onaylattýðýmýz, baský, þiddet, zulüm, hakaret, tehditlerin eksik olmadýðý mazimizin eðitimini kurgulayanlar deðil miydi?
Þimdi düþünelim lütfen; tek derdi Allah'a ve O'nun dini Ýslam'a savaþ açmak olan bir eðitim sistemi ile gençlerimizi ve geleceðimizi telef etmek pahasýna "tavþan kaç, tazý tut" yarýþýnýn devam etmesine gerek var mý?
Eðitim yuvalarý din savaþlarýnýn yapýldýðý arenalar deðil ki!
Terör devleti Ýsrail'in bebekleri, çocuklarý Müslüman bir neslin yaþamasýný engellemek için katletmesiyle 'izm ve din savaþlarýnýn yapýlmaya çalýþýldýðý bir eðitim arenasýnda çocuklarýn telef edilmesi arasýndaki fark nedir?
Kendi ayaklarý üzerinde saðlam bir þekilde duran, seçimlerini inançlarý ve kültürel farkýndalýklarý üzerinden yaparak kimliðini kendisi oluþturan bireylerin yetiþmesine katký saðlamak baþarýmýzýn ve eðitim sistemimizin ser tacý olmalýdýr anlayýþý ve bilinciyle çalýþan bakan ve ekibine STK'larýmýzýn ivedilikle destek olmalarý þarttýr!
Klavye delikanlýlarýný da mindere davet ediyoruz elbette!
Sosyal medyada münakaþayla ülkesini savunma sevdasýnda olan politize olmuþ gayretkeþ kardeþler!
Körebe oyunundan býkmadýnýz mý?
Eðitim, kültür sanat, aile mesela! Umurunuzda deðil mi?
Oysa ülkeyi ve toplumu ayakta tutan, diri tutan ve geliþtiren üç kuvvet vardýr: Aile, Eðitim ve Kültür.