Ferudun Niðdelioðlu
Ferudun Niðdelioðlu
Tüm Yazýlarý

Yeter! Býçak kemiðe dayandý!

Halil Umut Meler'e yapýlan alçak saldýrýnýn ardýndan yaþananlar açýkçasý beni iyiden iyiye umutsuzluða sevk etti. TFF Baþkaný Mehmet Büyükekþi'nin, her tarafýndan yapmacýklýk akan "yeterrrrr" serenadýnýn ve TFF dýþýndaki tüm futbol paydaþlarýný suçlayan açýklamasýnýn ardýndan Kulüpler Birliði de bir açýklama yaptý. Baþkan Ali Koç yaþanan tabloda herkesin payý olduðunu ve kimsenin sorumluluk almaktan kaçmamasý gerektiðini söyledi. Ardý ardýna yapýlan bu iki açýklama bir arada deðerlendirildiðinde son derece çarpýcý bir durum ortaya çýkýyor. TFF, kendisi dýþýndaki tüm futbol paydaþlarýný olayda sorumlu görürken; Kulüpler Birliði, sorumluluðu TFF dâhil tüm paydaþlara yüklüyor. Ýki açýklamanýn ortak noktasý, kulüplerin yaþanan olaydan sorumlu oluþu. Eðer Ali Koç, sehven bu þekilde bir açýklama yapmadýysa Halil Umut Meler'e yönelik saldýrý ile sonuçlanan süreçte kulüplerin sorumluluðunu da kabul etmiþ oluyor. Bence Ali Koç, bugün okuduðunda açýklamasýnýn bu bölümüne yeni bir izah yapmak zorunda hisseder kendisini. Aksi takdirde "Sosyal medyada kulüplerin yaþanan süreçte hiçbir sorumluluðu yok" diyen, adeta bu düþünceyi hâkim kýlmak için kendini parçalayan, gazeteci görünümlü fenomen troller boþa düþmüþ olacak. Bana soracak olursanýz, sürecin bu hale gelmesinde hem kulüplerin hem de TFF yönetiminin müþterek ve biri diðerine eþit sorumluluklarý var.

Ne var ki ne TFF ne de Kulüpler Birliði meselenin çözümü için sahip olduklarý yetkiyi kullanmýyor, sorumluluk alamýyorlar.

Hepsinin nutku tutuluyor.

Peki mesele nedir?

Hakemlerin düþük performansý. Bu performansýn bu halde olmasýndan kim sorumlu? Tabii ki MHK. O vakit futbolun patronu TFF Yönetim Kurulu, MHK'ya hesap soracak. Ya da MHK'nýn hesabýný kesecek.

Kulüpler Birliði ne yapacak. MHK'ya hesap soramayan TFF Yönetim Kurulu'nun hesabýný kesecek, TFF'yi olaðanüstü seçimli genel kurula götürecek ve yönetim kurulunu deðiþtirecek. Kulüpler Birliði toplantýsýnda 15 kulübün TFF Baþkan ve yönetimin istifasý yönünde görüþ bildirdiði söyleniyor. Kulüpler Birliði, BM Güvenlik Konseyi deðil. Oy çokluðu ile kararlar alýnýyor ve hiçbir kulübün veto hakký yok. Madem 15 kulüp istifa istiyor, neden Kulüpler Birliði açýklamasýnda TFF Baþkaný ve Yönetim Kurulu'nun istifasý istenemiyor? Kulüpler Birliði Baþkaný Ali Koç'un açýklamasýnda bu sorunun cevabý var aslýnda. Ali Koç açýklamasýnda, "Bugüne kadar Türk futbolunun sorunlarýný sadece TFF Baþkanýndan dinleyen Cumhurbaþkanýmýz ve diðer bakanlarla görüþme talebimizi de bakanýmýza ilettik" diyor. Yani Ali Koç diyor ki, "Haziran 2023'te TFF Baþkan ve yönetimini bizler seçtik. Ama aslýnda seçtiklerimiz bizim adayýmýz deðillerdi. Bize dayatýldýlar. Biz de onlarý seçmek zorunda kaldýk. Þimdi memnun deðiliz. Çözüm için devlet büyüklerimiz bizi bir dinlesin lütfen."

Diyecek tek kelime bulamýyorum arkadaþlar. Koca koca kulüp baþkanlarý ve düþtükleri duruma bakýn lütfen. Kapalý kapýlar ardýnda TFF'ye meydan okuyan koskoca kulüp baþkanlarýnýn, mikrofon önünde nutku tutuluyor, "istifa" diyemiyorlar. Beyler demirden korktuysanýz neden trene bindiniz?

O vakit inin o trenden.

Cesaretleri sýfýr

Taraftarlarý gördüðünüzde kürsüleri yumruklayarak, hamaset dolu sözlerle millete "en büyük muhalif benim" pozu vermekle olmuyor bu iþler. Hadi cesaretle "Ne TFF, ne MHK, ne hakem meselesi, memleket (futbol) elden gidiyor" desenize. Olmuyor beyler olmuyor.

Bu konuda bir de analiz yapalým. Þimdi bunu bir satranç oyununa benzetelim. Diyelim ki þöyle bir oyun oynandý. Önce piyonlar hareket ettirildi. Sonra sýrasýyla fil, kale, at hamleleri yapýldý. Sonunda vezirler ve þahlar kaldý oyun alanýnda. Diyelim ki kulüpler, devlet büyükleri ile konuþtu ve TFF Baþkanýna "þah" dediler. Devlet büyüklerinin de desteði ile þah mat oldu. Geride ne kaldý? Kazanan tarafýn þahý ve veziri ile kaybeden tarafýn veziri. Bu görüntüde bir taraf zafer kazandý. Peki gerçekte durum böyle mi? Bir düþünün kaybeden þah kimin þahýydý? Þahýný kaybeden senin þahýný ve vezirini affeder mi?

Bunun üstüne, mat olan þahtan sonra geriye kalan vezir kim. Kalan vezir, mat olan þahýnýn sonunu unutur mu? Bir daha bu sonu yaþamamak için zafer kazandýðýný düþünen þah ve vezirini affeder mi? Bir baþka yazýmýzda böyle bir satranç oyunu simülasyonunu gerçek hayata yansýtarak isimler üzerinden oynayalým. Olasý TFF Baþkan adaylarýna bir bakalým. Onlarýn ismi üzerinden durumu okumaya çalýþalým.

Kimse neden isyan etmiyor

Ha bir de þu nokta dikkatimi çekmiyor deðil: TFF üzerinden yapýlan bütün sorumluluk ve hesap sormalar, Mehmet Büyükekþi ve Yusuf Günay üzerinden yapýlýyor. Milli takým üzerinden de Hamit Altýntop ismi tartýþýlýyor. Peki diðer yönetim kurulu üyeleri Ýbrahim Burkay, Yalçýn Orhan, Agah Ruþen Çetin, Mustafa Eröðüt, Alkýn Kalkavan, Haluk Kalyoncu, Müslüm Özmen, Ali Düþmez, Volkan Can, Erman Kalkandelen, Ramazan Üçdan, Þafak Müderrisgil'in hiç mi sorumluluklarý ve verecek bir hesaplarý yok? Bunlar arasýnda 10 yýldýr vazgeçilmez TFF yönetim Kurulu üyesi olanlar da var. Ýki eski TFF Baþkaný'nýn damadý da var. Hatta Ali Koç'un dava ve yol arkadaþý da var. Bunlarýn hiç mi sorumluluklarý yok? (Ýçlerinde iyi iþler yapanlar da var kuþkusuz) Ha diyebilirsiniz ki, Mehmet Büyükekþi onlarý icraatlarýna ortak etmiyor. E peki o vakit bu isimler neden orda duruyorlar, tepki koyup, yanlýþlara ortak oluyorlar ve istifa etmiyorlar? Neresinden bakarsanýz bakýn, tutarsýzlýk.