Ýki yüz yýldýr Batýlýlaþma maceramýz sürüp gidiyor. Münevver ve mütefekkir insanlarýn bu süreci tenkit ederek yaptýklarý tebliðler; Batý'nýn iyi ve faydalý iþleri yerine gereksiz þeylerini almamýz olmuþtur.
Geçmiþe yönelik haklýlýk payý büyük olan bu tenkide konu olan hal-i pürmelalimiz günümüzde de geçerliliðini sürdürüyor.
Dünya on yýllardýr Batý'nýn bilim ve teknolojide yaptýðý devrimlerden etkileniyor. Biz ise, Tanzimat sonrasý Jön Türkler ve Ýttihat ve Terakki ile zirveye çýkan Batýlýlaþma serüvenimizde rotayý ve ibreyi bir türlü tutturamadýk.
"Yükselebilmek için mutlaka Batýlýlaþmamýz gereklidir, her bakýmdan batý milletlerini taklide mahkûmuz" hastalýðýna yakalandýk.
Batý'nýn teknolojik geliþmeleri yerine Batý yaþam tarzýný ithal ettik. Bu da yeme içmemizden giyimimize, ahlaki yaþantýmýzdan beþerî münasebetlerimize birçok alanda etkiledi bizleri.
"Batýlý gibi yaþama" konusunda yapýlan bu büyük yanlýþ toplumu daha büyük yanlýþa sürükledi.
"Batýlýlaþma" mevzuu derin. Etraflýca deðinmek icap eder. Merhum Mehmet Akif'in bu büyük yanlýþ için ifade ettiði veciz sözünü aktararak iktifa edelim: "Ýþleri var dinimiz gibi, dinleri var iþimiz gibi..."
Bize bakan yönüyle Akif'ten mülhem ironik bir Batýlýlaþma yazýsý yazmaya çalýþalým.
Terör devleti Ýsrail'in Gazze'de yaptýðý katliamlara karþý dünyada ve ülkemizde yapýlan protesto gösterilerinde de bu yanlýþý net bir þekilde görebiliyoruz.
Dünyanýn hemen her ülkesinde "halklar" Ýsrail terör devletinin çocuk, yaþlý, hastane, ibadethane fark etmeksizin yapmýþ olduðu katliama karþý tek yürek olmuþ durumdalar. "Halklar" kelimesini özellikle vurgulamak istedik çünkü "yönetenler" terör devleti Ýsrail'in yanýnda olmaktan ve ona destek vermekten geri durmuyorlar.
Avrupa'da ve ABD'de halk tarafýndan düzenlenen protesto gösterilerinde bir düzen ve organizasyon göze çarpýyor. Binlerce, on binlerce insan meydanlarý doldurarak katil Ýsrail'e olan öfkelerini dile getiriyorlar. Bunu yaparken de öylesine güzel yapýyorlar ki...
Hep bir aðýzdan söylenen "Özgür Filistin" marþý ve buna eþlik eden koreografiler çok güzel görüntülerin ve anlarýn yaþanmasýna vesile oluyor.
Protestolar sýrasýnda bir emtiaya veya insana yönelik saldýrýlar söz konusu deðil; çünkü onlar da biliyorlar ki, bir zihniyetle mücadele ediyorlar, masum insanlarla deðil. Ellerinde taþýdýklarý dövizlerde zihnin üreticilik ve zekâ yönünü görmek mümkün.
Yapýlan protestolar o kadar zararsýz ki göstericilere etraftan baþkalarý müdahale etmiyor. Onlarý susturmaya çalýþmýyor veya zýt fikirleri ileriye sürmüyor.
En önemlisi de bu gösterilerin hemen her Batý ülkesinde yapýlýyor olmasý. Ýnsanlýk, insanlýk adýna ayaða kalkmýþ ve tek yürek olmuþ gibi...
Spor kulübünden sanatçýsýna, sporcusundan TV yýldýzýna varýncaya kadar herkesi bu protesto faaliyetlerinin içerisinde görebiliyoruz.
Bir de ülkemizdeki yapýlan protestolara bakalým...
Bir gazlý içecek markasýný boykot edeceðiz, gelirlerine zarar vereceðiz derken tam tersi borsada tavan yaptýrýyoruz.
Avrupa ve ABD'de ise bir kahve dükkâný zincirine ait maðazalarýn yapýlan protesto ve boykot sonucu kapanmak üzere olduðu haberleri geliyor.
Biz ayný kahve maðazalarýný protesto edeceðiz derken adeta vandallaþýyoruz. Çalýþanlarý darp ediyor, kahve içenlerin kahvelerini yerlere döküyor, sandalyelerin üzerinde tepiniyoruz.
Sonuç, sýfýra sýfýr elde var sýfýr.
Ýnsanlýk adýna deðil de insana indirgenmiþ protestolar sonucu bu kahve maðazalarý lebalep dolu ve ticari faaliyetlerine devam ediyor. Üstelik kahve içenin kahvesine zarar verdiðimiz insanlarýn savunduðumuz davaya gösterdiði tepki de cabasý...
Yorgun argýn toplu taþýma araçlarý ile evine dönmeye veya iþine yetiþmeye çalýþan insanlar birdenbire ortaya atýlan ve yüksek sesle Ýsrail'i protesto etmek için nutuk atan veya þiir okumaya çalýþanlarýn sesleri ile irkiliyorlar.
Bunu yapan insanlarda orada bulunanlarýn tepkileri ile karþýlýyor. Yani atýlan taþ ürkütülen kurbaðaya deðmiyor... Aksine ters motivasyonla mesele Arap ve din düþmanlýðýna istinaden cerahatin akmasýna sebep oluyor.
Batýlý aktivistlerin terör devleti Ýsrail'e silah götüren bir gemiyi durdurmaya çalýþmak gibi bir eylemi varken neden biz Arabistan'da oynayan Batýlý bir futbolcudan medet umuyoruz!
Fevri çýkýþlar yerine Batýdaki gibi akla, göze ve vicdana hitap eden yüzbinlerin kendiliðinden iþtirak ettiði protestolara niye þahit olamýyoruz?
Özel hayata müdahale etmeyi, þov olduðu aþikâr olan kýþkýrtmalarý neden tercih ediyoruz?
Ýki yüzyýllýk hastalýðýmýz bu konuda da nüksetti ve yine Batýlýlaþamadýk!
Hulasa, tepkiyi de daha akýllýca ve kuralýna uygun yapmalýyýz ki kaþ yapalým derken göz çýkarmayalým.