"Ben söylemiþtim," demenin üzüntüsünü yaþýyorum. Halil Umut Meler'e yapýlan saldýrý adým adým geldi. Herkes izledi. Herkes bu saldýrýyý teþvik etti. Þimdi herkes çok üzgünmüþ gibi numara yapýyor. Artýk çok geç. Türkiye'nin FIFA listesinin en tepesindeki hakemine süper lig maçý bitiminde alçakça bir saldýrý oldu. Bu elim olayýn izlerinin silinmesi için üç beþ yýl geçmesi gerek. Bundan sonra ülkemizde oynanacak uluslararasý maçlarda kulüp takýmlarýmýzýn da, milli takýmýmýzýn da iþi çok zor. FIFA da UEFA da Türkiye'yi yüksek riskli ülke kategorisine alacak. Gelecek hakemler, olasý þiddet konusunda uyarýlacak, bu olaylara dair daha hassas davranacak ve tolerans sýnýrý düþecek. Lig maçlarýna yabancý hakem atamasý da, Avrupa'da maç oynamak da büyük ölçüde hayal olacak.
Kulüp yönetimlerinin periyodik hakem bildirileri, sosyal medyadaki gazeteci görünümlü trollerin bölücü faaliyetleri ve içerden haber alýp kendi arkadaþlarýný arkadan vuran hakem yorumcularýna dair buradan defalarca uyarýda bulunduk. Asýl muhatap TFF yerine MHK'ya yönelen çýkarcý eleþtirileri vurguladýk. Tüm bunlar bu olaylarýn fitilini adým adým ateþledi. Bir de üstüne zaten eðitimleri yetersiz, güvencesiz, birlikte hareket etmeyi bilmeyen, arkadaþý yerden yeren vurulurken kendi bekalarý için sessiz kalan, hakemlerine sahip çýkmayan TFF ve MHK tüy dikti. Bir de MHK'yý elde tutmak, kendinden olanlarý yüceltmek, ötekileri yerin dibine sokmak için uðraþan ve kendi iç siyaset kavgasýný veren Hakem Derneði'nin rolünü de unutmamalý. Böylesi bir yapýda futbol seyircisi ne yapsýn? Sürekli hakemler üzerinden pompalanan karanlýk kumpas teorileriyle, hakemlik müessesine hâlihazýrda zayýf olan güven ortamý yerle bir oldu. Kendi hatalarý, yanlýþ kararlarý, kadro ve teknik direktör tercihleri yüzünden kaybettiklerini, kýþkýrtýlmýþ taraftarlarýný sokaða dökme pahasýna telafi etmeye çalýþan kulüp yönetimleri ile tabuta son çivi de çakýlmýþ oldu.
Mühür kimde ise Süleyman odur
Hep söyledik. Bir kere daha söyleyelim. Þenes Erzik'in Türkiye'ye hediyesi olan dünyada eþi benzeri olmayan özerklik yasasý ile Türkiye'de futbolun patronu Türkiye Futbol Federasyonu ve baþkanýdýr. MHK, PFDK, Tahkim, Gözlemciler, Temsilciler Kurullarýnýn tamamý Federasyon Yönetim Kurulu tarafýndan atanmaktadýr. TFF Yönetim Kurulu ve baþkaný ise genel kurul tarafýndan seçilmektedir. Eðer MHK baþarýsýz ise onu deðiþtirecek olan TFF yönetim kuruludur. MHK'dan þikâyetiniz varsa ve TFF yönetim kurulu MHK'yý deðiþtirmiyorsa, siz genel kurulu oluþturanlar olarak TFF yönetim kurulunu deðiþtireceksiniz. Eðer TFF Yönetim Kurulundan memnunsanýz, onlarýn tercih ettiði kurullarý eleþtirmeyecek, onlarý deðiþtirmeyeceksiniz. TFF kurullarýnýn baþarýlý ya da baþarýsýz olmasýnýn hesabý TFF Yönetim Kuruluna aittir. TFF, hakemlerden memnun deðilse, muhatabý MHK'dýr. TFF'nin patronu olarak MHK'yý ancak TFF Yönetim Kurulu deðiþtirebilir. Gelinen noktada TFF, hakemlerin performansýndan ve MHK'nýn yönetiminden memnun olsa gerek ki, MHK hakemleri, TFF de MHK'yý deðiþtirmemektedir. Bu durumda gücünüz yetiyorsa siz TFF yönetimini deðiþtireceksiniz. Sorumlu yöneticilik bunu gerektirir. Yok gücünüz yetmiyor, TFF Yönetim Kurulunu deðiþtiremiyorsanýz, arkadan vesayet savaþý vermeyeceksiniz. Taraftarlarýnýzý kýþkýrtýp, güven müessesini iþinize geldiði gibi ayaklar altýna almayacaksýnýz.
"Kýþ geliyor"
Sanmayýn bizde olan diðer ülkelerde olmuyor. Belki de daha aðýr örnekler var. Özellikle ýrkçý yaklaþýmlar dünyada sporun yakasýna yapýþmýþ bir illet olarak her geçen gün büyüyor. Türkiye'de yaþananlara devletin seyirci kalacaðýný düþünmeyin. Bakýn, devlet denilen aygýt, yavaþ yürür ancak varacaðý yere mutlaka varýr. Devlet aðýr iþler ancak gereðini gerektiði zaman en sert þekilde yapar.
Halil Umut Meler'e saldýran Ankaragücü Kulübü Baþkanýnýn kim olduðuna bakmayan devlet, bu ortamýn arka planýnda at koþturanlarý da affetmez. Her þey bir sýra ile gerçekleþir. Bakýn RTÜK ilk adýmýný attý. Hakem yorum programlarý artýk mercek altýnda. Kimse artýk üstenci, sert ve hakemleri rencide edecek, onlarý zan altýnda býrakacak açýklamalarý artýk yapamayacaktýr. Yapan da sonuçlarýna katlanacak. Faal hakemlerin Hakem Derneði'nin yönetiminden çekilmesi de önemli bir adýmdýr. Artýk Hakem Derneði de MHK yönetimine hükmetmek için iktidar oyunlarýna giremeyecek, yandaþ yorumculara içerden bilgi vererek faal hakemleri arkadan vuramayacak, kendi adamlarýný parlatmak için baþkasýný harcayamayacaktýr. Ardýndan sosyal medya trollerine de sýra gelecektir. Geçtiðimiz haftalardaki trafikten anlaþýlan Adalet Bakaný ile Ýçiþleri Bakaný'nýn bu konuda devreye girdiði ya da gireceði. MASAK'ýn da sadece illegal bahis oyunlarý için deðil, spor medyasýnda hýzla yükselen fenomenleri de mercek altýna aldýðý kulaktan kulaða dolaþýyor. Kimsenin gözünün yaþýna bakýlmayacaðý bir dönemden geçiyoruz. Bakalým bu fýrtýna kimleri rahat koltuklarýndan savuracak? Meþhur dizide de söylendiði gibi "Kýþ geliyor."
Kolu kanadý kýrýk futbol
Pazartesi yaþanan zifiri karanlýk gecede, futbolun üzerinde milyonlar dönen bir endüstri olarak, sporla baðýnýn koptuðunu, bir mafya düzenine döndüðünü bir kez daha hicapla hatýrlamýþ olduk. Bu kadar çok paranýn döndüðü bir endüstride olacaðý da buydu. Kaç yýllýk kupa maçýmýzý bile birtakým hesaplar uðruna kendi topraklarýmýzda oynayamamak insanýn kanýna dokunuyor. Futbolun paranýn öznesi deðil, halkýn her kesimine ulaþan, yediden yetmiþe her yaþtan, her sýnýftan insanýn ortak ve milli paydasý olduðu o eski günleri çok özlüyoruz.