Zoraki ittifakta ihtilaflar derinleþiyor

Rusya ile Ukrayna arasýndaki savaþ üçüncü yýlýnda.

Skandallar peþ peþe geliyor...

Daha doðrusu, skandal bir savaþýn yeni itirafçýlarý var.

Almanya Þansölyesi Olaf Scholz onlardan biri.

Scholz, Ýngiliz askerlerinin Ukrayna'da füze atýþlarýna yardým ettiðini söyledi...

Bir kere, savaþ uzadýkça, Amerika'nýn stratejik kapanýnýn içinde þekillenen "zoraki ittifak" oluþturan ülkeler arasýnda ihtilaflar gün yüzüne çýkmaya baþladý.

Hatta...

Ukrayna bataklýðýndan kurtulmak için deyim yerindeyse birbirlerini ihbar etmeye baþladýlar.

Almanya Þansöyleyisi'nin sözlerine bu açýdan bakmakta fayda var.

Öte yandan bir ses kaydý ortalýðý karýþtýrdý.

Ses kaydý Rusya tarafýndan sýzdýrýldý.

Geçen Cuma yayýnlanan ses kaydýnda Alman askeri yetkililerin, Ukrayna'nýn talep ettiði Taurus adlý uzun menzilli füze konusunda brifinge hazýrlanýrken söyledikleri sözler askeri bir senaryonun parçasý dense de, Rus hükümeti Alman yetkililerden "açýklama" istedi.

Olaf Scholz bu konuda "Alman askerleri hiçbir þekilde Ukrayna'ya girmeyecek. Taurus füzelerinin satýþý da mümkün deðildir" açýklamasýný yaparken, ses kaydýndaki konularýn en hýzlý þekilde araþtýrýlacaðýný söyledi.

Alman basýný da bu konu üzerinde duruyor.

Söz gelimi Die Zeit gazetesi "Almanya için yüz kýzartýcý, hava kuvvetleri için bir felaket" baþlýklý haber yorumunda hükümetin tam bir fiyaskoyla karþý karþýya kaldýðý yorumunu yaptý.

Süreç hýzla ilerliyor.

Ve ittifak ülkeleri arasýndaki ihtilaflar daha da derinleþecektir bundan sonra.

Herkes kendi derdinde.

Avrupa'nýn birliði de bu noktadan sonra daha büyük imtihanlarla karþý karþýya kalacaktýr.

Ezberci hamakat ve baðýmlý aklýn(!) örgütlediði ideolojik körlükler, ülkemizde özellikle entelijansiya, istikrar döneminin kavramlarýyla olaylarý deðerlendiredursun...

Özellikle Batý Avrupa'da büyük bir kapýþmaya doðru ilerliyoruz.

Geçen yazýda dile getirdik...

Avrupa'da siyaset hýzla irtifa kaybediyor.

Politikacýlar çözüm merci olmaktan çýkýyorlar.

NATO'nun ve finans kuruluþlarýnýn oluþturduðu stratejileri uygulamaktan öteye geçmeyen politikalar, Amerika'ya baðýmlý bir Avrupa resmi oluþturuyor.

Bir kere þunun altýný çizelim:

NATO'nun stratejileri ve Ukrayna'daki savaþ sadece Rusya'yý kuþatmayý deðil, ayný zamanda Avrupa'yý ölümcül bir þekilde yaralamayý hedefliyor.

Dolayýsýyla...

Avrupa ülkelerinin içerideki politik baþarýsýzlýðý iki yönlü eðilimi artýrýyor.

Birincisi savaþ söylemi ikincisi ise politik radikallik.

Bu da uzun erimli stratejilerin oluþmasýný engelliyor.

Buna karþýn Rusya, kabul edilsin-edilmesin, imparatorluk stratejisinin þekillendirdiði devlet refleksiyle hareket ediyor.

Bir kere Ruslar, Ukrayna'yý geçiþ bölgesi, stratejik bir bariyer, kendilerini ve Batýlý ülkeleri ayýran bir tampon bölge" olarak görmüþlerdir. Zaten "Ukraina" kelimesi Rusça'da "sýnýr ülkesi", "uç ülkesi" gibi anlamlara gelmektedir.

Zoraki müttefiklerin bu gerçekliði ýskalamalarý, onlarýn bir cendereye düþtüðünün göstergesiydi.

Nitekim uygulanan ekonomik yaptýrýmlardan Rusya'nýn deðil de bizzat yaptýrýmý uygulayan Avrupa'nýn zarar görmesi ve hatta Avrupa ekonomilerinin Amerika'ya baðýmlý hale gelmesi bunun bir delili.

Rusya tarihsel birikimi üzerine konumlandýrdýðý ontolojik bir refleks gösterirken, Avrupa ülkeleri, uzaktaki müttefikinin stratejilerinin oluþturduðu kaotik ortamda ayakta kalmaya çalýþýyorlar.

Bu da, ister istemez ittifak içindeki çözülmenin oluþturacaða maliyeti en aza indirme çabasýný zorunlu kýlýyor.

Böyle bir zeminde müttefikin sýrlarýný dökmek ise maliyeti en aza indirecek yol elbette.