‘11 Eylül saldırıları' da, ‘Saddam'ın silahları' gibi bir ‘maymuncuk' muydu?

Onlarca yıldır kızıldan yeşile; her çeşit emperyalizmin pençesinde kıvranan Afganistan yine küresel kriz olma yolunda. ABD'nin, Afganistan'ı teslim ettiği Taliban; hâkimiyetini hızla artırıyor. En önemli şehirleri; hiçbir direnişle karşılaşmadan ele geçiriyor. Daha da garibi yıllardır Taliban ile savaşan(!) Amerika, şimdi Taliban ile işbirliği yapıyor. Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin de dile getirdiği bu gerçek, Amerika'nın bundan sonra, o bölgedeki emperyalist çıkarlarını Taliban üzerinden yürüteceği anlamına geliyor. Ancak bu enfeksiyonlu yöntemin faturasını, Afganistan ve civar devletler ödeyecektir. Nitekim; müstemleke alışkanlığını bırakamayan Amerika, sömürdüğü Afganlılara; -sanki babasının çiftliği gibi- Türkiye'yi işaret etmiş, yeni bir mülteci akını başlatmıştır.

Durum böyle iken Pentagon Sözcüsü Kirby, Taliban'ın kucağına atıp kaçtıkları Afganistan'da, güvenlik durumunun hiç iyi gitmediğini buyurmuş(!), "Afganistan kolluk kuvvetleri terörle (Taliban ile) mücadelede oldukça etkindir. Ülkelerini savunmaları, terörle mücadele edip, liderliği ele geçirmeleri gerekiyor" demiş.

Tam bir "Tavşan kaç, tazı tut" oyunu... Afganlılar, Amerika'nın 20 yıldır güçlendirerek ülkeyi teslim ettiği ve halen de desteklediği Taliban'dan ülkesini nasıl kurtaracak acaba?

Ya ABD Başkanı Biden'ın sözleri...

20 yıldır her şeyi kendilerine endeksledikleri Afganistan'da halkı yüzüstü bırakarak kaçtıkları eleştirilerine karşı, "1 trilyon dolar harcadık. Asker çekme kararımdan pişman değilim" diyerek, sadece Amerika çıkarlarını dikkate aldığını anlatan Biden, "Afganlıların, ülkeleri için savaşmaya istekli olmaları, bir araya gelerek Taliban ile mücadele etmeleri gerekir" buyuruyor!..

Bu durumda Sayın Biden'a şu soruları sormamız gerekiyor:

1- Madem Taliban'la, Afgan halkının mücadele etmesi gerekiyor, siz niye gittiniz? 20 yıldır ne yaptınız? Elinizi, -varsa- vicdanınıza koyarak cevap verin; 2001 sonunda Kandahar'da zor barınan Taliban mı yoksa şimdi Kabil'i zorlayan Taliban mı daha güçlü?

2- Ülkeyi daha berbat ederek kaçtığınıza ve '1 trilyon harcadık' diye yakındığınıza göre, 11 Eylül 2011'deki New York saldırılarından hemen sonra "Haçlı Seferi başlatıyoruz" diyen ve iki hafta içerisinde Afganistan'ı işgal eden selefiniz Bush, yanlış mı yaptı?

3- Savaşmak için(!) gittiğiniz Taliban ile anlaşarak ayrıldığınıza ve uzaktan flörte devam ettiğinize göre, tıpkı "Saddam'ın kimyasal silahları" gibi "Taliban terörü" de bir işgal gerekçesinden mi ibaretti?

4- Bu durumda "11 Eylül saldırıları" da bir danışıklı dövüş müydü? Dünyayı izleyen ABD istihbaratı, kalbine kadar göstere göstere gelen bu saldırıları gerçekten tespit edemedi mi? 20 yıldır gizlediğiniz için mağdur aileleri bile isyan ettiren "ayrıntı" nedir?

5- "Haçlı Seferi" başlatma gerekçenizi kökten çürüttüğünüze göre, İslam coğrafyasındaki doğrudan ve dolaylı işgal ve sömürülerinizi neden hâlâ sürdürüyorsunuz?

6- Bugüne kadar müdahale ederek; demokrasi, barış, huzur ve güven getirdiğiniz, numunelik bir ülke var mıdır?

Son sorum da, yıllardır zulüm altında ezilenler dünyasına...

Vahşi emperyalistler, dünyadan büyük müdür?