28 Þubat'ýn ne olduðunu bilhassa gençlerimize çok iyi anlatmalýyýz. Arkadaþlarýmýzýn ana hatlarýyla özetlediði haberimize aþaðýdaki linkten ulaþabilirsiniz:
Bu sebeple, onlara emir verenler de, darbede kullandýklarý "silah"larý temin edenler de cezasýný çekmedikçe 28 Þubat darbesi yargýlanmýþ olamaz.
Hadi talimatý veren "küresel kabadayý" olduðu için hesap soramýyoruz. Peki "28 Þubat darbesinin silahý" olan o malum manþetleri atanlarý neden yargýlayamýyoruz?
Halbûki, muhafazakârlara ve dindarlara yönelik "yaylým ateþi" olarak kullanýlan bu manþetlerin "modern darbenin mühimmatý" olduðunu yargý da tescil etmiþti.
Ankara 5. Aðýr Ceza Mahkemesi 3 Temmuz 2018 tarihinde yayýnlanan "28 Þubat Davasý Gerekçeli Kararý"nda medyanýn 28 Þubat'taki rolünü þöyle açýklýyor:
"Meslek ilkelerini askýya alarak 28 Þubat darbesinin gerçekleþtirilmesine sýnýrsýz destek veren çok sayýda medya kuruluþu ve medya mensubu, Genelkurmay baþkaný ve kuvvet komutanlarýnýn talep ve talimatlarýna uygun haberler üretti. Gerçek olmayan haberler yayýnlayýp, gerçek olan haberleri gizledi, sanal irtica haberleriyle gündem oluþturdu.
28 Þubat darbesinin gerçekleþmesinde, Hürriyet yayýn yönetmeni Ertuðrul Özkök, Sabah yayýn yönetmeni Ergun Babahan, Milliyet yayýn yönetmeni Derya Sazak baþta olmak üzere çok sayýda gazeteci, radyo ve TV programcýsý çok önemli rol oynadý. Eðer medya desteði olmasaydý, 28 Þubat darbesi gerçekleþmezdi. Bu manþetleri atanlar, anayasayý ilga ve hükümeti düþürme suçunun þerikleridir."
Bilmeyenler için açýklayalým, "þerik", "ortak" demektir. Yani yargý, 28 Þubat darbesinin, o dönemde "gazeteci" olarak ortalýkta dolaþan millet düþmanlarý sayesinde hedefine ulaþtýðýný söylüyor.
Aslýnda bu tespite de gerek yok. Gazeteci kisveli darbecilerin "amiral gemisi" Ertuðrul Özkök, 28 Þubat'ýn tarafý olduðunu ve hâlâ açýkça ifade ediyor.
Bazýlarý bu darbecinin "artýk deðiþtiðini" zannediyor ama yanýlýyor. Gemisi bizim limana demirlemiþ olsa da o yine darbeci kafasýný her fýrsatta köþesinden uzatýyor, operasyonlarýna devam etmek için pusuda beklediðini gösteriyor.
Peki, Ertuðrul Özkök ve avânesinin 28 Þubat'taki rolü bu kadar sabit iken hesabý neden hâlâ sorulmuyor?
Lütfen bilen varsa söylesin, bu demokrasi ve insanlýk düþmaný darbecileri hâlâ kim koruyor?