Tarifi imkansýz zulümlere sahne olmuþtu ama FETÖ'cü hakim ve savcýlarýn taktiðiyle yýllarca uyutuldu. FETÖ iþgalinden kurtulan yargýda da, buz daðýnýn görünen kýsmý; yasak savma babýndan yargýlayýp; unutuldu. Gerekçeli kararýnda, "Þu þu yayýn yönetmenleri olmasaydý darbe gerçekleþmezdi. Bunlar darbenin þerikleridir; yargýlanmalarý gerekir" diyen yargý, acaba bunu kimin yapmasýný bekliyor. Zira o yayýn yönetmeni hâlâ "amiral gemisi"ndeki konforlu köþesinde ahkam kesiyor, hatta iktidara akýl veriyor.
Muhafazakâr iktidarýn rehavetine kapýlan maðdur kesim ise genellikle; "Artýk o günler gerilerde kaldý" diye düþünüyor. Oysa 28 Þubat zihniyeti; 19 yýllýk AK Parti iktidarýna raðmen istim üzerinde fýrsat kolluyor, intikam ateþiyle yanýp tutuþuyor. En "makul" zannedilenlerin bile zaman zaman aðzýndan kaçýrdýðý "türban" düþmanlýðý, bu öfkeyi ihbar ediyor.
Bu yüzden, Müslümanlarý ferahlatan inanç ve ibadet hürriyeti kazanýmlarý, hukukî düzenlemelerle sabitlenmelidir. Bugünkü siyasî iradenin gücüyle devam eden fiilî uygulamalar "yok" demektir. Çünkü ilk fýrsatta yok edilecektir. Satýn aldýðýnýz evin tapusu yoksa, bir gün sokaða atýlmanýz mukadderdir.
Çevik Bir'in "Etkisi bin yýl sürecek" öngörüsü, biraz erken alaya alýndý. Çünkü bu darbe, öncekilerin yaptýðý gibi milletin kollarýný budamadý, köklerine zehir sýkarak; yavaþ yavaþ ölüme býraktý.
28 ÞUBAT'IN DA KÖKÜ DIÞARIDADIR
Bu darbe, birkaç komutanýn laiklik hassasiyetinden kaynaklanan bir kalkýþma deðil, Kemalistler ve FETÖ üzerinden yürütülen bir Haçlý saldýrýsýdýr.
Çünkü Ýncil'in; "Bütün dünyaya teblið et!" emri gereði asýrlardýr uðraþan Batýlýlarýn, 1900'lü yýllarda yaptýðý; "Dünyada 250 bin Müslüman var, 200 yýl sonra hiç kalmayacaklar" (Lord James Bryce) öngörüsü(1), yüz yýl sonra tersine tahakkuk etmiþ; Hristiyanlar azalýrken Müslümanlarýn sayýsý milyarlara ulaþmýþtý.(2)
Artýk Batýlý araþtýrma þirketleri Hristiyanlýðýn ne zaman yok olacaðý tahminleri yapýyor. Hatta ABD merkezli düþünce kuruluþu Pew Research Center 2015'teki, "2100 yýlýnda dünyadaki Müslüman nüfus oraný yüzde 35'e yükselecek ve yüzde 34'e gerileyecek olan Hristiyanlýðý geçecek" tahminini iki yýl sonra revize ederek 2070'e çekmiþti.(3)
Bu gidiþattan fena panikleyen Hristiyanlar, Ýslam'a karþý mücadelesini; daha da çirkinleþtirerek hýzlandýrdý.
Nitekim Center For American Progress'in Aðustos 2011'de açýkladýðý raporda, 10 yýlda 42,6 milyon dolar harcanarak gerçekleþtirilen iftira programý neticesinde, Ýslamofobiye inananlarýn yüzde 10'dan yüzde 40'a çýktýðý belirtiliyor. Özel dizayn ederek 1999'da piyasaya sürdükleri DEAÞ'ýn kafa kesme ve terör eylemleri Ýslamofobi algýsýný da yükseltti.
Sonuç...
28 Þubat darbesinin tam da Haçlýlarýn Ýslam'a saldýrýda cinnet yaþadýðý bir döneme rastlamasýný "tesadüf" zannetmek, dünyanýn sadece Türkiye'den ibaret olduðunu düþünmek kadar gerçek dýþýdýr. Tam aksine, kendi ifadeleriyle; "Yerel güçleri kullanarak, düþmaný kaynaðýnda yok etme" taktiði uygulamýþlardý.
ÝKÝ DÜÞMAN(!) NASIL MÜTTEFÝK OLDU?
28 Þubat'taki asker-FETÖ iþbirliði, bilinenden çok daha derindir. Müslüman'ýn "M"sine bile tahammül edemeyen, Müslümanlarý bulduðu yerde ezen bir cuntanýn, "Biz cemaatiz, Ýslam'ý bütün dünyaya yayacaðýz" diye bas bas baðýran Fetullahçýlarýn kýlýna bile dokunmamasý sizce normal mi?
FETÖ; hýzlý büyümesini 28 Þubatçýlara borçludur. Fetullahçý firmalarýn önünü açmak için bütün muhafazakâr rakipleri "yeþil"e boyanarak imha edilmiþtir. TSK'dan ayýklanan dindarlarýn yerini Fetullahçýlarýn doldurduðu zaten malumdur. Bu yüzden, "28 Þubat olmasaydý 15 Temmuz olamazdý" gerçeði, sýradan bir deðerlendirme haline gelmiþtir.
Normalde laiklerle dindarlarýn, böyle sarmaþ-dolaþ olmasý mümkün deðildir. Bu sýra dýþý ittifak, Vatikan'ýn marifetidir. Nitekim Fetullah Gülen'in 9 Þubat 1998 tarihinde Papa II. Jean Paul tarafýndan kabul edilerek "Gizli Kardinal" olarak atanmasý, 28 Þubat'taki hizmetlerinin karþýlýðýdýr. Bu buluþmanýn temelinin 28 Þubat sürecinde; hükümetin devrilmesinden hemen sonra, tedavi(!) için Amerika'ya giden Fetullah Gülen'in; Papa'nýn sað kolu olan New York Kardinali John O'Connor ile buluþmasýnda atýldýðýný, 28 Þubat'ýn mimarlarýndan Ertuðrul Özkök yazmýþtýr.(4) "Dinlerarasý Diyalog" adlý Vatikan Projesi de bu dönemde baþlatýlmýþtýr.
Kýsaca 28 Þubat darbesi, bir "Vekaleten Haçlý Seferi"dir. "Hükümeti cebren devirmek" gibi; devenin kulaðý bile olmayan bir çerçeveye indirgenen 28 Þubat, bin yýl kurumayacak; dipsiz bir Ýslam düþmanlýðý bataklýðýdýr. Kurutulmamýþ; üstü örtülmüþtür, yeniden patlamak için uygun ortam beklemektedir.
------------------
(1) Çerkeþ Þeyhi-Zade Halil Hâlid Bey, Hilal ve Haç Kavgasý, 1907 Londra
(2) Gerçek Hayat, 26 Mart 2018
(3) https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-39127472
(4) Ertuðrul Özkök, Fetullah Gülen-Papa buluþmasý, Hürriyet, 7 Þubat 1998