Aralarýnda çocuklar, kundakta bebekler var. Kadýn erkek, yaþlý genç demeden bu ülkede –yazýyla- altý bin beþ yüz otuz dört sivili katletti PKK terör örgütü.
Ýçiþleri Bakaný Süleyman Soylu Meclis Genel Kurulunu bilgilendirene kadar bu netlikte bilmiyorduk tam sayýyý.
Vatan korurken can veren kahraman güvenlik güçlerinin sayýsý nedir, bilmiyoruz hala. 40-50 bin gibi deniyor.
Ne büyük bir rakam ve ne büyük acý. Her caný aziz bilirken üstelik... Teröre verecek tek canýmýz dahi yokken.
Üstelik devlet ve millet olarak baþkalarýnýn topraðýna suyuna göz dikmemiþken on yýllar boyunca ne çok evlat kaybettik.
Neden peki?
Terör örgütüne ve arkasýndaki güçlere ne bir karýþ toprak, ne milli irademizi vermediðimiz, teslim olmadýðýmýz için.
Çünkü PKK, devlete-millete baský yapýp ülkenin bir bölgesini Türkiye'den koparmak için insan öldürüyor.
Öldürerek siyaset yapýyor!
Bunun için Kürtlerin çocuklarýný kaçýrýyor, silahlandýrýyor, ölmeye-öldürmeye mecbur ediyor. Bunun için þehirlerde bomba patlatýyor. Ýþlediði cinayetleri örtmek, kendini meþru muhatap kýlmak için örgütleniyor, siyasi parti kurdurup seçilecekleri belirliyor. Finansmaný, lojistiði, tanýtýmý için emperyalistlere kiraya veriyor kendini. Bunun için zehirliyor sosyolojiyi, bunun için kukla müttefikler buluyor içerde.
Olan bu ama ülkenin ikinci büyük partisinin Genel Baþkaný çýkýp "iktidarýn suçu" diyebiliyor þehitler için?
Ne 50 yýllýk korkunç siciline, ne kirli iliþkilerine bakýyor PKK'nýn. Ne de teröre karþý verilen büyük mücadeleyi görüyor.
Bilakis gözünü karartýyor, PKK'ya karþý verilen mücadeleyi karalýyor. Azýmsýyor, aþaðýlýyor, lekelemeye çalýþýyor.
Bu kadar da olmaz dediðiniz yerde adýný anmadý iþte PKK'nýn.
Katile katil demedi.
Failin adýný söylemedi.
Ama teröre karþý olduðunu iddia edebildi Kemal Kýlýçdaroðlu.
Sanki "olgu" olarak "terör"den söz açýlmýþ, genel manada terör örgütlerinin iþlediði cinayetlerden bahsediliyormuþ gibi.
Sanki devam edegelen sýnýr ötesi operasyonlarýn bir ayaðýnda rehineleri kurtarmak için askerlerimiz o maðaraya girmemiþ; teröristler o cinayetleri canice iþlememiþ gibi.
O katiller PKK'lýlar deðilmiþ gibi.
PKK bu ülkede 50 yýldýr 50 bin insanýmýzý öldürmemiþ gibi...
"Nereden ve kimden gelirse gelsin terörü lanetleyeceðiz" diyor bir de. Utanmadan hem böyle diyor, hem faili gizliyor, katile arazi olma fýrsatý veriyor, hem de PKK ile korkusuzca mücadele eden Erdoðan'a ve devlet görevlilerine suç atýyor!
Ýnanýlmaz bir durum. Ürkütücü.
HDP'nin tam da kimse nezdinde zerre miskal itibarýnýn, inandýrýcýlýðýnýn, saygýnlýðýnýn kalmadýðý yerde; CHP dolduruyor boþluðu!
Durumdan vazife devþirip Atatürk'ün partisini PKK sözcüsü yaptý Bay Kemal.
Eskiden HDP yapardý oysa PKK'nýn iþleri. Daha organikti.
Þimdi PKK'nýn ve ruh ikizi FETÖ'nün tükürdüðü kanlý sakýz CHP'nin aðzýnda artýk.
Hüda Kaya ve Ömer Faruk Gergerlioðlu'nun iþlevselliði cinsinden bir iþlevsellik CHP'nin ki. Diðer HDP'lilerin yapamadýðý türden yani.
Nedir?
Basit. Terör örgütlerinin ortaya attýðý tezleri sanki baðýmsýz kaynaklardan edinmiþ gibi tekrarlamak, yaymak ve gerçeði manipüle etmek.
Terörle mücadelede büyük emek sarf eden iki bakaný, Ýçiþleri Bakaný Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakaný Hulusi Akar'la birebir görüþmüþ, bilgi almýþ, belki soru sormuþ olmasýna raðmen Kýlýçdaroðlu ýsrarla ayný tezi tekrarladý sonrasýnda.
"Operasyon baþarýsýz", "Erdoðan suçlu" dedi, "þehitlere neden sahip çýkýp PKK ile pazarlýk yapmadýnýz" diye sordu.
Sadece kasýtlý ve kötü deðil. Ýncelikten de yoksun. Kaba saba, dangul dungul.
Baksanýza, PKK'nýn sözde karargahýnýn kararýný Öznur Çalýk'a aktarýrken nasýl da diplomasi yapmýþ mesela Pervin Buldan. PKK adýna kaçýrýlan silahsýz insanlar için "biraz misafir edip býrakacaklar" demiþ HDP eþ genel baþkaný.
Anlaþýlan daha HDP'den öðreneceði çok þey var Kýlýçdaroðlu'nun.
Sponsoru ABD bile teyit ederken PKK cinayetlerini, "sonradan olma sözcü" hala ayný yerde.