6'lı masa Demirtaş'tan siyaset dersi alacak kadar sefil halde!

PKK ile bağlantılı pek çok suçtan yargılanan HDP eski eş başkanlarından Selahattin Demirtaş bir yazı yazarak 6'lı masada eğleşen ortaklarıyla epeyce dalga geçmiş.

Yazıdaki ironinin dozu ağır.

Alaycılığı müdanasız.

Hedef aldığı kişilerin bir tek isimlerini yazmamış.

Her birini itinayla aşağılamış.

Ortak bir söylem-eylem üretemediler, Voltran'ı oluşturamadılar diyor özetle.

Sonra da şunu diyor.

"O kadar çok ve gereksiz şeyi tam bir kakafoni şeklinde söylüyorlar ki, sonuçta hiçbir şey söyleyememiş oluyorlar".

Bakalım 6'lı masanın afralı tafralı ortakları "Prens" Selahattin'e ne cevap verecek?

Çekirdeğini alan gelsin.

TAM DA BU ESNADA, YUVARLAK MASADA...

Yuvarlak masanın altı ortağı dördüncü kez toplandı önceki gün.

Üstelik epey uzun bir toplantı.

Açıklanana süre 7 saat 15 dakika.

Gerçi ev sahibinin Davutoğlu olduğu düşünüldüğünde normal sayılır. Malum, kendisi bitmeyen konuşmalarıyla tanınır.

Yine de toplantıdan çıkan 10 maddelik ilkeler ve hedefler bildirgesi için bu kadar zaman nasıl harcanır, orası muamma.

Fikir birliğine en kolay varılacak çok daha genel geçer ilkeler, temel başlıklar sonuçta bunlar.

İhtilafa düşecekleri meseleler daha masaya gelmedi bile.

Bu 10 madde içinde ne Türkiye'nin terörle mücadele konsepti var, ne doğu Akdeniz politikası, ne İsveç vetosu, ne YPG-PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin terör örgütü olup olmadıkları tartışması var.

Gerçi ülkenin güvenlik zaruretini seçim malzemesi, "mavi vatan" savunmasını "macera" olarak tanımlayarak verdikleri koordinatların Türkiye'ye uzaklığını belli etmişler ama bunda şaşıracak bir şey yok.

"O kadar çok ve gereksiz şeyi o kadar kakafoni içinde söylüyorlar ki..." diyen Demirtaş haklı galiba.

İKTİDARIN İCRAATLARI, MUHALEFETİN SAFSATALARI

Erdoğan, İstanbul'a dünyanın sayılı havaalanlarından birini yapacaklarını söylediği günden bu yana onu engellemek için başvurdukları hiçbir yöntem tutmadı.

Gezi kalkışması tutmadı.

FETÖ operasyonları tutmadı.

6-8 Ekim Kobani kalkışması tutmadı.

HDP'nin "seni başkan yaptırmayacağız" kampanyası tutmadı.

PKK, DEAŞ, FETÖ, DHKPC ve benzeri terör örgütlerinin eş zamanlı terör saldırıları tutmadı.

Tanklı tüfeği, sniper'ı F16'sı ve dahi ülkenin başına geçirmek üzere Bakırköy'de güvenli bir evde hazır tutulan siyasisi de olan 15 Temmuz darbe girişimi de tutmadı.

Erdoğan Türkiye'ye çağ atlatan diğer büyük eserlerini tamamladığı İstanbul Havalimanını da tamamladı. İstanbul Havalimanı üst üste iki yıl Avrupa'nın en çok rağbet gören havaalanı seçildi

Yaptırmayız diyenler bile hem kıskanıp hem içten içe gurur duyarak belki yüzlerce kez uçtular İstanbul Havalimanından.

Erdoğan ta 2013'te verdiği sözü tuttu ve İstanbul'un en değerli arazisini İstanbullulara yeşil alan olarak hediye ediyor.

İlk fidanlar fethin 569. yıldönümünde Pazar günü coşkulu bir kalabalıkla toprağa dikildi.

Millet Bahçesi'nin ilk etabı Mayıs 2023'te yani İstanbul'un fethinin 570. Yılında halka açılacak. İstanbullular şehrin ortasındaki bu büyük parka gidip ağaçlara sarılabilecek, gölgesinde oturabilecek, pınarbaşında buluşup gümüş dereye ayaklarını sokarak serinleyebilecek.

Bunun böyle olacağı net iken, üstelik daha önce İstanbul Havalimanı için de olmadık işlere kalkan güruh Atatürk Havalimanı için yalanlar iftiralar safsatalar üretti.

Binlerce ağaç dikiyorlar, yakında buralar orman olacak, iklim değişecek, İstanbul'un ciğerleri bayram edecek diyemedikleri için yeşil müjdeyi karalamak istediler.

Rant için dediler, halka hizmet olduğu görüldü.

İmara açılacak dediler, açılmadı.

Pistler kırılacak dediler, kırılmadı.

Hem cahil hem hırs körü oldukları için Çevre Bakanlığa bağlı çevre ajansı için Emine Erdoğan'ın malı bile dediler.

En son en popüler yandaş gazetecileri bile insanların zorla otobüslere bindirilip tören alanına götürüldüğünü, eline Türk bayrağı verilip tempo tutmaya zorlandığını iddia ediyordu.

Bir aydan fazla süredir bu işle meşgul muhalefet çevreleri. İstanbul il başkanından CHP liderine kadar siyaset bilmezliklerini hakaret ve nefret söylemiyle kapatmaya çalışıyorlar.

İşte en parlak buldukları isim, Millet Bahçesi töreni için "korsan gösteri" demiş!

Otobüs biletlerine koyduğu zamdan Van'da haberi olan, utanmadan vatandaşa "uyduruyosun" diye kafa tutan yürüyen ego.

Bitmeyen bir lüzumsuzluk beceriksizlik beyhudelik hali. Kirli siyaset.

Hal bu ki rakipleri tam da o anda Karabağ zaferinin ardından kardeş ülke Azerbaycan'da teknofest kutluyor.

Pakistan için yapıp sattığı üçüncü Milgem gemisini denize indiriyor.

Uzaya göndereceği ilk yolcu için duyuru yapıyor.

Rusya-Ukrayna savaşını durdurmak için yoğun diplomasi yürütüyor.

PKK destekçisi İsveç ve Finlandiya'yı veto ediyor.

Türkiye'nin gerçeği bir kez daha "iktidarın icraatları, muhalefetin safsataları" şeklinde beliriyor.