AK Parti, bugün kuruluþunun 19. Yýlýný kutluyor.
AK Parti iktidarý, Türkiye demokrasi tarihinin önemli aþamasýdýr.
Adnan Menderes’le, milletle beraber yürüme kapýsý aralandý. Turgut Özal’la tabularýn yýkýlmasý dönemi yaþandý. Erdoðan’la da, “yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan” dönemini yaþýyoruz.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, cesareti ve kararlýlýðý ile milletten güç alan kendinden önceki siyasîlerin hayallerini gerçekleþtiren liderdir.
AK Parti dönemini, 15 Temmuz öncesi ve sonrasý diye iki safhaya ayýrmak lâzým.
15 Temmuz öncesinde, kendini sinsice gizlemiþ FETÖ yapýlanmasýnýn, Erdoðan’ý arkadan hançerleme ihaneti var.
Erdoðan, vesayet aðalarý ve statüko ile mücadele ederken, AK Parti, Anayasa Mahkemesi eliyle cezalandýrýlýrken meðer FETÖ, yeni bir Haçlý darbesine alan açmanýn ihanetine soyunmuþ.
PKK’nýn hendek baþkaldýrýsýna göz yumanlarýn, FETÖ’cü komutanlar ve rütbeli emniyet yöneticileri olduðu, yargýlama safhasýnda bir bir ortaya çýktý. Zaman gazetesinin genel yayýn müdürü Ekrem Dumanlý, 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce Diyarbakýr Belediyesine arka kapýdan girerek terörün partisine desteklerini ilan ederken, verilen mesaj da buydu: FETÖ ile PKK ayný yolun yolcusuydular ve ABD’den güç alýyorlardý…
FETÖ, hazýrlýklarýn tamam olduðu kanaati ile 7 Þubat 2012 MÝT krizi, 2013 Mayýs/Haziran Gezi kalkýþmasý, 17/25 Aralýk emniyet-yargý darbe giriþimi ve Ocak 2014 MÝT týrlarýnýn durdurulmasý ihanetleri ile hükümete savaþ açtý. Bu savaþ, kademe kademe ilerletilerek 15 Temmuz darbe giriþimine vardý.
15 Temmuz’a kadar olan bu dönem, hem iktidarý, hem Türkiye’yi çok yordu.
Bu dönemde ve daha sonra CHP, FETÖ hamlelerinin yanýnda yýkýcý ve sorumsuz bir ana muhalefet olarak görev yaptý. Milli meselelerde bile Türkiye düþmanlarýnýn safýnda konumlanan CHP, dün de bugün de, yalan, iftira, karalama siyasetinden nemalanýyor.
Cumhur Ýttifaký dönemi
15 Temmuz 2016’dan sonra AK Parti yoluna, Cumhur Ýttifaký’ndan aldýðý güçle devam etmektedir.
Artýk yeni bir dönem söz konusudur.
15 Temmuz diriliþ ruhu ile mayalanan, Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine kilitlenen Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi, ülkemizi inþallah yeni ufuklara taþýyacaktýr.
AK Parti ve MHP, Cumhur Ýttifaký ile siyasî tarihimizde ilk defa, politik bir çýkara dayanmadan sadece ülke ve millet menfaati paydasýnda buluþmanýn örneðini veriyor.
Sayýn Erdoðan ve Sayýn Bahçeli, bu büyük bulaþmanýn teminatý iki liderdir.
Ýç-dýþ bütün hasým cephenin Cumhur Ýttifakýný zaafa uðratmaya çalýþmasý boþuna deðildir.
“Güçlendirilmiþ Parlamenter Sistem” vaadi, Zati Sungur’un torbadan tavþan çýkarmasýndan daha ileri bir illüzyondur.
Parlamenter sistem, bu ülkede sivil siyaseti cuntacýlarýn eline teslim etmiþ ve insan hak ve hürriyetleri yüzlerce defa býçaklanmýþtýr.
Vesayet sisteminden, hangi “güçlendirmeler” ile baðýmsýzlýk kazanýlacaðýna dair bugüne kadar Kýlýçdaroðlu, Akþener ve Karamollaoðlu bizi ikna edecek bir açýklama yapmadý…
18 yýllýk AK Parti iktidarý döneminde Türkiye her alanda büyüdü ve güçlendi. Türkiye'ye en büyük hizmetleri AK Parti getirdi.
Terörle mücadelede tarihî baþarýlar, kalýcý sonuçlar, ileri mevziler kazanýldý. Ýnlerine de girildi, analar HDP’nin daða kýçýrdýklarý evlatlarýna da kavuþuyor, piþmanlýkla teslim olanlar çoðalýyor ve terörist elebaþýlar ÝHAlarla SÝHAlarla yok ediliyor…
19. Yýl kutlu olsun…