Akşener'in zamanlaması ve perde arkası…

Meral Akşener nihayet Kılıçdaroğlu'na karşı kılıcı çekti.

İYİ Parti Genel Başkanı, 6'lı masadaki çıbanı nihayet patlattı. Çıban, Kılıçdaroğlu'nun adaylığının diğer muhalefet liderlerine dayatılmasıydı.

Kılıçdaroğlu ve ekibi bunu çok onur kırıcı, aşağılayıcı bir üslûp ve yol ile yaptı.

Akşener dün Fox TV'de Çalar Saat programında bir süredir arkadaşları üzerinden söylediklerini doğrudan söyledi:

(Saraçhane'deki gösteri ile ilgili olarak CHP'yi ve Kılıçdaroğlu'nun A takımını işaret ederek) "Geri zekâlılık her yerde var. Kurmay zekâ olsa beni arardınız ben de sizi halka gösterirdim. Sonuç; beceremediniz. Sonra ne oldu? Terbiyesiz, fırsatçı, saygısız ve de içişlerine karışıyor oldum."

Bunlar kavgada söylenmez.

"Geri zekâlı" ithamını Kılıçdaroğlu üstüne alınır mı bilinmez ama ana muhalefet liderine ve ekibine bundan ağır laf edilemez.

Demek ki 6'lı masada, Akşener-Kılıçdaroğlu, daha doğrusu İYİ Parti-CHP kavgası alenen başladı.

2 Şubat'taki yazımda Akşener'in, Kılıçdaroğlu'na karşı çıkacağını yazdım.

Yazımın başlığı: "Akşener: Sen Kemal, zor gelirsin..."

Daha yazımın başında gerekçem şu:

"Akşener'in çekindiği tek vebal, Kılıçdaroğlu'na koltuk değneği olup milletin vermediği iktidarı CHP'ye teslim etmektir...

"Bu yüzden 6'lı masayı kilitleyen tek şey var.

"Kılıçdaroğlu aday olmak istiyor, Akşener de onun aday olmasını istemiyor."

CHP Genel Başkanı, adaylığını 6'lı masaya sömürge valisi gibi hoyratça dayattı. Neydi 1 Şubat'ta CHP Grubundaki konuşmasında söyledikleri:

"Seçimin ertesi gününde onların telefonları acı acı çalacak. Açtıkları telefonların ucunda bir ses duyacaklar, Ben Kemal, geliyorum..."

Bu yaklaşımda siyasî bir çirkinlik ve çirkeflik vardı.

Daha öncesinden de İstanbul sokaklarını afişle donatıyor, hem de dünyaya seslenerek "açılın ben geliyorum" diyordu.

Bu neme nem bir ikiyüzlülüktü.

Bir yandan 6'lı masadakilere göstere göstere adaylığını dayatıyordu.

Bir yandan da "adayı, 6'lı masa belirleyecek" diye büyük bir pişkinlikle gözbağcılık yapıyordu.

Akşener destek vermediği sürece Kılıçdaroğlu, 6'lı masanın adayı olamayacağını biliyordu. Buna rağmen Akşener'i korkutarak, sindirerek aday olma histerisine kapıldı.

Akşener ile ilgili elinde dosya mı vardı ki, böylesine pervasız, acımasız davrandı?

Dün Meral Akşener, Kılıçdaroğlu defterini kapattı. "Bu masa Kılıçdaroğlu'nu tasdik eden noter olmayacak" dedi çıktı...

Kılıçdaroğlu'nun ikili oynadığını da CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu'nun sözlerini hatırlatarak vurguladı.

Kuşoğlu, 16 Eylül'de Hürriyet'ten Hande Fırat'a konuşmuş ve "CHP'nin adayı kesin olarak Kemal Kılıçdaroğlu" dedikten sonra kestirip atmıştı: "Kılıçdaroğlu dışında aday çıkarmak masanın dağılması anlamına gelir. En büyük partinin isteği olmazsa bozulur..."

Akşener, 6 ay sabretti. Gerçek sebebini kendi biliyor.

Pekiyi neden şimdi köprüleri attı?

Zamanlamayı nasıl izah etmeli?

Seçimlerin ertelenmeyeceğinin anlaşılması 6'lı masayı tedirgin etti.

Dün FOX TV'deki konuşmasında Akşener şunu da dedi:

"Şimdi aldığımız bilgilere göre 14 Mayıs'ta Sayın Erdoğan'ın bu seçimi yapacağı yönünde."

Akşener asıl planını uygulamaya başladı.

Kendisi de aday olabilir, CHP dışındakiler ortak bir aday da gösterebilir.

Bunun anlamı da çarşı epey karışacak demektir.

6'lı masanın adayı artık sezaryenle belli olacak.

Perde arkasında ne döndü?

Akşener hakkında dosya olduğu, Kılıçdaroğlu'nun karşıymış gibi yapıp bu yola girdiği kanaatinin İYİ Parti cenahında öfkeye sebep olduğu...

Akşener dün öfke patlamasını seslendirdi.