Altýn elbiseli adam

‘’Kendi haline terkedilmiþ mazi, tarih deðildir’’ derdi Sanat Tarihi hocamýz Dr. Kazým Bilgen... Müzeler, genel anlamýyla söyleyecek olursak; tarihi objelerin gün yüzüne çýkartýlarak sergilendiði bellek geçitleridir. Ama bu masum anlamýn altýnda özellikle sömürgeciliðin parmak izleri de yatar. Müzeler; tarihi sergilemenin arka yüzünde, sömürgeci devletlerin fethettiði, ele geçirdiði, yaðmalayarak kendi ülkesine taþýyýp teþhir ettiði zafer anýtlarýna dönüþmüþtür. Paris’te Louvre Müzesi, Londra’da British Museum, Alman’yada Berlin Müzesi, New York’taki Metropolitan Museum’da dünyayý bulabilirsiniz. Kültürel bir yaðmadýr bu, ama tarihi bilinçlerinin olmadýðý ileri sürülen geri kalmýþ kültürlerin sergilenme yükünü de yüklenen bu büyük müzelere minnet duymamýz da beklenir. Hatta evet uygarlýk gereðidir bu... Batý’nýn, batý olmayanlarý, kendi nazarýyla tarihselleþtirdiði mekanlardýr müzeler.

Savaþtan baþka bir þey bilmeyen, barbar step halký olarak görülen Türklerin çok geç bir tarihte (Tonyukuk Yazýtlarý 716- Kültigin Yazýtlarý 732 civarý) yazýya geçtikleri þeklinde iþletilen yargý da bunun eseridir. Halbuki ‘’Altýn Elbiseli Adam’’ýn, milattan önce 500 yýllarýna ait olduðu zannedilmektedir.

Kazakistan’ýn Kýrgýzistan’a yaklaþtýðý Issýk Gölü’ne uzak sayýlmayan bir yerde bulundu ‘’Altýn Elbiseli Adam’’. 1969 yýlýnda bir fabrikanýn arka bahçesinde, yaðmurun göçerttiði topraðýn altýnda pek de dikkat edilemeyen bir hazine yatýyordu. Esik Kurgan adýný verdikleri 6 metre boyunda ve 60 metre çapýndaki bu höyükten dünyanýn en büyük altýn hazinelerinden birisi çýkartýldý. 20 yaþlarýnda olduðu düþünülen bir prense aitti bu bulgu. Prens; üzerindeki ince kuyumculuk ve altýn iþlemeciliði olan zýrhý, kemeri, çizmeleri, baþlýðý, kýlýçlarý ile gömülmüþtü...

65 santim uzunluðundaki yüksek kalpaðýndaki geyik motifleri, dað figürleri ve daðlarýn hemen üzerinden uçuþan kuþ motifleriyle, tabiatý adeta baþýnda taþýyan bu genç Türk prensine ne olmuþtu, kalpaðýn en üst kýsmýndaki dört ok ve kanatlý at, dünya hakimiyetinin de tasavvuruymuþ oysa... Anlaþýlan onu her türlü düþman saldýrýsýndan korumak için, içiçe geçmiþ üçgen altýn muskalarla örülü zýrhý iþini görememiþti... Tam 3000 adet küçük altýn üçgenle iþlenmiþ, saðdan sola kapanan, ceket þeklinde bir zýrhtýr bu. Pazýbentlerinde koç baþlarý bulunur, eteklerinde parslar, kaplanlar iþlenmiþtir...

Bu kadar ince bir kuyumculuk sanatý, Türkistan’daki yüksek medeni geçmiþ hakkýnda ne kadar da önemli bir delil... Bundan da önemlisi Altýn Elbiseli Adam’ýn kabrinden çýkan bir tasýn üzerindeki yazýt: "Hanýn oðlu 23'ünde öldü Esik halkýnýn baþý sað olsun" yazmaktadýr. MÖ 500 yýllarýna denk düþtüðü söylenen bu yazýnýn, öncül hali ise, belki bin yýlý bulacaðý hesap edildiðinde, Asya’daki yazý eyleminin, harflerin macerasýnýn, aslýnda ne kadar da eski olduðu, MÖ 1500’lere veya daha eskilere yaslanabileceði çýkýyor ortaya...

Türkiye Cumhuriyetinin ve Türki Cumhuriyetlerdeki tarihi bulgularýn hiç olmazsa ortak bir envanterinin, tarihi miraslarýn birbirleriyle iliþkilendirilmesinin gerektiði ortadadýr. Biz kendi mazimize ilgisiz kaldýðýmýz sürece, tarih bizi dýþlayarak veya düþmanlaþtýrarak yazýlmaya-okunmaya devam edecektir.

Hafta sonu Üsküdar Belediye Baþkanýmýz Hilmi Türkmen beyefendiyle görüþme þansýmýz oldu, Baþkanýmýza Þemsi Paþa Camii’ni sordum. 2017 yýlýnda Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi’nin bir projesi olarak baþlayan macerasýyla dinledim kendisinden durumu. Marmaray çýkýþýndan Harem’e kadar devam eden sahil yürüyüþ yolunun kesintisiz olmasý düþüncesiyle, Þemsipaþa Camii’nin önünden yol geniþletme çalýþmasý yapýlacaðýný anlattý. Bunun yaya yürüyüþüne nefes aldýracaðýný düþünüyorlarmýþ. Benim gibi 50’lerini süren Ýstanbullular için radikal bir deðiþiklik anlamýndaki bu projede; eskiyi korumak isteyenlerle, yeni ihtiyaçlara cevap bulmaya çalýþan þehircilik bakýþý sanýrým karþý karþýya gelmiþ durumda. Acaba, halka izahat yoluna gidilemez mi, neticede her iþin amacý gönül kazanmak deðil mi? Ýsviçre’de Zürih’teki bir ziyaretimde mahallede kesilmesi düþünülen beþ adet aðaç için, Belediye tarafýndan evlere tek tek mektup yazýlarak proje hakkýnda detaylý bilgi verildiði ve görüþ alýndýðýna þahit olmuþtum.

ÝBB, bunu politik bir sürtüþme haline getirmeden halka açýk bilgilendirmeler yapsa, insanlarýn görüþlerini ve rýzasýný alma yolunu denese diye düþündüm...