Başlıktaki kafiyeyi Kılıçdaroğlu'ndan aldığım ilhamla yaptım.
Gülüp geçebilirsiniz.
Malumunuz, CHP tabanını manipüle etmekte ısrar ediyor Kılıçdaroğlu. Tüm muhalefetin lideri konumunda gördüğü için de kendini, manipülasyon siyasetinden iktidar çıkarabilmeyi umuyor. Galiba bir şey deniyor.
Son numarası, Mersin mitingi meydan manipülasyonu.
Geçen günlerin birinde "erken seçim" mitinglerine başlayacaklarını, ilk mitingi 4 Aralık'ta Mersin'de yapacaklarını duyurmuştu Kemal Kılıçdaroğlu.
Ta Haziran 2023'te yapılacak seçimler için fazlaca erken bir heyecan, beyhude bir telaş...
Sandık geldiğinde tavsayabilir ama, kendilerinin bileceği iş yine de.
Hayırlı olsun der geçersiniz.
Ama öyle olmadı.
Başladılar bunlar tantanaya.
Seçimden korkuyorlar, mitingimizi kıskanıyorlar, meydana çıkışımızı engelliyorlar vesaire demeye...
CHP medyası, yandaş kalemler, sosyal medyacılar falan da çok sevdi bunu. Epey bir kullandılar ortaya kendilerinin attığı iddiayı.
Sonra?
Sonrası şu:
CHP lideri sislerin, pusların, onca belirsizliğin arasından ağır adımlarla ve vakur bir duruşla, başı dik, alnı açık çıktı ve konuştu!
Bulutlar dağıldı birden, ortalık aydınlandı, korku yerini cesarete bıraktı falan:
"Mitingimizden niye rahatsız oluyorlar, anlamakta güçlük çekiyoruz. Demek ki bir kusurları var. Sayın Vali Cumhuriyet Meydanı'nı yasaklıyor, başka bir yeri göstermiş. Mitingimizi yapacağız. Vali de görecek, Erdoğan da görecek, herkes görecek. Önümüzde engeller çıkarabilirler ama bilmeleri gerekiyor: Biz bütün engelleri aşmasını bilen bir partinin mensubuyuz. Kimse merak etmesin, Erdoğan da çok iyi öğrensin geliyor gelmekte olan."
Etkilendiniz değil mi?
Kemal Bey bunları dedi ama şunları demedi;
Mersin Valiliğine yıllardır miting alanı olarak kullanılmayan bir meydan için dilekçe verdiklerini;
Dilekçeyi verirken durumu bildiklerini;
Bekledikleri "burası miting alanı değil" cevabı gelince de 2014'ten beri kendilerinin ve diğer tüm partilerin yaptığını yapıp eski Tevfik Sırrı Gür Stadyumu'nun yanı için de dilekçe verdiklerini;
Valilikten "olur" izni çıktığını;
İstedikleri tarihte Mersin'de miting için izin aldıklarını;
AK Parti'nin, MHP'nin, İyi Parti'nin, HDP'nin ve başkalarının orada onlarca defa miting yaptığını;
CHP'nin de 2014'ten bu yana altı defa (rakamla 6) aynı yerde miting yaptığını...
Demedi.
İlahi!
Bunca kurguya, tantanaya, manipülasyona ne gerek var Kemal Bey?
Ya tabanınız onları yanıltmak istediğinizi düşünürse?
Ne fena!
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kılıçdaroğlu yönetimindeki Cumhuriyet Halk Partisi bir yandan meydan manipülasyonuyla meşgul olurken bir yandan da pisti kendisi için "temizliyor".
Son olarak eski CHP milletvekili Mehmet Sevigen'i aldılar pisten. Parti Disiplin Kurulu dünkü toplantıda Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Sevigen için ihraç kararı verdi.
Aynı Disiplin Kurulu kendisinden tüp bebek için destek isteyen bir kadına bel altı espri yapıp, sonra bunu gülünsün diye kıpkırmızı bir suratla "başörtülü bir kadın benden öyle bir şey istedi ki..." şeklinde medyaya anlatan Bolu Belediye Başkanı ırkçı Tanju Özcan için henüz bir karar almadı.
Vatandaşla telefonda küfürlü konuşan, 12 dakikalık görüşmede 68 defa küfreden Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca hakkında da almadı. Dosyaları henüz olgunlaşmamış...
Ama "Kemal Bey'in kafası çok bulanık ve Atatürk Cumhuriyetinden öç almayı hedefliyor. Bu kadar yenilgiye rağmen Atatürk'ten fazla genel başkanlık yaptı" eleştirilerini katlanılamaz bulmuş olmalı CHP Disiplin Kurulu.
İhraç sonrası daha fazla konuşacak galiba Mehmet Sevigen.
"Gerekçeli karar sonrası bakacağım, kavga etmek istemiyordum ama onları sokağa çıkamaz hale getireceğim. Kemal Bey ve etrafında partiye çöken 4-5 kişi var. Bu partiye çökenlerden bu partiyi temizleyeceğiz. Atatürk'ün emanetini, Atatürk'e 'kefere' diyenlere, PKK'ya PYD'ye 'terör örgütü' diyemeyenlere, FETÖ'den bu partiyi temizleyemeyenlere teslim etmeyeceğiz."
Sevigen feveran ediyor, epey yaralı görünüyor.
Evinin mutfağından "helalleşme" videoları çeken Kemal Kılıçdaroğlu samimi ise önce Mehmet Sevigen ile helalleşse daha iyi olmaz mı?