Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan geçen hafta, 9 yýl önce Batýcý Gezi Ayaklanmasý'nda ülkeyi teröre boðanlarla alâkalý, "Bu teröristler, eþkýyalar bira þiþeleriyle caminin içini pislemiþti. Bunlar çürük, bunlar sürtük" tesbitinde bulunmuþtu.
Cumhurbaþkaný'nýn bu tesbiti karþýsýnda Batýcýlar hoplayýp zýpladýlar. Her zamanki gibi ortalýðý velveleye verdiler. Sandýlar ki böyle yaparak Baþkan Erdoðan'a özür diletecekler. Bekledikleri gibi olmadý. Erdoðan bir sonraki açýklamasýnda noktayý koydu: "Biz Gezi olaylarýnda sergiledikleri tutuma yakýþan teþhisi koyduk. Biz hep milletimizin diliyle konuþtuk. Milletimiz bu vandallarý nasýl tanýmlýyorsa biz de öyle dedik."
Günlerce yollarý kes, yak, yýk, yaðmala, iþgal et. Meydanlarda Erdoðan'ýn vefat etmiþ annesine ve ailesine sinkaf et, sinkaflý pankartlar aç ama özrü Erdoðan dilesin; ne güzel dünya be!..
Ýsterseniz kurun daraðacýný da ilmiði Erdoðan kendi eliyle boynuna geçirip sehpaya da tekmeyi atsýn. Hani ayaklanma sýrasýnda kurduðunuz 'halk mahkemesi'nde 'adil yargýlama' yapýp aldýðýnýz karar vardý ya...
Mâlûmunuz Batýcýlar "devrimci þiddet" diyerek þiddeti kutsallar. Batýcý Gezi Ayaklanmasý'nda ülkeyi teslim almak için yaptýklarý þiddet eylemlerini de bu kapsamda deðerlendirip "Ne var ki, ne yaptýk ki" havasýndalar. Bir zamanlar çalýþtýðý medya kuruluþunun ayaklanma sýrasýnda Taksim'de yakýlmýþ canlý yayýn aracýnýn önünde gülerek poz veren, ABD'den maaþlý Ruþen Çakýr gibiler iþte bu hâletirûhiyye içerisindeler; hak etti yakýldý, hak etti asýldý!..
Cuma günü, 15 Temmuz þehidi Mustafa Cambaz adýna düzenlenen fotoðraf yarýþmasýnýn ödül töreninde konuþan Baþkan Erdoðan Gezi bâgîleri hakkýndaki tespitlerine devam etti: "40 yýldýr siyaset arenasýnda kararlý bir mücadele yürütüyoruz. Zulüm 1453'te baþladý diyenlere Ýstanbul fethini hazmedemeyen 'Bizans artýklarýna' inat bu güzel þehre sahip çýkýyoruz."
Dikkat edilirse Baþkan Erdoðan Batýcý Gezi Ayaklanmasý'yla alâkalý nokta atýþlar yapýyor. Batýcýlar'ýn yaygarasýndan da anlýyoruz ki Erdoðan tam isabet ettiriyor.
Baþkan Erdoðan'ý Ýstanbul Çamlýca Camii 1071 Konferans Salonu'nda dinlemeden bir gün önce Ýstanbul'da Etnospor'un basýn tanýtým etkinliðine katýlmýþtým. Bilal Erdoðan'ýn öncülüðünde beþincisi gerçekleþen Etnospor, unutturulmaya çalýþýlan köklerimizle bizleri buluþturmayý gaye ediniyor. Dünya Etnospor Konfederasyonu Baþkaný Bilal Erdoðan amaçlarýný þu cümlelerle anlattý: "Burada kendi köklerimize ve dünyanýn renkli kültürlerine uzanýyor, geleneklerimizle özel bir yakýnlýk kuruyoruz. Geleneksel sporlarý ve oyunlarý uzaðýmýzda görmüyoruz. Bilakis insanlarýmýzýn, ailelerimizin ve gençlerimizin bu sporlarý günlük hayatlarýnda icra edebilmelerini, çocuklarýmýzýn bu oyunlarla büyümelerini istiyoruz."
"Zulüm 1453'te baþladý" diyen Bizans artýklarýna karþý çocuklarýmýza 1071'in ruhunu aþýlayan Etnospor gibi etkinlikler artmalý. Tabiî ki sadece bedeni deðil ruhlarý da tahkim edici hamlelerle birlikte. Yoksa ortalýk, Batýcý Gezi Ayaklanmasý'nda olduðu gibi "Zulüm 1453'te baþladý" diyen artýklarla doluyor!