Amerika vahþetini örtbas etmeyi de kabullenemeyiz

Ýþgal ettiði Ýslam topraklarýný kana bulayan Amerika, Afganistan'dan çekilirken -daha doðru bir ifade ile kaçarken- yine Ýslam aleyhine bir algý oluþtu.

Ýslam'a mesafeli kesim, 20 yýldýr iþgal ettiði Afganistan'da kadýn çocuk demeden binlerce sivili öldüren hatta Afganlýlar üzerinde insan öldürme eðitimi yapan tek diþi kalmýþ canavar olan batý medeniyetini ve ABD emperyalizminin zulmünü unutmuþ, varsa yoksa Tâlibân'ýn vahþetinden bahsediyor.

Daha önce de bu köþede yazdým TV programlarýnda da açýk açýk söylüyorum Tâlibân'ýn geçmiþteki görüntülerini kimse savunamaz; tam aksine o görüntüler merhamet, hoþgörü ve güzel ahlak dini olan Ýslam'a zarar vermiþtir.

Tamam da, Amerika mý daha vahþidir Tâlibân mý?

Þurasý bir gerçek ki, Tâlibân'ýn vahþeti Afganistan'dan çekilen Amerika'nýn uyguladýðý vahþet yanýnda devede kulak kalýr.

Sadece Afganistan mý?

Demokrasi getireceðim diyerek çakma gerekçelerle iþgal ettiði Irak'ta bir milyondan fazla insanýn canýna kýymadý mý bu Amerika?!

Ýþgal ettiði topraklarda hangi kadýnýn hangi çocuðun hukukunu gözetti ki bugün sanki ABD Afganistan'da kadýn haklarýný korumuþ da Tâlibân gelince kadýnlar korkuya kapýlýyormuþ propagandasý yapýlýyor. Amerika kadýn çocuk ayrýmý yapmadan binlerce insaný modern silahýyla katletmedi mi?

Tâlibân'ýn vahþetini savunacak deðiliz ama Tâlibân'ý bahane ederek Amerika vahþetini örtbas etmeyi de kabullenemeyiz.

Batý dünyasýnýn Müslüman coðrafyadaki insan haklarý savunuculuðu demokrasi havariliði özgürlükler ve benzeri söylemleri tamamýyla aldatmacadan ibarettir.

Son eylemde bile 170 kiþinin deðil ABD'nin 13 kaybý öne çýkarýlýrken ayný aldatmacayý görüyoruz.

Tâlibân'ýn 15 Aðustos'tan beri yaptýðý makul ve mantýklý açýklamalara elbette ki temkinli yaklaþýyor ve teenni ile karþýlýyoruz.

Baþkan Erdoðan'ýn Bosna'da söylediði gibi sözlerden ziyade uygulamalarýna bakacaðýz.

Tamam da, ne hikmetse seküler kesim bu açýklamalarý tamamen yok sayarak Tâlibân'ýn 1996-2001 arasýndaki uygulamalarý üzerinden karanlýk bir tablo çizerek dolaylý bir þekilde Ýslam aleyhine oluþturulan bir algýnýn ateþini körüklüyor.

Ben þahsen bundan rahatsýz oluyorum.

Uluslararasý camia dediðimiz çevreler zaten Ýslam konusunda önyargýlý. Onlara da saygý duymuyorum, anlayýþla da karþýlamýyorum. Çünkü önyargýlýlar. Ama onlarý anlýyorum. Ne de olsa küfür tek millet.

Anlayamadýðým ya da anladýðým halde hazmedemediðim tavýr Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý (ÝÝT)'nýn tavrýdýr.

Afganistan'ýn da üyesi olan bu teþkilatýn bu güne kadar Afganistan'ýn yeni durumu hakkýnda eylem bir kenara bir açýklama bile yapmamasý ne kadar acýnasý bir durum.

G7 ülkeleri, Asya ülkeleri Afganistan'daki yeni durumu görüþüyor, konuþuyor, açýklama yapýyor, ama ÝÝT bir üyesinin içine düþtüðü durumu görmezden geliyor!

Koca teþkilattan çýt çýkmýyor!

Yine ne varsa Türkiye ve onun eksenindeki ülkelerde var; ne yapacaksa da onlar yapacak!

Tabii ki onlar da yapabileceklerini Afganistan'da kurulacak yeni hükümetin oluruyla yapabilecekler!

Ýþte tam da bu noktada ÝÝT Afganistan'a hâkim olan yeni irade ile mutlaka temasa geçip ülkeyi Çinin ve Rusya'nýn inisiyatifine býrakmamasý gerekir.

Yeni hükümetin geçmiþte olduðu gibi Ýslam aleyhine argüman üretmemesi için ÝÝT'nin yol göstermesi gerekir!

Ülkenin hem birlik ve beraberliði için hem güvenliði için hem de kalkýnmasý ve geliþmesi için projeler sunmasý ve de harekete geçmesi gerekir!

Evet, Afganistan sorununa öncelikle ÝÝT'nin el atmasý gerekir!

'Kime söylüyorsun ki?' diyeceksiniz haklý olarak!

Umudum yok ama 'hatýrlatmakta fayda var' diye yazdým iþte.