“Andýmýz” kimin andý?

"Andýmýz" hakkýndaki son kararý, kokuþmuþ bir ceset için verilen "resmî ölüm raporu" olarak gördüðüm için hakkýnda yazý yazmaya gerek duymamýþtým. Ama arkasýndan yapýlan "badem gözlü" muhabbetlerini görünce fikrimi deðiþtirdim.

Bendeniz, Alper Tunga Destaný'ndaki "Çiðil Türkleri"nin kurduðu; "Aþaðý Çiðil" nahiyesinde doðup büyümüþ Müslüman bir Türk olarak diyorum ki...

"Andýmýz diye dayatýlan bu metin bizim andýmýz deðildir."

Peki kimin andý?

Resmî kayýtlarda, "Eski Millî Eðitim Bakaný Reþit Galip'in yazdýðý metin" olarak ifade ediliyor.

Ancak... "Kaldýrýlsýn" talebini Danýþtay'ýn reddetmesi üzerine, idarî kararla kaldýrýldýðý 8 Ekim 2013 Salý günü, Baþbakan Erdoðan; Grup toplantýsýnda "Andýmýz olarak bilinen metnin yazarý son derece tartýþmalý bir isim olan Reþit Galip'tir" demiþti. Çok dikkatimi çeken "tartýþmalý isim" ifadesi, birkaç gün sonra Milliyet'te yayýnlanan bir röportajla daha da ilginç hale gelmiþti! Reþit Galip'in torunu Feyhan Oran'a, "Reþit Galip dönme mi?" diye sorulmuþ, o da "Dönme veya Sabetayist olsa ne olacak?" þeklinde cevap vermiþti.

Bir þey olmayacak. Tabii ki herkesin; her þey olma hakký var ama milletin de bunu bilmeye hakký var.

Nitekim 1893 yýlýnda Rodos'ta doðan ve ilk tahsiline; Yahudi ve dönmelere eðitim veren "Alliance Ýsraelite Ýlkokulu"nda baþlayan Reþit Galip, Maarif Vekilliði döneminde; bu "ittifak"ýn (alliance) gereðini yapmýþ, kendisine baðlý olan Ýstanbul Üniversitesi'ndeki çok deðerli Türk profesörleri atarak yerlerine Alman Yahudilerini almýþtý.(1)

Aslýnda Türklük veya Türkçülük gibi bir derdi yoktu. Bakan olunca, Nihal Atsýz'ý Türkiyat Enstitüsü'nden attýrmýþ, Ziya Gökalp'i ve kitaplarýný yerden yere vurmuþtu. Türkçülüðü sadece Ýslamiyet'i tahrif etmek için kullanýyordu. Nitekim, "Biz Türk'üz, ezaný Türkçe okumalý, ibadetleri de Türkçe yapmalýyýz" söylemleri etkili olmuþtu. Bu yüzden "Ezaný tercüme ve besteleme" çalýþmalarý 31 Aralýk 1931 tarihinde, Dolmabahçe Sarayý'nda, Reþit Galip'in yönetiminde baþlamýþtý. Yani "Tanrý uludur" vahameti de Reþit Galip'in eseriydi.

Andýmýz dedikleri bu metni de o dönemde yazmýþ ve 23 Nisan 1933'te öðrencilere okutulmuþtu.

ÝTTÝHATÇI IRKÇILIÐININ CUMHURÝYET'TEKÝ MUTASYONU

Ýttihatçýlarýn "yabancý düþmanlýðý" þeklinde tezahür eden ýrkçý politikalarý, Cumhuriyetin ilk yýllarýnda da, farklý ýrklara; özellikle de Kürtlere yönelik baskýlarla devam ettiriliyordu. Hatta cinnet noktasýna ulaþmýþ ve Baþvekil Ýsmet Paþa'nýn, "Bu ülkede sadece Türk ulusu ýrksal haklar talep etme hakkýna sahiptir" beyanatýndan sonra Reþit Galip ve M. Esat Bozkurt yönetiminde oluþturulan 10 ayrý ekip; Anadolu'da kafatasý ölçme seferberliði baþlatmýþtý! (2)

Ölçüm sonuçlarý 18 Eylül 1930 günü Gölcük Yaylasý'nda açýklanmýþ ve Adalet Bakaný Mahmut Esat Bozkurt, "Türk vatanýnda, 'öz Türk' olmayanlarýn bir hakký vardýr, o da Türklere hizmetçi; köle olmaktýr" demiþti.(3)

"Andýmýz" denen metin, iþte bu ýrkçý fýrtýnanýn; çocuklarý yutan hortumuydu...

1928'de Erkân-ý Harbiye-i Umumiye Reisi (Genelkurmay Baþkaný) Fevzi Çakmak'ýn imzasýyla gönderilen "gizli emir" ile Kürt çocuklarýný, "Kürtsünüz" diye askerî liselerden atan devlet, þimdi de "Türk'sünüz" diyordu!

Baþka lisan bilmedikleri halde, Kürtçe konuþmalarýný yasaklayarak aðýzlarýný týkadýklarý insanlara, þimdi de "Türküm diye haykýrýn" diyorlardý. Bu da yetmiyor, "Türklere daha fazla düþman olsunlar" diye, karþý yamaçlara; dev puntolarla "Ne mutlu Türküm Diyene" yazýyorlardý.

Devlet; akla ziyan bu uygulamalarla, bölgeye özel ilgi duyan Ýngilizlerin istediði "maðduriyet" ortamýný bizzat hazýrlamýþ, "Ýstismar için her þey hazýr, istediðin örgütü kur" demiþti. Nitekim Ýngilizler de bu "altýn pas"ý; ilerleyen yýllarda deðerlendirmiþ, 40 yýldýr tepe tepe kullandýklarý PKK'yý kurmuþlardý.

OKUNMAMASI ÝÇÝN NE GEREKÝYORSA YAPTILAR

Sonra gelenlerin Reþit Galip'i de aratacaðý kimin aklýna gelirdi?

Kemalistliði "dalkavukluk yarýþý" zanneden 12 Mart darbecileri, "Andýmýz" dedikleri "bomba"nýn tahrip gücünü artýrmak için haþa; "Ey bugünümüzü yaratan ulu Atatürk..." diye baþlayan bir bölüm daha ekleyerek, iman sahiplerinin asla okuyamayacaðý hale getirmiþlerdi. Anne babalar, okula giden çocuklarýna; deðerli kardeþim Yakup Köse'nin aktardýðý, "Sakýn okuma, okuyormuþ gibi yap" uyarýsýný iþte bunun için yapýyorlardý.

80 darbecileri, bu tepkiyi azaltmak için; "yaratan"ý "saðlayan" olarak deðiþtirmiþlerdi ama sonuç deðiþmemiþti. 28 Þubatçýlar da "Andýmýz"ý güncellemeyi(!) ihmal etmemiþlerdi.

Bu nasýl bir "milleti andý" ki, millet düþmaný bütün darbecilerin gözdesiydi?

Nihayet; narkozun etkisi 77 sene sonra geçmiþ olacak ki, çözüm süreci hürmetine 2009'da, "Bu metin ýrkçý söylemler içeriyor" gerekçesiyle, kaldýrýlmasý için Danýþtay'a dava açýlmýþtý. Ama CHP iktidarda olmasa da, vesayetçileri dimdik ayakta olduðu için bu baþvuru 2013'te reddedilmiþti. Siyasî irade idarî kararla kaldýrmýþ ama Danýþtay, 2018'de bunu da iptal etmiþti.

Gerisi malum...

Görüldüðü gibi bu metin, bizim andýmýz deðildir... Bunu savunanlar; kimlerin diktiði aðaca sarýldýðýný iyi bilmelidir.

(1) Mustafa Armaðan, Reþit Galip'in Marifetleri, Derin Tarih, Kasým 2018, s. 42

(2) Son Posta gazetesi, 21 Eylül 1930

(3) Aydýn Engin, Mahmut Esat Bozkurt Güzellemeleri, Cumhuriyet gazetesi, 21 Eylül 2014