Arapça Osmanlý Tarihi

Ýzlenen müsbet siyaset ve devletiyle halkýyla yapýlan insani yardýmlar neticesi dünyada Türkiye'ye karþý bir teveccüh var. Özellikle de Ýslâm dünyasýnda.

Türkiye, dünü ve bugünüyle merak edilen bir ülke. Ýzlenme rekorlarý kýran tarihi diziler de bu meraký arttýrýyor.

Evet Türkiye'ye merak artýyor ama insanlarýn merakýný giderecek malzeme maalesef yeterince yok.

2021 senesinde Bilim Eðitim Kültür Araþtýrmalarý Merkezi ve Bülbülzade Vakfý'nýn, devletin de desteklediði "Suriyeli Göçmenlerin Uyum Sürecinde Sivil Ýletiþim ve Koordinasyon Platformu" projesi vesilesiyle Fýrat Kalkaný ve Zeytin Dalý bölgelerini görmüþ oldum. Savaþ sebebiyle harabe haline gelen bölgeler Türkiye tarafýndan yeniden imar edilmiþti. Hastane, okul, elektrik vb. ihtiyaçlar Türkiye tarafýndan saðlanýyordu. En önemlisi ise kazanýlan bölge halkýnýn güveni.

Yalnýz ortada hemen halledilmesi gereken büyük bir mesele var. Halledilmesi gereken meselenin ne olduðunu bize, uzun yýllardýr bölgede insani yardým faaliyetleri içesinde olan Anadolu Platformu Baþkaný Turgay Aldemir anlatsýn. Söz Aldemir'de: "Tamam un gönderiliyor güzel... Ben bir gecede bir kamyon un toplarým ama bu insanlara fikrî olarak ne vereceðiz? Yardým götürdüðümüz insanlara verecek, güzel tercüme edilmiþ bir tane Osmanlý tarihi kitabýmýz bile yok."

Mezkûr gezi ve Aldemir'in sözleri üzerine, "Ýnsanlýðýn onuru Türkiye" (https://www.star.com.tr/yazar/insanligin-onuru-turkiye-yazi-1636374/) ve "Un deðil fikir daðýtýlmalý" (https://www.star.com.tr/yazar/un-degil-fikir-dagitilmali-yazi-1637186/) baþlýklý 2 adet yazý yazmýþtým."

Ne diyordu Aldemir: "Yardým götürdüðümüz insanlara verecek, güzel tercüme edilmiþ bir tane Osmanlý tarihi kitabýmýz bile yok."

Yardým eli uzattýðýmýz insanlara kendimizi anlatamamak ne acý! Üstelik bu insanlara okullarda verilen eðitimde Osmanlý iþgalci olarak öðretiliyordu. Bizler de iþgalcilerin torunlarýydýk!

Tekrar bu mevzuya dönmemin vesilesi, Prof. Dr. Mehmet Maksudoðlu'nun Osmanlý Tarihi adlý eserinin Arapça tercümesinin yayýmlanmasý oldu. Ýmam Hatip okullarýnda okumuþ veya Arapça eðitimi almýþ her kiþinin yolu Maksudoðlu hoca ile muhakkak kesiþmiþtir. Çünkü çoðu Arapça ders kitabýnda ve Arap dili eðitimi üzerine hazýrlanan eserlerde hocanýn imzasý bulunuyor.

Hoca sadece dil eðitimi üzerine deðil Osmanlý tarihi üzerine de eserler veren velûd bir þahsiyet. Kökler Yayýnlarý hocanýn Osmanlý Tarihi adlý tek ciltlik kitabýný Arapça'ya çevirip yayýmladý.

Mehmet Maksudoðlu'nun hususiyetle üzerinde durduðu mevzu Osmanlý'nýn bir imparatorluk olmadýðýdýr. Hoca bu konuda þunlarý söylüyor: "200 yýldýr aðýr baskýsý altýnda bulunduðumuz, asker iþgalinden kat kat tehlikeli olan kültür emperyalizmi ürünü olan diðer bâzý Osmanlý Tarihlerinden çok farklýdýr. Osmanlý'nýn resmî adý: Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye (Pek Yüce Osmanlý Devleti)dir ve Osmanlý, kendi siyâsî yapýsý için BÝR DEFA BÝLE kirli imparatorluk sýfatýný, sözünü (imparatoriyye-i Osmâniyye) ASLA KULLANMAMIÞTIR. Elmas'ýn da kömürün de maddesi karbon'dur, ikisini farklý kýlan, YAPI FARKI, atomlarýn diziliþidir."

1975 yýlýndan doktora yapmak için Mýsýr'dan Türkiye'ye gelen Prof. Dr. Muhammed Harb hoca 47 yýldýr Türkiye'de. Birçok Türkçe eseri Arapça'ya çeviren Harb eserin Arapça nüshasýna takdim yazmýþ. Takdimde Muhammed Harb kitabýn þu özelliðine dikkatimizi çekiyor: "Osmanlý tarihiyle alâkalý tarihi, fikri ve edebi çalýþmalar yapmýþ biri olarak þunu söyleyebilirim: Elinizde olan kitabý gönül rahatlýðýyla size tavsiye ediyorum. Çoðu tarih kitabýnda anlaþýlmasý güç meselelerin bu kitapta sade bir üslubla ve hakkaniyetle anlatýldýðýndan daha fazla istifade edeceðinize inanýyorum."

Arapça Osmanlý Tarihi adlý eser ilgilisini ve okuyucusunu bekliyor.