Köpek terörünün çözümü kanun değişikliğinde

Bir yazı yazdım bin ah işittim. Ülkemizde yaşanan köpek terörünün müsebbibleri hakkında yazdığım yazıya gelen müsbet tepkiler, tebrik ve teşekkürler halkımızın bu mevzuda ne kadar hassas ve muztarib olduğunun da gösteriyor.

Salgın, savaş ve hayat pahalılığı derken pek de farkına varamadığımız köpek terörü toplumda çok derin bir yara açmış. Yurdun çeşitli yerlerinden her gün gelen yeni köpek saldırısı haberleri bu yarayı tekrar tekrar kanatıyor ve acı öfkeye dönüşüyor. Korkum, halkın biriken öfkesini, hiçbir günahları olmayan ama bir grup ruh hastası ve bir grup dolandırıcının elinde tutsak olan köpeklerden çıkarması.

Mezkûr yazıma teşekkür eden okuyucular 5199 sayılı Hayvan Hakları Koruma Kanunu'nun yeniden ele alınmasını ve özellikle de 6. maddesinin değiştirilmesini istiyorlar.

Değiştirilmesi istenen maddede, sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunlu olduğu ve müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır deniliyor.

Yasada böyle yazıyor ama uygulamada ise durum farklı. İstisnaları tenzih ederek yazayım, genelde belediyelerin yaptıkları şu: Sokaktan toplanan köpekler rehabilite edilmeden tekrar alındıkları yerlere veya başka bir ilçenin sınırlarında bulunan arazilere bırakılıyorlar.

6. maddedeki "öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır" ifadesinin kaldırılması ve yerine "barınaklarda tutulmaları esastır" denilse sorun neredeyse çözülmüş olacak.

Dünya ve içindekiler insana hizmet için yaratılmıştır. Dünya ehramını tersine çevirmek isteyenler insanın yerine hayvanı koymaya çalışıyorlar. Hepimizde olan hayvan sevgisini bu güruh ideolojileştirdi. Çoluk çocuk ölmüş, sakat kalmış umurlarında değil. Bu sapkın anlayışa göre suçlu, köpek saldırılarından kaçarken kamyon altına kalıp veya o an korkudan kalp krizi geçirip ölen çocuklarımızda!

Sapkın ideolojiye mensuplarının yazdıklarından iki örnek vereyim de durumun vehametini anlayın:

1- "Başıboş kalan çocuklarınıza sahip çıkmayı öğrenin önce. Kendinize ah vah etmeye zemin hazırlıyorsunuz bilerek. Ve evet sokak köpeklerine alışacaksınız, onlarla yaşamayı öğreneceksiniz."

2- "Organ bağışı onayımı iptal ettim. Öldükten sonra başka tek bir insanın sayemde kazara da olsa yaşamasına katkı sağlamak istemem. Cesedimi haşlayıp köpeklere verebilirsiniz."

Bunları yazabilenlere karşı da 5199 nolu kanuna bir madde eklenmeli!