CHP medyasında hizip savaşları

Mâlûmunuz Türkiye'de bağımsızlığı kendinden menkul bir medya var; "Özgür medyayız" derler, "Bağımsız gazetecilik yapıyoruz" derler ama ABD ve Avrupa tarafından maaşa bağlanmışlardır. Bu güruh ABD ve Avrupa'dan aldıkları paranın bağımsızlıklarına ve özgürlüklerine bir halel getirmediğini, kendilerinden bir karşılık beklenilmeden para verildiğini iddia ederler. Bizlerden de buna inanmamızı isterler. Batı'nın bir hayır kurumu olmadığını bilmesek inanmasına inanırız da Batı bir hayır kurumu değil; Batı, "Binmeyeceği eşeğe ot vermez" atasözünün vücûd bulmuş hâlidir.

Mezkûr gazeteci güruhu sadece yurtdışından fonlanmıyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nin maddi kaynakları da bu güruhta yer alan çoğu gazeteciye akıtılıyor. Yüzleri kızarmadan hem CHP'den para alıp hem de 'bağımsız gazeteci' oldukları iddiasında ısrar ediyorlar. Anladığım kadarıyla, kırk kere 'Biz bağımsız gazeteciyiz" derlerse, Batı'dan ve CHP'den fonlanmalarına rağmen kendilerinin 'bağımsız gazeteci' olduklarına inanacağımızı düşünüyorlar. Hadi hüsnüzan yapayım, belki de bizi değil de kendi vicdanlarını inandırmaya çalışıyorlar!

"AKP dönemi basın özgürlüğü" yok diye höyküren CHP medyasında fırtınalar esiyor. CHP içindeki hizip savaşları CHP'nin fonlu 'özgür gazetecileri'ne de tesir ediyor. Halk TV Özlem Gürses ve Emin Çapa'nın programlarına son verdi.

Barış Yarkadaş ve Gürkan Hacır'ın da KRT'deki programlarına son verildi. Cumhurbaşkanı seçiminin yaklaşmasıyla Kemal Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu'nun kim Cumhurbaşkanı adayı olacak kavgası CHP medyasında yeni gazeteci tasfiyelerini getirecektir.

"Özgür medya", "Bağımsız gazetecilik" diye diye geldikleri nokta. Bir de iktidar olduklarını düşünün, kendi gazetecilerini harcayanlar muhalif gazeteciye neler yapmaz.

Aslında düşünmeye de gerek yok, kendileri açık açık söylemişlerdi. 2015 senesinde CHP'nin Genel Sekreteri olan Gürsel Tekin'in 7 Haziran 2015 Genel Seçimi öncesi, niyetlerini izhar eden sözlerini hep beraber okuyalım: "Şimdi de Kılıçdaroğlu için yazıyorlar. Kılıçdaroğlu cam gibidir. Ama Davutoğlu'na AKP'lilere bakın nedene bakarsanız bakın kirliliği görürsünüz. 8-9 Haziran'da ilk işimiz bu kirli gazetelerin tamamına el koymak olacaktır. Sadece el mi koyacağım, buna bulaşmış bütün iş adamlarından hesabını soracağız."

"Basın özgürlüğü", "Bağımsız medya", "Teşebbüs hürriyeti" mi demiştiniz...

CHP'nin kirli geçmişi Gürsel Tekin'i tasdik edip alkışlıyor!..