Avrupalýlar modern dönemin baþlangýcýný Vestfalya Barýþýna (1648) dayandýrýrlar. On yýllarca süren savaþlarýn ardýndan Hristiyanlarýn Barýþý diye adlandýrýlan bir dizi anlaþma ile modern devletlerin önü açýlýr.
1568-1648 yýllarý arasýnda Kutsal Roma'nýn þehir devletlerinde oluk oluk kan akýyordu. Katolik-Protestan mezhep savaþlarý olarak da bilinen bu dönem aslýnda yeni bir düzenin kavgasýydý. Mezhep savaþlarýnýn ötesinde çýkarlar ve ittifaklar süreci uzatmýþ ve bugüne uzanan bir haritayý doðurmuþtu.
Vestfalya Barýþý bugünkü Avrupa'nýn þekillenmesini saðlayan dönüm noktalarýndan biriydi. Ýmparatorluklarýn, krallýklarýn, dini yapýlarýn yerine Devlet'in merkeze oturduðu bir düzene geçiliyordu. Anlaþmanýn imzacýlarý birbirini tanýma, iç hukukunu kabul etme, dini tercihini kabullenme gibi meseleleri garantiye alýyorlardý. Bir manada çoðulculuðun temelleri atýlýyordu. Devletlerin kendi geleceðini tayin hakký oluyordu. Tabi bu akla eriþene kadar insanoðlu 80 sene niçin kan döktü ayrý bir bahis.
Vestfalya sistemini eleþtiren teorisyenler de oldu ancak Batý dünyasýný bir arada tutmayý baþardýðýný söyleyebiliriz. Ýttifaklar ve savaþlar çaðý sürse de artýk devletlerin zamaný baþlamýþtý.
Napolyon'un 1812 Rusya seferi her iki milletin edebiyatýna etraflýca yansýmýþtýr. Çar 1. Aleksandr Moskova'ya yürüyen Napolyon'un askerlerini aç býrakmak için yol boyunca bütün tarlalarý ve köyleri yaktýrmýþtý. Moskova'ya geldiðinde aç ve sefil düþen Fransýz ordusu savaþacak güçten yoksun kalmýþtý.
1814'te ise Rusya-Prusya-Avusturya ittifaký soluðu Paris'te alacak ve Napolyon'un itibarý yerle yeksan olacaktý.
1815'te Viyana Kongresi yeni bir düzen getirir Avrupa'ya. Fransa'da ihtilal sonrasý yayýlan fikirlere karþý statükoyu merkeze alan bu koalisyonun üyeleri Birleþik Krallýk- Rusya- Prusya- Avusturya'dýr.
Avrupa barýþtan sýkýlmýþ olacak ki 20.yüzyýlý sessiz atlatmadý. Dünyaya yayýlacak savaþlarýn faillerini çýkarmayý baþardý. Üstelik her savaþýn sonundaki barýþ bir sonraki savaþýn sebebi olarak hatýrlanacaktý.
Dünya tarihinde defalarca görülmüþtür ki güç dengesi bozulduðunda kaos baþlar. Güç dengesi bozulduðunda dengeleyici bir unsurun öne çýkmasý dünyayý ayakta tutabilmiþtir. Kaosu durdurabilmek için bu dengenin bozulmasýný önleyecek âkil aktörlere ihtiyaç vardýr.
Bugünlerde Avrupa düþüncesi bir buhranýn eþiðinde. Rusya-Ukrayna savaþýnýn esas aktörleri Rusya-ABD'dir. Rusya ve Ukrayna'dan sonra en büyük zararý ise Avrupa görecektir.
Rusya kendisini Avrupa'ya eklemleyememiþ ve kýtanýn kamburu olarak görülmüþtü. Rusya-Avrupa iliþkisinin Batý blokunda verdiði rahatsýzlýk ise hafife alýnacak gibi deðil.
Avrupa için Ukrayna'yý korumak ve Rusya'yý dönüþtürmek mümkün mü? Kýtanýn tarihinde kurulan düzenler ve koalisyon uzlaþmalarý yeniden kurulabilecek mi? Güç dengesinde hangi aktörlere ihtiyaç var? Bu sorularý kendilerine sorduklarýndan eminim. Cevap vermekte ise zorlandýklarýný görüyoruz.
AB'nin "birlik ideali" ekonomik çýkarlarýn (Brexit) çatýþmasýyla sarsýntý geçirdi. Güvenlik mimarisinde ise vekiller var. Enerji baðýmlýsý olduðu Rusya, pazar ülke Ukrayna'yý iþgal etti. Avrupa'nýn devleri ticaret pazarlarýna dahil ettikleri Doðu Avrupa ülkelerini korumak zorundalar. Öte yandan kendi orta sýnýflarýný memnun etmekte zorlanan koalisyon hükümetleri var. Yükselen ýrkçýlýk, Müslüman karþýtlýðý ise ayrý bir dert...
Avrupa'nýn çokça övündüðü "akla" ihtiyacýnýn olduðu bir dönemdeyiz. Yeni bir Vestfalya barýþý tesis edebileceklerinden ve güç dengesinde ihtiyaçlarý olan aklý bulacaklarýndan henüz emin deðiliz.