10 Temmuz 2020 tarihinde bizleri sevince gark eden imzayý Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan atmýþtý. Bu imzayla 1934'ün büyük zulümlerinden biri sona erdirildi. Ýstibdat döneminde müzeye çevrilen Ayasofya-i Kebir Cami-i Þerifi tekrar aslî hüviyetine döndürüldü. Bu þeref de Baþkan Erdoðan'a nasib oldu.
Ayasofya'nýn mânâsýný Üstad Necip Fazýl Kýsakürek'in o müthiþ hitabetinden tekrar hatýrlayalým: "Ýstanbul'daki Süleymaniye, Edirne'deki Selimiye, bunlara karþýlýk da Roma'daki Sen Piyer, Paris'teki Notrdam, bizde ve onlarda daha niceleri, madde ve hattâ gayelerine baðlý mana kýymeti olarak, Ayasofya'nýn eþik taþýna bile denk olamaz. Zira bunlardan her biri, kendi gayesinin tabiî þartlarý içinde, tek taraflý olarak yükseltilmiþ bir eserler... Ayasofya ise bunlarýn yanýnda bir kümes bile olsa, öyle bir nasibin sahibi ki; ne madde ne de tek taraflý mana ölçüsüyle ona varmak kabil deðildir... Ayasofya, (yavaþ yavaþ okuyacaðým bu cümleyi, hece hece...) Ayasofya, bir mânânýn zýt mânâya taarruz ve onu zebun ediþinin, bütün dünyada eþi olmayan âbidesidir... Öbürleri belli baþlý ruh içinde birer mekân da, Ayasofya mekân içinde ruh; zýt mekânda galip ruh... Yeryüzünde çok kilise camiye ve nice cami kiliseye çevrilmiþtir ama böylesi, tarihi þartlarý bakýmýndan tektir.
Fatih Sultan Mehmed, bu hikmeti sezdi ve Ayasofya'yý, Ýstanbul gibi misilsiz bir mahfazanýn içinde, güneþ çapýnda bir pýrlanta gibi zapt ve fethetti."
Ayasofya'nýn tekrar camiye döndürülmesi Batý'yý rahatsýz etti ama tepki gösterecek mecalleri olmadýðýndan sessiz kaldýlar. Ýçimizdeki Batýcýlar ise kýsýklý sesle itirazlarýný dile getirdiler ama Müslüman Anadolu halkýnýn coþkusu karþýsýnda duyulmadý.
Ayasofya'nýn açýlmasýný önleyemeyenler bu sefer Ayasofya'nýn zarar gördüðüne dair þâyia yaymaya baþladýlar. Geçtiðimiz hafta da, gittiði yere göre konuþmasýyla meþhur tarihçi Ýlber Ortaylý Ayasofya'nýn kapatýlmasýný dile getirdi. Ortaylý "Ayasofya'da namaz kýlýnmaz" fetvasý verdi: "Buraya adam girmez, buraya 3 milyon ibadet 3 milyon turist girmez kardeþim. Sultanahmet'te namaz kýlýnýr, Ayasofya'da kýlýnýr mý? Gudubet bir bina namaz kýlmak için. Hiçbir ciddi Müslüman yatýp kalkýp secde edip rükuya varýp 5 vakit namaz kýlan adam orada kýlmaz, adamýn ruhunu karartýyor o yapý. Açarsýn Blue Mosque, gök önünde þey önünde... Burasý sana göre deðil. Bura kapatýlýr. Buranýn yýllýk kapasitesi 20-30 bin kiþidir. Devlet reisleri, ruhaniler, talebeler, bunlarý etüt eden... Ne iþi var ya? Ayasofya'yý herkes bilecek diye bir þey var mý?"
Görüyor musunuz Ortaylý bizleri düþünüyor, ne kadar da ince ruhlu! "Ayasofya'da ruhunuzun kararmasýn gidin Sultanahmet Camii'ne" diyor.
Siz rahat olun Sayýn Ortaylý, yukarýda Üstad'dan naklettiðim mânâya vâkýf Müslümanlar olarak bizim Ayasofya'da ruhumuz nurlanýyor. Bu sebepten namaz kýlmak için Ayasofya'ya akýn ediyoruz. Ve biliyoruz bu manzara karþýsýnda kararan ruhlarýn kimlere ait olduðunu!