Gazze 20 gündür bombalanýyor. Yüzde 70'i çocuk, kadýn ve yaþlýlardan oluþmak üzere yaklaþýk 6 bin Filistinli, Ýsrail bombalarýyla öldürüldü.
Günde ortalama 500 hedef bombalandý. Tonlarca patlayýcý boþaltýldý Gazze'nin üzerine.
Bu bombalamalar sýrasýnda okul, hastane, cami, kilise ayýrt edilmedi.
BM çalýþanlarý, gazeteciler, doktorlar öldürüldü.
"Hastaneleri boþaltýn" diye duyuru yaptý Ýsrail. Daha ötesi var mý?
Bu çaðrý aslýnda her þeyi çok net anlatýyor. Bir savaþta en güvenilir yerdir hastaneler. "Hastaneleri boþaltýn" diyebilecek kadar canavarca hislerle saldýrýyorlar. Ne savaþ hukuku ne insaný bir deðer umurlarýnda.
Artýk tüm dünya biliyor ki Ýsrail hiç çekinmeden Gazze'de bir etnik temizlik yürütüyor. Uluslararasý hiçbir sözleþmeyi, konvansiyonu, kriteri takmýyorlar. Çünkü ABD'nin açýk desteðini arkalarýna almýþlar.
ABD baþta olmak üzere, Batý ittifakýnýn büyük baþlarý koþa koþa Netanyahu'ya desteðe gittiler. "Ýsrail'in kendini savunma hakký var" dediler. Acaba bir Ýsrailli için kaç bir Filistinlinin ölmesi gerekiyor.
Þu "seçilmiþlik" hikayesinde ne yazýyor? Ne kadar çok seçilmiþler? Bir Ýsrail vatandaþý için kaç Filistinli çocuðun öldürülmesi gerekiyor?
Ýsrailli Haaretz Gazetesi yazarý Gideon Levy bile, "Tarihte birçok iþgal biliyorum, ancak iþgalcinin kendini yegâne maðdur gösterdiði hiçbir iþgal hatýrlamýyorum" diyor.
O kadar çok alýþmýþlar ki maðdur edebiyatýna, Holokost'un ekmeðini yemeye, bir türlü bitmiyor maðduriyetleri.
Maðdurun oluþturduðu maðduriyet çok daha fena oluyormuþ.
Ýsrail devletinin bugün yaptýðýný halihazýrda terör örgütleri yapmýyor, bu kadarýný yapamýyor.
Bir devlet gücüyle terör yapýyor Ýsrail. Arkasýna aldýðý süper güçle...
ABD ve Avrupa'nýn gözetiminde, onayýyla, teþvikiyle Filistin halkýna zulmediyor. Ve zulmederken de aðlýyor, "kendimi savunuyorum" diyor.
Bunu yarým asýrdýr yapýyor.
Avrupa, Orta Doðu'daki sömürgelerinden çekilirken Filistin'in kalbine yeni bir sömürge tohumu ekti. Her geçen gün yayýlan, kök salan, derinlere iþleyen, kendinden baþka her þeyi kurutan bir tohum.
Sömürgelerinden çekilirken yerine býraktýðý hanedan yönetimlerini de Ýsrail'in korunmasýna memur kýldý.
O yüzden de, Arap halklarý ne derse desin, yönetimler birlik olup özgür Filistin için irade koyamadý. Filistin'i, Ýsrail deðil de biz paylaþalým derdine düþtüler.
Böyle böyle geldik bugüne. Ýsrail þimdi de Gazze'yi olabildiðince öldürerek, öldüremediklerini Mýsýr'a tahliye ederek, mümkün olduðunca boþ bir þekilde teslim almak istiyor.
Hamas sadece bir bahane. 7 Ekim saldýrýsý olmadan önce Gazze neydi? Elektriði, suyu, enerjisi Ýsrail'in kontrolünde, Ýsrail'den izinsiz insaný yardýmýn dahi giremediði bir yer. Türkçesi Gazze zaten iþgal altýndaydý. Týpký Batý Þeria gibi, Kudüs gibi. Ýnsanlarýn ibadete, okula, iþe gidebilmek için kontrol noktalarýndan geçtiði bir yer nasýl bir yerdir?
Ýsrail týpký Ýkinci Dünya Savaþý'na giden süreçte Avrupa'daki Yahudilere yaþatýlaný Filistin halkýna yaþatýyor.
Belki de yeni bir dünya savaþý yaklaþýyor. Hatta yaþanýyor.
Netanyahu'ya destek ziyaretinden döner dönmez Biden'ýn yaptýðý "Tarihin çok önemli bir anýndayýz ve bugün aldýðýmýz kararlar önümüzdeki on yýllar boyunca geleceði belirleyecek" sözleri ne anlama geliyor?
Bu þekil bir azgýnlýðýn, vahþette sýnýr tanýmamanýn sonu hiçbir zaman iyi olmadý.
Tarih zalimleri sadece kötü yazmadý, o zalimlerin sonu gerçekten kötü oldu.
Bunlarýnki de kötü olacak. Hem de çok kötü!