Önceki gün bir müptezelin sosyal medyada Baþak Demirtaþ’a yazdýðý hakaret mesajý üzerinden kopan fýrtýnaya bakýnca þaþýrmadan edemedim.
Sanki medyada, sosyal medyada daha önce hiçbir kadýna hakaret edilmemiþ, ayýp edilmemiþ, sanki bir ilk yaþanmýþ.
Öyle bir tepki yükseldi.
AK Partili siyasetçiler baþta olmak üzere ardý ardýna kýnama mesajlarý geldi. Herkes utanýyor, mesaj sahibi adýna özür diliyor, utandýklarýný, ne kadar ayýp ve haksýzlýk olduðunu falan yazdýlar.
Elbette çok ayýp ve yasalarýn tanýmladýðý bir suç bu.
Elbette hiçbir siyasetçi eþi, kadýn siyasetçi ve kadýn gazeteci yahut hangi iþi yapýyor olursa olsun hiçbir kadýn fikirleri, yaþam biçimi veya tercihleri nedeniyle hakarete uðramamalý. Bu saçmalýk son bulmalý.
Lakin þunu da görmek zorundayýz, yüzlerce binlerce benzeri var bu vakanýn.
Twitter, Facebook gibi sosyal medya platformlarý tam bir bataklýk. Ekþi Sözlük gibi yerler küfür ihtisas alaný.
Küfretmeyi özgürlük zannedenler Gezi’den bu yana sadece alkýþ almýyor çünkü siyasi terfi de alýyor.
Bakýn CHP’nin son yýllarda kamuoyunun önüne gururla çýkarttýðý profillere. Ýstisnasýz hepsinin ihtiþamlý birer küfür sicili var.
Cumhurbaþkaný Erdoðan’dan ölmüþ annesine, muhterem eþinden çocuklarýna, AK Partili kadýn siyasetçiler ve siyasetçi eþlerinden AK Parti’ye gönül verenlere, AK Partiye yakýn bulduklarý kadýn gazetecilerden dini manevi deðerlere, ezana bayraða þehitlere kadar küfürlerle dolu bir portfolyo.
Benzer saldýrýlar halen devam ediyor üstelik.
AK Parti Grup Baþkanvekili Özlem Zengin’in herhangi bir tivitinin altýna þöyle bir bakýn lütfen.
AK Parti ile ayný istikamete sahip kadýn gazetecilerin gazetelerinde yazdýklarý, televizyonlarda savunduklarý fikirleri dolayýsýyla nasýl bir saldýrýya maruz kaldýklarýna dikkat kesilin.
Daha bir iki hafta oldu Cumhurbaþkanlýðý Ýletiþim Baþkaný Fahrettin Altun ve AK Parti Medya ve Tanýtým Baþkaný Mahir Ünal’ýn aileleri benzer saldýrýlara maruz kalalý.
Ama CHP-HDP kanadýndan ne bu saldýrýlarý kýnayan oldu, ne etik kurallarý hatýrlatan.
Bilakis ilginç biçimde üste çýktýlar. Canan Kaftancýoðlu gibi küfür kariyeri yapan isimler iþledikleri suça, ayýba bakmadan ahkam kesmeyi sürdürdüler.
Terör suçu nedeniyle cezaevinde olan Selahattin Demirtaþ’ýn cinsiyetçi hakarete maruz kalan eþine (ki saldýrgan hemen tespit edildi, gözaltýna alýndý) gösterilen ihtimam AK Partili kadýn siyasetçilere, muhafazakâr medyada yazýp çizen kadýn gazetecilere gösterilmedi. Kendilerine edilen küfürlerin fotoðrafýný çekip yaymaktan ar edenler kolayca ihmal edildi.
Baþak Demirtaþ olayýnda yeni ve farklý olan ne peki?
Açýk konuþalým.
Terör örgütüyle baðlantýlarý dolayýsýyla savunulamayan isimler, eþleri üzerinden aklanýyor.
AK Parti ile hesabýna koyduðu yeþil toptan baþka baðý olmayan bir müptezelden güç alanlar, edep sahiplerinden hesap soruyor.
Ve heyhat, kendi mahallelerine yapýlan saldýrýlardan haberi olmayýp bir yeþil top yüzünden savunmaya geçen AK Partiler de var.
AK Partili kadýn siyasetçilere, kadýn gazetecilere yönelik hakaretleri onaylayýp faillerini ödüllendirenler þimdi Baþak Demirtaþ’a edilen küfürden siyasi fayda devþirmeye kalkýyor.
Baþak Haným olayýnda tuhaf ve çirkin olan budur.
Bu bir ayrýmcýlýktýr.
Yoksa elbette ve istisnasýz þekilde herkesin eþi, annesi, ailesi, izzeti kýymetlidir, saygýyý hak eder.