Sevil NURÝYEVA ÝSMAYILOV
Sevil NURÝYEVA ÝSMAYILOV
Tüm Yazýlarý

Batý'nýn kendi sistemi ile imtihaný

Amerika’daki ayaklanmalar, siyahilerin kendine yönelik adil olmayan ortamý protesto etmesi, bu ortamýn Avrupa’ya yansýmasý, Covid-19 sonrasý dünyanýn nasýl söylemler üzerinden yeniden þekilleneceðine dair fikir oluþturmakta.

Ayaklanmalar ve söylemlere bakýldýðýnda, Ýngiltere’nin, Amerika’nýn, Fransa’nýn ve Almanya’nýn kolonyal geçmiþinin yüzlerine vurmasý sahnelerine þahitlik etmemiz, sistem sorununun meydana çýktýðýný bize izah etmekte.

Kapitalist sistem herkesi köle etmenin peþinde olduðu için, adil olmayan bu dünya ile karþý karþýyayýz!

Görüyorsunuz deðil mi, Ýngilizlerin çok sevdiði Winston Churchill’in heykeli üzerine nasýl cümleler yazýlmakta!

Irkçý Anglo Sakson olarak tarihe de geçen Churchill’in bakýþ açýsý, Batý’nýn genel renginden hiç silinmemiþti.

Avrupa Birliði fikriyatý ile multikültüralizm ve tolerantlýk gibi anlayýþlarýn, sisteme entegre edilmesi konusu çok iþlendi. Þimdi anlýyoruz ki, çalýþmadý!

Avrupa iþgal ettiði, kolonileri olan bölgelerden insan akýnýnýn önüne geçmese de, onlarý kendi sistemlerine entegre ederken, rengi onlardan farklý olanlarýn insan haklarýný göz ardý etti.

Batý’ya bu kadar fazla insan göç ederken, sömürülen kendi ülkelerinin sahibine dönüþmüþ kendilerince medeni olan bu ülkelerde hak hukuk aradý. Hatta ezilmeyi Almanya’ya, Ýngiltere’ye, Fransa’ya, Amerika’ya uymak için kendilerine ait her þeyden vazgeçme eþiðine gelindi. Neden mi, çünkü kapitalist sistem bu, beyaz sistem bunu zorlamaktadýr. Baþkasý mümkün deðil!

Peki, neden bu durumu iç politika malzemesi olarak kullanmak kolaylýk saðlýyor? Mesele Amerika’da, Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasýndaki seçim savaþýnýn konusu olarak karþýmýza çýkmakta.

Derin yara ve çözülmemiþ problemin bugünkü yansýmasý, kontrolsüz geliþmelere sahneyi pekiþtirmekte.

Merkel’in multikültüralizm çok kültürlü felsefenin çöktüðünü ifade etmesi, gelinen noktada Batý’nýn insanoðluna hiçbir yeni sunum yapamaz hale geldiðinin iþaretidir.

Peki neden çalýþmýyor, Batý’nýn dayattýðý medeniyet anlayýþý? Çünkü içinde, kendinden olmayan hiç kimseye yer yok! Görünürdeki Afrikalý, Asyalý, Hindistanlý, Pakistanlý, Uzak Doðulu ve Orta Doðulu profillerin hepsi, derinden bakýldýðýnda sadece Batý’nýn kendi çizdiði sýnýrlar içinde mevcudiyet gösterdiði için karþýmýzdadýr.

Öyle bir kompleks oluþturmuþlar ki, herkes yani onlardan olmayan ve sömürülen ülkelerin bireyleri de çoðu zaman onlarla uyum içinde olmanýn peþini býrakmamayý ve onlar gibi olmayý hayat tarzý edindiler.

Tarihe bakýldýðýnda, Batý’nýn deðiþim sürecinin, “paylaþmadan olmaz” tezinin devreye girmesi bile mecburiyetin yansýmasý olarak okunmalý. ABD eski Baþkanlarýndan Franklin Roosevelt, zenginlere “paylaþmalýyýz beyler” dediðinde, “tehlike büyük, önünü paylaþmadan kesemeyiz” mesajýný vermekteydi! Geldiðimiz nokta ise, “Batý’nýn adil olmayan paylaþýmlarýnýn” veyahut “paylaþýyorlar gibi durmalarýnýn sonunun isyan olacaðý” tezinin açýk yansýmasýný bize hatýrlatmakta.