"Siyasette eskiden mizah vardý", "vekiller birbirine latife ederdi" hayýflanmalarýný -kimse kusura bakmasýn, ciddiye alamýyorum.
Çoðunu eðlenceli bile bulmuyorum.
Geçen gün muhalif çevrelerden biri müjdeliyordu hatta. Televizyonda. "Yuvarlak masa iktidara geldiðinde göreceksiniz siyasetçilerin karikatürleri de çizilebilecek" diye...
Mizah dergilerinin çok popüler olduðu dönemleri hatýrlýyorum mesela. 90'larýn zayýf koalisyon hükümetlerinde görev alan isimlerin karikatürleri çizilirdi sýk sýk dergilerde. Kaba saba þeylerdi. Çirkin... Bel altý çoðu. Zekanýn, siyasi hicvin zerresi yok. Nefret suçunu mizah diye satýþa çýkarýrlardý. Rezilce þeyler.
Gerçekten siyasi mizah arayan varsa günümüz siyasetinin güncel akýþýna baksýn.
Her gün bir gülmece, her gün bir eðlence!
"Durum komedisi" dersen 11 aydýr sürüyor zaten.
**
Ama izninizle önce hakkýný teslim etmek isterim.
Biliyorsunuz 20 yýldýr siyasette olan, 13 yýldýr da CHP'de Genel Baþkanlýk koltuðunda oturan Kemal Kýlýçdaroðlu girdiði hiçbir seçimden birinci çýkamadý. Partisinin oyunu artýramadý.
Evet CHP'yi CHP olmaktan çýkardý, "HDP'nin el yapýmý karbon kopyasýna" çevirdi ama takdir gördüðü pek söylenemez.
Hele de 15 "adet" milletvekili transfer ederek Meclise girmesini saðladýðý Meral Akþener tarafýndan öyle hor görülüyor ki, insanýn acýyasý geliyor!
Oysa büyük küçük demeden kapý kapý dolaþan, Yuvarlak Masa'nýn oluþmasýnda; 11 aydýr daðýlmadan bir arada tutulmasýnda; "bari sandýða kadar dayansýn" diye masadan sarkýtýlan her türlü afra tafranýn sineye çekilmesinde; içerden dýþardan gelen hakaretlerin hazmedilmesinde büyük sabrý ve emeði var Kýlýçdaroðlu'nun.
Lakin üzüyorlar onu.
Çok agresif o yüzden bu günlerde.
**
Üstelik siyasi hayatýnýn sonunda heves etti, ilk kez cumhurbaþkanlýðý için aday olmak istedi.
En az iki yýldýr çalýþýyor bunun için. Büyük kampanyalar, ajanslara paralar, home made videolar, dinazorus belgeseller, okyanus ötesi ziyaretler...
Hepsi, hepsi yapýldý ama bir lakap bulunamadý CHP Genel Baþkanýna.
Ajanslar yýllardýr çeþitli buluþlar yaptý evet.
"Gandi Kemal" dendi, tutmadý.
"Che Kemal" denendi, olmadý.
"Yiðit oðlan" dediler, adama güldürdüler.
"Demokrat amca" diye yazdýlar ama yakýþtýraný olmadý, lakap bio'da kaldý.
Olmayýnca olmadý.
**
Öte yandan hiçbiri Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn yýllardýr eleþtiri amacýyla, biraz da alaysý bir dille ifade ettiði "Bay Kemal" hitabýnýn önüne geçmedi.
Bay Kemal ne yapsýn?
Lakaptan sakýnamayýnca, silkelese de üstünden atamayýnca mecbur kaldý, lansmanýný Erdoðan'ýn yaptýðý "Bay Kemal"i aldý baþýnýn üstüne koydu.
Hatta kampanyasýný bunun üzerine kurdu!
Oysa kendi ülkesine, kendi halkýna, halkýnýn deðerlerine yabancýlýðý nedeniyle "Bay Kemal" diyerek eleþtiriyordu onu Erdoðan.
Bay Kemal ise iþi ciddiye aldý.
Gerçeði tersine çevirebileceðini sandý.
Hatta muhalefet çevrelerinin kimi sivri zekalýlarý "Bu çok iyi bir hamle. Kemal Bey Erdoðan'ý kendi silahýyla vurdu" diye methiyeler bile düzdüler günler gecelerce...
**
Ve sonra dün...
Zekanýn parladýðý o an!
Son yýllarýn en müthiþ siyasi kampanyasý -bana kalýrsa dünyada literatüre girecek cinsten- bir rekabet harikasý dün itibariyle kristalleþti!
Kýlýçdaroðlu 2022 Aðustos'unda kabullendiði Bay Kemal hitabýnýn tam tadýný çýkaracakken...
"Bay Kemal" hitabýný iyice benimsemiþken...
Kendi kendine sýk sýk "Bay Kemal'im ben" falan derken...
Kampanyasýnýn merkezine lakabýný koymuþken...
Cumhurbaþkaný dün çýktý ve "Bay bay Kemal!" deyiverdi!
Siyasi beceriksizliðin, öngörüsüzlüðün, mizah duygusundan yoksunluðun acý sonu da diyebiliriz tabii.
**
Süleyman Demirel'in bir sözü var: "Mizah zekanýn terlemesidir" diye.
Belli ki CHP lideri de diðerleri de ne sahada siyaseten terlemiþler ne zekalarýyla masada...