"Yeis bir bataktýr düþersen boðulursun,
Azmine sýmsýký sarýl bak ne olursun."
Milli þairimiz Mehmet Akif her ne kadar yukarýdaki dizeleri kendi zamaný için yazmýþ olsa da günümüzde de bu satýrlarýn muhataplarý fazlasýyla mevcut.
Ýnternette dünyanýn en çok kullanýlan arama motoru "Ben neden..." diye yapýlan arama sonuçlarýný listeledi. Türkiye'de 2022 yýlýnda yapýlan arama sonuçlarý oldukça düþündürücü. Ýþte "Ben neden..." aramasý sonuçlarý:
Ben neden sevilmiyorum?
Ben neden bu kadar çirkinim?
Ben neden doðdum?
Ben neden dýþlanýyorum?
Ben neden eziðim?
Ben neden aðlýyorum?
Ben neden böyleyim?
Ben neden yalnýzým?
Ben neden yaþýyorum?
Ben neden evde kaldým?
Bütün bu olumsuz aramalarýn sonuçlarýnýn inanç zaafýyla alakasý olduðunu söyleyebiliriz. Yaratýcýyla irtibatýný kesen birey, ihtiyaçlarýný fanilerin karþýlamasýný bekler ve maalesef ortaya böylesine umutsuz bir tablo çýkar.
Doðmak bir varoluþtur. Varoluþ Yaratýcýnýn imzasýný taþýr. Bu gerçeklik doðumla birlikte insanýn Yaratýcýyla bir iliþki kurmasý hakikatini iþaret eder.
Ýnsan yaratýlýþ imzasýný takip ederek Yaratýcýnýn varlýðýný keþfeder ve varlýðýnýn ve doðumunun deliline ulaþmýþ olur. Bu delil(ler) üzerine bir yaþam kurmaya çalýþmasý ise onu doðru cevaplarla ve nihayetinde hakikatle buluþturur.
Yaratýlýþýn özünün Yaratýcýsýna ulaþma çabasýný gerekli kýldýðýný anlayan kiþi, neden "yaþadýðýna" dair sorusunun cevabýný da bulmuþ olur.
Yaratýcýyla irtibat halinde olan bir insan bilir ki Yaratýcý yarattýklarýný her zaman "sevmektedir." Yaratan için her þey deðerlidir, kýymetsiz ve önemsiz bir þey asla söz konusu deðildir. Yaratýcýyla irtibatý olan bir kimse bilir ki dünya onu terk etse bile Allah onu her zaman görmekte ve kollamaktadýr.
Yaratýcýyla baðýný koparmamýþ bir insan bilir ki Allah'ýn yarattýðý hiçbir þeyde "çirkinlik" söz konusu olmaz. Çirkinlik, ya da böyle bir duygu insanlarýn oluþturduðu bir duygudur. Ýnsanlarý ya da insan dýþýndaki varlýklarý "çirkin" veya "güzel" diye sýnýflandýranlar yine insanlardýr. Yaratýcý yarattýklarýna güzel veya çirkin olmalarýna göre deðil onlarýn kendisiyle olan münasebetine göre muamele eder.
Yaratýcýnýn yarattýklarýný "dýþlamasý" diye bir þey söz konusu olabilir mi?
Allah, yarattýðý en küçük zerreden en büyük varlýða kadar her þeyi bir düzen içerisinde yaratmýþtýr. Her varlýk bir bütünün parçasýdýr. Kâinatta hiçbir þey gereksiz deðildir.
"Ýnsan insanýn kurdudur." misaliyle, insaný insanla yan yana olmaktan koparýp karþý karþýya getiren yine insandýr.
"Eziklik" duygusu yine insana çevresindekilerin yaþattýðý bir duygudur. Ýnsaný deðersizleþtiren, kendini ezik hissettiren acýmasýz insanlar maalesef her zaman var olmuþtur var olmaya da devam edecektir. Ýnsan o kadar acýmasýzdýr ki kendi yetersizliðini baþkasýný ezerek ve yok ederek gidermek ister. Yaratýcý için ise böyle bir þey asla söz konusu olamaz.
Hele de "yalnýzlýk" duygusu... Yaratýcýnýn var olduðuna inanan bir insanýn bu duyguya kapýlmasý halinde gideceði kapý bellidir. Yalnýz kalan kiþi bilir ki herkes onu terk etse bile Allah kulunu asla terk etmez.
Ýnançsýzlýk, insaný Yaratýcý gibi bir dayanak noktasýndan da mahrum býrakýr. Bunun sonucunda insan umutsuzluk deryasýnda boðulup gider. Maalesef modern yaþam tarzýnýn insaný haz noktasýna iteklemesi yukarýdaki tablonun ortaya çýkmasýna yol açmýþtýr.
Modern yaþam bize paramýz kadar, güzelliðimiz kadar, gençliðimiz kadar deðer veriyor. Bunlar olmadýðýnda insan mutsuzluk ve umutsuzluk deryasýna dalýyor!
Abdurrahmân Sâmî Paþa'nýn dediði gibi:
"Allah bes baki heves..."
Bize Allah yeter, gerisi boþ hevesten ibaret.