Psikolojik saldırı, bu defa eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak üzerinden yapılıyor.
En çirkini de, "damat" yaftasının namluya sürülmesi. CHP ve şürekâsının bu saldırısında ahlâk, ar, onur, edep, hayâ bunların hiçbiri yok.
Psikolojik savaşta, doğrudan Sayın Erdoğan'ı hedef aldıkları gibi, belli isimler üzerinden de planlı, organize bir algı operasyonu yapılıyor.
5. Kol elemanları, etki ajanları eliyle malum medyanın/sosyal medyanın desteğiyle yürütülen bir psikolojik savaş bu...
Büyük resme odaklanmalıyız.
Büyük resim, Biden Amerika'sının Türkiye'ye yönelik yeni projesidir.
MHP lideri Sayın Bahçeli birkaç gün önce çok önemli bir noktaya dikkat çekti.
"Demokrat Parti'ye yakınlığı ile bilinen Brookings Enstitüsü'nde peş peşe Türkiye-ABD ilişkilerini merkezine alan raporlar yayımlandı. Bu raporların zamanlaması son derece manidardır. Türkiye'nin Batı ile bağlarının yeniden kurulmasının yeni bir hükümete kalacağı iddiası seslendirilmiştir."
Burada Bahçeli, Kemal Derviş'in rolünü hatırlatmaktadır.
"Kemal Derviş, Brookings Enstitüsü'nde yöneticidir. Bu durum kuşku vericidir. CHP'nin enstitüyle irtibatı, Derviş-Kılıçdaroğlu bağlantıları sorgulanmaktadır..."
Erdoğansız Türkiye'ye de bir isim bulmuşlar: " Yeni bir hükümet..."
Kemal Derviş ismini burada hatırlamamız gerekiyor.
Derviş, 13 Mart 2001'de Dünya Bankasındaki görevinden ayrılarak Ecevit Hükümetinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevine getirildi. Kendisini bizzat Ecevit davet etti.
Gazeteci Mehmet Güleç, ölümünden önce Ecevit ile görüştü. (24.03.2018, Hürriyet)
Ecevit anlatıyor:
"Derviş, şeytanî hesaplar içindeydi. Ekonominin bıçak sırtında olduğu günlerde Amerika'ya gitti ve uzun süre kendisinden haber alınamadı. Nerede olduğunu dahi bilmiyorduk. Görüşmek istedim. Arkadaşlarımız defalarca aradı ama ulaşamadılar. Olacak iş değildi; 12 gün hiç yanıt vermedi arayışlarımıza..."
Döndükten sonra da aldığı talimat gereği 2002 Ağustosunda istifa etti. Ve 3 Kasım 2002 seçimlerinde CHP'den İstanbul milletvekili seçildi.
İşte bu Kemal Derviş yeni ABD projeleri için bugün de Biden'a çalışan ekibin içinde...
Berat Albayrak'a yönelik saldırıları evet, büyük resmin içinde değerlendirmeliyiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerinde ve zamanında Berat Albayrak'a sahip çıkıyor:
"CHP şürekası, eski Hazine Bakanı Berat Albayrak'ı ve onun nezdinde tüm ailemi ve şahsımı hedef alıyor. Berat Bey'in önce enerjide, ardından ekonomide ifa ettiği görevlerdeki en büyük talihsizliği, damat sıfatının bu alanlardaki birikimi ve gayretinin önüne geçirilmiş olmasıdır. Türkiye'nin son dönemde enerji alanında attığı adımların temelinde Berat Bey'in bakanlığı döneminde yaptığı stratejiler yer alıyor. Bunu başardığı için çıldırıyorlar. Ülkemizin en büyük kazanımlarının altında Berat Albayrak'ın imzası var..."
CHP ve şürekâsı, bir yandan Biden projesi içinde görünürken, bir yandan da dikkat dağıtmaktalar.
Gara operasyonunda PKK saflarında yakalanmaları onlar için kötü oldu.
Gara katliamını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üzerine yıkacaklardı, kendileri altında kaldı.
HDP'ye nefes aldıralım derken maskara oldular.
CHP, bünyesinde meydana gelen taciz ve tecavüz skandallarına karşı hala üç maymunu oynuyor.
Bu arada Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül'ün CHP tabanındaki rüzgârı CHP yönetimini sarsıyor.
Berat Albayrak'a saldırıda; CHP'nin, İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu'nun şu sözlerini unutturma çabasını da atlamayalım:
"PKK'yla dost olan da bizim düşmanımızdır. Herkes iyi bilsin ki PKK'ya düşman olamayanlar da asla bizim dostumuz olamaz."
Mesele bundan ibaret...