Biden dönemi ve Putin Rusya'sına yansıması

Amerikan seçimlerinin sonuçlarını, son ana kadar karara bağlanmasını bekleyen Putin, nihayet tebrik mesajını yayınladı. Rusya açısından bakıldığında, yeni Biden dönemi gerginliklerle dolu geçeceğini, rüzgâr gelmeden haber vermekteydi.

Rusya medyasının Amerikan seçimleri boyunca, ön planda bu süreci takip etmesi, Kremlin politikaları için yeni Amerika Başkanı ile ilişkilerin nasıl şekilleneceğinin önem arz ettiğinin sinyali niteliğindeydi.

Rusya medyası, Kremlin politikalarının yansıması gibi dursa da, hem de Kremlin’in açıktan gözükmek istemediği konularda da belirleyici güce sahiptir.

Mesela Azerbaycan-Ermenistan arasındaki savaş sürecinde, Kremlin ve şahsen Putin’in yaklaşımı ile Rusya medyası yaklaşımı arasında ciddi fark gösterilmeye çalışıldı. Aynı durum Türkiye lehinde ve aleyhinde kişilerin boy göstermesi ile de bize bir şeyler söylemekteydi.

Biden dönemini Rusya, kendisi için “yeni meşakkatli süreç” olarak okumakta.

İsrail’le iyi ilişkileri olan Rusya’nın Trump yönetimine etkisi, “Biden döneminde ne kadar belirleyici olur” sorusuna, Moskova’nın yanıtı eminlik içinde değil!

Tabii küresel finans kapitalinin, Amerika seçimlerinin esas kazananı olması gerçeği, ulusal çıkarlarla olaya bakan Putin için sinir bozucu durumdur.

Ve esasında ulusunun milli menfaatlerini korumaya gayret eden her devlet başkanı veya lider için geçerli pozisyondur, Putin’in durumu.

Putin’in, Soros ve buna benzer gruplara mesafesi bilinen gerçekliktir. Rusya içindeki 5. Kol faaliyetlerini başından itibaren engelleyen Putin, o nedenle şeytanlaştırıldı. Evet, Putin yeni anayasa değişimi ile yeniden başkanlık yarışına katılabilecektir. Ve toplumdaki desteği de halen güçlüdür. Gayri ananevi aile yapılarına karşı duruşuyla da, bayağı kendine Batılı çevrelerce düşman kazanmış durumda.

Rusya’nın çevrelenme politikaları, Putin açısından kabul edilir durum değildir ve bu nedenle kavga etmeden elindeki kozları paylaşmaya çalışacaktır. Şimdiden belli ki Karabağ’daki durumu da, Biden dönemi Amerikan yönetimi için kullanışlı koz olarak devreye sokacak.

Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ı 20 Ocak tarihine kadar değiştirme konusunda sonuç alamazsa, Biden döneminde bunun daha zorluklarla dolu süreç olarak kendisine döneceğini hesaba katmakta.

Ermenistan’ın eliyle Rusya’ya, yeni anti-Rusya ortamıysa, Biden ile beraber pekişeceği açıktır.

Erivan’daki sokak hareketliliğinin durmaması da, Paşinyan’ın direnmesi de, tam da bu sebeptendir.

Sokaklar şimdilik Rusya saatine göre hareket etmekte, Paşinyan ise “Biden zamanlaması” için direnişte.

Putin böyle zor bir dönemde Biden’a gönderdiği tebrik mesajı ile yeni sayfa açma peşinde. Putin tecrübeli siyasetçi ve anlıyor ki, zorba dili bazen işe yaradığı gibi, bazen tam tersi tepebiliyor. Karabağ konusu üzerinden, Rusya’nın Amerika’ya zeytin dalı uzatacağını ise şimdiden görmek mümkündür.

Mesela Azerbaycan-Ermenistan-Rusya arasındaki anlaşmada, Karabağ’ın statüsünün belirlenmemesi, bu kapıyı bir sonraki merhale için kullanacağı anlamını taşımakta. Tabii her halükarda Azerbaycan bu sürecin kazananıdır. Lakin statü konusunda yüksekten ses çıkaramayan Rusya’nın da hesaplarını göz önünde bulundurmamız şarttır. Burada çok önemli belirleyici husus ise, Rusya’nın Başkanı Putin’in, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a duyduğu güvendir. Geleneksel basın toplantısında dile getirdiği gibi Putin için “Erdoğan güvenilir, sözünün eri, adam gibi adamdır.” Dolayısı ile Türkiye gibi ortağı, Erdoğan gibi dünyanın hesaba kattığı bir lideri ise kaybetmeme adına, Putin’in çoğu konularda kalıcı görünen düşüncelerini revize edebileceği istisna değil.

Biden dönemi için, kendi alternatif planlarını devreye sokacağı açık olan Rusya adına, “Türkiye faktörü” vazgeçilmez bir faktör olarak karşımıza çıkacaktır. Her ne kadar da Rusya ile Türkiye arasında, her konuda fikir birliği söz konusu olmasa da, ortak paydada buluşmaları için Biden döneminin sert veya yumuşak tavırları belirleyici olacaktır.