Cumhurbaþkaný Erdoðan, ABD Baþkaný Biden'a ilk defa doðrudan eleþtiride bulundu. Yeni bir dönemin baþladýðýný da ilan etti...
Dün Cuma namazý çýkýþýnda þunlarý söyledi:
"Ben þu ana kadar ABD'deki liderlerin hiçbiriyle böyle bir konum yaþamadým ama þu anda maalesef böyle bir durumdayýz. Terör örgütleriyle ilgili mücadelede maalesef ABD þu anda terör örgütlerine beklenenin çok çok üstünde destek veriyor ve onlarla mücadele etmesi gerekirken tam aksine onlara yüklü miktarda araç-gereç destekleri veriyor. Bir NATO ülkesi olarak bu tür yaklaþýmlar olduðu sürece bizim de bunlarý tüm dünya kamuoyuyla paylaþmamýz gerekir."
Erdoðan karþýtlarý, siyasetçisi medyasý bu çýkýþa çok sevindiler. Kaos beklentilerine, bir de Türk-Amerikan iliþkilerindeki gerginliðin ekleneceðini hesaplýyorlar.
Bu zihniyet sahiplerinin Erdoðan ve Cumhur Ýttifaký düþmanlýðý, gözlerini kör etti.
Biden Erdoðan'dan deðil, Erdoðan liderliðinde güçlenen, Batý'nýn uydusu olmaktan çýkan Türkiye'den rahatsýz. Bizim Ýslam coðrafyasýna, Türk dünyasýna umut olmamýzdan rahatsýz.
Sadece Erdoðan'dan rahatsýz olsaydý, geçtiðimiz 24 Nisan'da, 1915 olaylarýnýn yýl dönümüyle ilgili yaptýðý yazýlý açýklamada yaþananlarý "soykýrým" olarak tanýmlamazdý.
Sadece Erdoðan'dan rahatsýz olsaydý, Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG'yi 50 bin TIR silah ile desteklemezdi.
Biden Erdoðan üzerinden Türkiye düþmanlýðý yapýyor.
Maalesef muhalefet partileri, baþta CHP, ABD'nin PKK'ya silah desteðini hiç kýnamadýlar, seslerini hiç yükseltmediler.
Erdoðan devrilsin de isterse Türkiye zarar görsün gafletini sergiliyorlar.
Bakýnýz Biden, Baþkan seçilmeden önce çoðumuzun hatýrladýðý bir Erdoðan düþmanlýðýný açýktan yapmýþtý.
Türkiye'de muhalefetle doðrudan baðlantý kurup, Erdoðan'ýn seçimleri kaybetmesi için "farklý bir yaklaþým" sergilenmesi çaðrýsýnda bulundu. Ve ilave etti, "Ancak bunun darbe ile deðil, seçimle olmasý gerekir."
Bu da inandýrýcý deðil. Darbe seçeneði, her zaman ABD yönetiminin gündemindedir.
Hele Afganistan'dan çekildikten sonra, Türkiye'ye odaklanmalarý hiç þaþýrtýcý olmaz...
Yükselen, güçlenen Erdoðan Türkiye'sinden, AB ve ABD olarak büyük rahatsýzlýk duyuyorlar.
15 Temmuz hain FETÖ darbe giriþimi, daha önceki askerî darbeler gibi ABD/NATO destekliydi. Yeni bir darbe teþebbüsü, iktidarý deðiþtirmenin kaos zeminini hazýrlama noktasýnda ABD'nin her zaman seçeneðidir. FETÖ'nün kripto kadrolarý da bitmiþ deðil.
Aylardýr bir hususa dikkat çekmeye çalýþýyoruz. CHP, ÝP, Gelecek ve Deva liderleri, Erdoðan'a yönelik eleþtirilerini, hakarete varan kin ve nefret söylemi ile þiddetlendiriyor.
Psikolojik harbin taktikleri ile yürütülen bir saldýrý var. Adým adým gerilimi týrmandýrýyorlar. Yalanlarla, her gün halkýn kafasýný karýþtýrýyor, moralleri bozmaya çalýþýyorlar.
Saldýrýlarda her gün yeni bir cephe açýyorlar.
Son olarak Kýlýçdaroðlu, "Kürt meselesini HDP ile çözeriz" çýkýþýný yaptý.
Tam, bu da nereden çýktý derken, Biden'ýn o malûm Erdoðan'ý devirme laflarýna bir daha baktým.
Þunu gördüm:
"Muhalefeti desteklemeliyiz. (Demokratik) sürece katýlmak isteyen Kürt nüfusunu parlamentoya entegre etmek için bir süredir iþe yarayan bir yöntemimiz var. AK Parti, yerel seçimlerde büyük þehirleri kaybetti. Ýstanbul'da devrildi... (Erdoðan) bedel ödemek zorunda."
Demek HDP ile ilgili düðmeye basýlmýþ.
Diriliþimizden çok rahatsýzlar.
Onlar düþman. Ýçimizdeki iktidar hýrsý ile her þeye razý zihniyet sahiplerinin varlýðý üzücü...