Selahattin Demirtaþ’ýn eþine twitter üzerinden yapýlan hakarete dair söylenmedik söz kalmadý herhalde. Kimi en sert þekilde kýnadý.. Kimi bunun tipik bir sosyal medya tacizi olduðu ve dikkate alýnmamasý gerektiðini tavsiye etti. Kimi “benzer saldýrýlara biz de defalarca uðradýk yanýmýzda kimseyi göremedik” diye sitem etti.. Kimi de bu toplumsal tepkinin birleþtirici yönüne dikkat çekti..
Daha beteri de oldu kuþkusuz.. O taciz içeren sözü alkýþlayanlar oldu.. Oradan yola çýkarak askerlerimizin eþlerine dönük benzer taciz sözleri yazanlar da.. Ve daha neler neler.. Tek baþýna tek bir twit bakýn koca toplumu nasýl bir tartýþmaya itti.
Benim ise bu süreçte bir suç duyurusu düþtü önüme.. Þikayetçi Muhammed Emin Tokcan.. Bu ismi Çeçenlerin özgürlük mücadelesini izleyen bizim kuþak çok çok iyi hatýrlar.. Abhazya ve Çeçenistan cephelerinde Yalnýz kurt Þamil Basayev’in en yakýnýndaki isimlerden biriydi. Tabii Türkiye’de geniþ kitleler; Feribot kaçýrma giriþiminden ve otel baskýnýndan tanýyor onu.. Þimdilerde ise Sakarya’dan Düzce’ye, bölgedeki Çerkes, Abhaz, Çeçen çevrelerde sözüne itibar edilen bir iþadamý.. Ýþte bu isim, Demirtaþ’ýn eþine dönük taciz için suç duyurusunda bulundu.. Ve dilekçesinde çok çok önemli bir þey söyledi.. Dedi ki; “... Bu paylaþýmý þiddetle kýnýyorum. Bazý kötü niyetli kiþilerin, askerlerimizin karýsýna kýzýna yaptýðý hakaretleri de kýnýyorum.. ‘Onlar küfür etti biz de edelim’ anlayýþý baþtan hatalý bir yaklaþýmdýr.....’Sen onun hakaretine sessiz kaldýn ama bu hakareti kýnýyorsun’ türü bir yaklaþým da külliyen yanlýþtýr.. “ Bakýn öyle önemli bir noktaya dikkat çekiyor ki Tokcan.. At altýna imzaný. Elbette demiyorum ki, ‘sað yanaðýna yumruk atana sol yanaðýný dön’.. Ama bu alçaklýðý yapan her kimse onun kýnanmasý kadar ‘onu kýnadýn ama bana yapýlan saldýrýyý görmedin’ türü bir sitemi de tehlikeli görüyorum. Üstelik sosyal medya tezviratlarýndan çoooook büyük maðduriyet yaþamýþ biri olarak söylüyorum bunu. Dün benim maðduriyetim görülmedi, doðru. Ama bugün yapýlan bu saldýrýya tepki verilmesi farkýndalýk oluþmasý bakýmýndan referans.. Demek ki yarýn bana yapýldýðýnda da görülecek ve karþý durulacak.. Ben bunu böyle okuyorum..
Muhammed Emin Tokcan bir þey daha söylüyor.. “...Kürt sorunu olduðu iddiasýyla terör yapanlar zaten güvenlik güçlerimizin tokadýný yedi, yemeye de devam ediyor.. Ama Kürt sorunu iddiasýyla konuþmak isteyenlerin de sesini kýsmamak gerekir...” Burada Tokcan’a kýsmen katýlýyorum fakat kategorik olarak da ayrýlýyorum. Katýlýyorum; doðru, sorunlarý konuþarak çözmek isteyen herkesin konuþabildiði özgür bir dünyayý ben de düþlüyorum. Ayrýlýyorum çünkü o sözünü ettiði ‘konuþmak isteyen’ kesim de çýkýp, terör örgütüne açýkça “sen çekil aradan, bu benim sorunum, ben halledeceðim” demeyi bilmeli.
Daha bu yazýyý yazdýðým dakikalarda karþýmdaki ekranda HDP’li Hüda Kaya’nýn, milleti terörle tehdit ettiði konuþmasýný dinliyordum.. Bu anlayýþla olmaz. Parti içinden aklý baþýnda birileri çýkacak ve bu Çerkes kardeþimizin temennisine uygun bir Kürd duruþu gösterecek.. Bunu görmemiz lazým..