Bizler de mi belediyeleri basalým

Halk olarak bir korku filminin figüranlarý gibiyiz. Filmin esas oyuncularý ruh hastasý bir grup insan, onlarýn besledikleri köpek çeteleri ve bu iki grup üzerinden büyük kazanç saðlayan dolandýrýcýlar.

Figüranlar olarak köpek çeteleri tarafýndan parçalanmak üzere elimiz kolumuz baðlý sýramýzý bekliyoruz. Kurbanlýk koyundan farkýmýz yok.

Bu filmde, vazifesinin gereðini yapmayýp tüm bu olup bitenleri seyreden belediyelere hangi rolün düþtüðüne karar veremedim. Onlar da esas oyuncular kadrosundalar mý yoksa yan rol oyuncularý mý? Karar sizin... Bizler gibi kurbanlýk rolündeki figüranlar olmadýklarý kesin!

Film deðil, þaka deðil, rivayet deðil hakikat þu ki: Okula gönderdiðimiz çocuklarýmýz köpek çeteleri tarafýndan parçalanýyor. Son bir ay içerisinde 3 kýz çocuðumuzu daha köpek çetelerine kurban verdik.

Anadolu Ajansý'nýn geçtiðimiz gün yaptýðý haberde, 1 yýl içinde sadece Ýstanbul'da sahipsiz köpeklere iliþkin 18 bin 791 ihbar gelmiþ. Bu ihbarlarýn 881'i ýsýrma vakasýymýþ. Bu rakamlara, köpek çetelerinin saldýrýlarýndan kýl payý kurtulan ama bu saldýrýlarý belediyelere bildirmeyen binler dâhil deðil.

5199 sayýlý Hayvanlarý Koruma Kanunu'na göre ihbar edilen sokak köpekleri belediyeler tarafýndan toplanýp rehabilite edilmesi þart. Kanunda böyle yazýyor ama gerçek hayatta, sayýlarý 10 milyonu bulan sokak köpekleri için bunu gerçekleþtirmek imkânsýz. Bu iþ için ülkenin büyük bir bölümünü rehabilitasyon merkezine çevirmek gerekiyor.

Mezkûr kanunda, rehabilite edilen köpekler tekrar alýndýklarý yere býrakýlacak þartý da var. Belediyeler, ihbar edilen köpekleri alýp birkaç gün ellerinde tuttuktan sonra, "Rehabilite ettik" deyip ayný yere býrakýyorlar. Her þey kanuna uygun!

Evet, her þey kanuna uygun ama köpek çeteleri bizlere saldýrmaya, çocuklarýmýzý parçalamaya devam ediyorlar. Yani köpekler kanundan, yasadan anlamýyorlar. "Biz rehabilite edildik, daha yeni kamptan çýktýk biraz uslu duralým" demiyorlar, demezler!

Dün bir köpek saldýrýsý haberi de Bursa'dan geldi: "Ö.E. (10) babaannesiyle birlikte okula gitmek için yola çýktý. Bir süre sonra babaannesine köpeklerin olduðu yeri geçtiklerini söyleyerek babaannesine eve geri dönmesi istedi. Bunun üzerine babaannesi eve dönerek yürümeye baþladý. Ö.E bir süre yürüdükten sonra baþýboþ gezen 8 köpeðin saldýrýsýna uðradý. Sesleri duyan babaannesi ve çevredekiler Ö.E.'nin yardýmýna koþtu. Vatandaþlar Ö.E.'yi köpeklerden kurtararak özel araçlarý ile Çekirge Devlet Hastanesi'ne götürdü. Küçük çocuk burada yapýlan ilk tedavisinin ardýndan ambulans ile Bursa Þehir Hastanesi'ne sevk edildi. Burada ameliyata alýnan çocuðun vücuduna yaklaþýk 80 dikiþ atýldý."

Daha biz aðzýmýzý açamadan, kurban rolüyle figüran olmaya mahkûm edildiðimiz filmdeki ruh hastalarý "Çocuðun orada ne iþi varmýþ" diye yaygaraya baþlýyorlar. Bu ruh hastalarýný organize eden dolandýrýcýlar da, "Mama alacaðýz", "Kulübe yaptýrýyoruz" vb. söylemlerle insanlarýn hayvan sevgisini istismar edip para topluyorlar ve mezkûr ruh hastalarýný otobüslere doldurup belediyelere baskýn düzenlettiriyorlar. Örgütlü bir vaka ile karþý karþýyayýz.

Belediyeler de bunlarýn þerrinden korktuklarýndan veya bahane ettiklerinden yapýlmasý gerekeni yapmýyorlar. Olan halka oluyor. Ne yapsýn halk, çocuklarýnýn köpekler tarafýndan parçalanmamasý için bu ruh hastalarý gibi belediye binalarýný mý bassýnlar!..

Yazý için ayrýlan yer bitti ama bu filmin pek de biteceði yok. Bakalým daha kaç çocuðumuzu göz göre göre köpek terörüne kurban vereceðiz. 'Yapýmcýlar' ve 'yönetmenler' kurbana doymuyor!

Ülkece büyük bir aymazlýðýn, büyük bir rezilliðin içerisindeyiz!