Mustafa Sabri Beþer
Mustafa Sabri Beþer
Tüm Yazýlarý

Boðaziçi olaylarý Osmanlý'nýn sonunu ne kadar da hatýrlatýyor!

Nurettin Topçu: "Bize bir insan mektebi lâzým" der ve o mektebi þöyle tarif eder: "...bir mektep ki bizi kendi ruhumuza kavuþtursun; her hareketimizin ahlâkî deðeri olduðunu tanýtsýn, hayâya hayran gönüller, insanlýðý seven temiz yürekler yetiþtirsin; her ferdimizi milletimizin tarihi içinde aratsýn, vicdanlarýmýza her an Allah'ýn huzurunda yaþamayý öðretsin. Bu mektepte.... onun yetiþenleri sadece bir memur deðil, örnek insan olacaklardýr..."

Ýnsan kýymet verdiði, önemsediði bir þeyin aslýnda buna deðer olmadýðýný anladýðýnda büyük bir hayal kýrýklýðýyla adeta bir travma yaþar ya... Ýþte bugünlerde Boðaziçi Üniversitesi bize benzer duygular hissettirmekte.

Uzun yýllardýr ülkemizin seçkin eðitim kurumlarý arasýnda olduðu kabul edilen Boðaziçi Üniversitesinde son zamanlarda yaþanan, eðitimle uzaktan yakýndan alakasý olmayan olaylar bizi hayal kýrýklýðýna uðratýyor.

Gençliðin ruh dünyasýnda, fýrtýnalý ve delikanlý zamanlarýnda, anlamlandýramadýðý boþluklar oluþur ve bunlar saðlam malzemeyle doldurulmadýðý takdirde çoðu zaman yanlýþ adýmlar atýlýr ve telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olunur.

Gençlerimiz, bilimden uzaklaþarak, ideolojik fýrtýnalarýn oluþturduðu dalgalarla boðuþuyor.

Osmanlýnýn son dönemlerinde olduðu gibi gençlere yabancý eðitim ve ideolojiler aþýlandýkça kendilerini asýl zannedip, milletin meþru otoritesine baþkaldýrýrlar. Anlaþýlan Boðaziçi'nde böyle bir durumla karþý karþýyayýz.

Üniversitede sadece bilim üretilmez, kültür de üretilir. Hangi ülkede olursa olsun, öðrencilerin kendi kültürlerine yabancý olmamalarý, sevgiyi ve saygýyý da öðrenmeleri gerekir. ABD'de yabancý öðrencilere bile aðýrlýklý bir þekilde Amerikan kültürü aþýlanýr. Ta ki okuduklarý ülkeye yabancý olup dikleþmesinler?

Üniversitelerin kurulmasýndaki asýl amaçlardan biri, ülkeyi muasýr bir medeniyet haline getirmek için bilgili ve kültürlü insanlar yetiþtirmektir. Taþ devri insanlarý gibi eline taþ alýp, ideolojik düþmanlýklarla yarý çýplak þekilde etrafýna zarar vermekten çekinmemekle öðrencilik yapýlmaz.

Bir üniversitede ne zaman, nerde, nasýl davranacaðýný bilen gençler yetiþmiyorsa toplum içerisinde edep ve terbiye kurallarýyla baðdaþmayan hareketler sergileyen insanlarla karþýlaþmamýz kaçýnýlmazdýr.

Toplum olarak, "Boðaziçi Üniversitesi" deyince bu kurumun ne kadar kýymetli olduðunu düþünüyorduk, burada deðerlerine baðlý gençler yetiþtiðine inanýyorduk ama gördük ki burayý zihnimizde fazla büyütmüþ, gereðinden fazla deðer ve kýymet vermiþiz!

Eðitim kurumlarý örf adetlerin, þahsiyetin, deðerlerin ve milli þuurun öðretilip kazandýrýldýðý, gençleri; olgunlaþtýrarak, milletine ve ülkesine faydalý olabilme kaygýsýný taþýyan kiþiler olarak hayata hazýrlayan mekanlar olmalýdýr.

Osmanlý'nýn yýkýlma devrinin, toplumun kendi deðerlerinden uzaklaþtýðý döneme denk gelmesi tesadüf deðildir. Batý; Ýstanbul baþta olmak üzere Osmanlý coðrafyasýnda art arda okullar açarak, örf adetin, kimliðin, milli þuurun, öz deðerlerin tersyüz edildiði programlarla insanýmýzý eðitti.

Amacý, milletin içinden alýp yetiþtirdiði kiþilerle Osmanlý'yý içten yýkmaktý. Nitekim baþarýlý da oldular. Yetiþtirilen öðrenciler önce Sultan Abdülhamid'i sonra Osmanlý'yý devirdiler. Yabancý ülkelerin kurduðu bu okullar kuruluþ amaçlarýný fazlasýyla gerçekleþtirdiler.

Þimdi bu yaþananlar "Acaba dejavu mu?" dedirtecek cinsten. Yaþananlarýn eðitimle, kültürle, medeniyetle, ilimle, bilimle uzaktan yakýndan alakasý olmadýðý açýk!

Bir zamanlar Abdülhamid ve Osmanlý ile baþ etmeye çalýþan güçler, bugün 'Türkiye ve Erdoðan'a karþý mý çalýþýyorlar?' sorusu ister istemez akla geliyor.

Bu olaylarda amacýn daha kaliteli ve daha iyi bir eðitim yuvasý olmadýðý belli deðil mi?

Amaç devletin bekasýný sekteye uðratmak, amaç ülkenin otoritesini sarsmak!