Boðaziçi Üniversitesi'ndeki devþirme sistemi

"Boðaziçi'ndeki özgürlük hakiki mânâda bir özgürlük deðil. Türkiye'de bazý þeyleri konuþmak zordur ya, Boðaziçi senin bunlarý rahat konuþmana izin verir. Batý'da hâkim olan kültüre aykýrý olacak þeyler söylemediðin sürece bu özgürlükten istifade edersin. Eðer aykýrý olursan hemen sesini keserler, seni görmezden gelirler veya bir þey demeseler bile senin orada akademik olarak bazý planlarýn varsa onlarý suya düþürürler." diyor tarihçi ve yazar Ýbrahim Tatlý.

Bir Boðaziçi Üniversitesi mezunu olarak Ýbrahim Tatlý haftalýk Baran Dergisi'ne, çok övülen Boðaziçi Üniversitesi'nin özgürlük anlayýþýnýn altýnda yatan anlayýþý teferruatýyla anlatmýþ. Tatlý'nýn anlattýklarýný okumaya devam edelim: "Özetle þunu söylemeye çalýþýyorum. Türkiye'de zaten problem çok, eleþtirilen birçok þey var. Senin bunlarý rahatça söyleyebilmeni ve Türkiye aleyhinde konuþabilmeni özgürlük havasýyla saðlýyorlar ve bu sayede kendilerine de angaje ediyorlar öðrencileri. Dürüst, tarafsýz ve vicdanlý olmalarýndan doðan bir özgürlük anlayýþý deðil bu. Senin kendi ülkene, vatanýna, insanýna, kültürüne, tarihine yabancýlaþmaný saðlayacak þekilde, buna yol açacak þekilde tanýyorlar bu özgürlük hakkýný. Böylece istedikleri postmodern, yýlýþýk, içinde her bir herzenin barýnabildiði bir pislik sentezine dönüþtürmeye çalýþýyorlar. Bu þekilde kayýp giden bir sürü genç oldu. Mesela baþörtülü bir öðrencinin, "Burada bir sürü tabu yýkýldý kafamda." dediðine þahidim; hâlâ Allah'a inanýyor muydu bilmiyorum."

Tarihçi Ýbrahim Tatlý Boðaziçi Üniversitesi'nde talebelerin nasýl devþirildiðini de anlatýyor: "Genelde sosyal bilimlerdeki öðrenciler Soros'çu bir kafayla yetiþtirilir. Oradan devþirilen öðrenciler hocalar tarafýndan tesbit edilip Soros'un diðer ülkelerdeki okullarýna Erasmus gibi imkânlarla gönderilir. Daha sonra akademisyen olmalarý için önleri açýlýr. Deðiþik üniversitelerde yahut Boðaziçi'nde istihdam edilirler. Geleceðin devþirme devþirenleri olarak yetiþtirilirler. Özellikle felsefe, sosyoloji ve tarih bölümü çok saðlam þekilde Soros'a çalýþýrlar. Gizli saklý deðildir bu. Öðrenciler Açýk Toplum Vakfý'na gidip gelirler. Orada kendini göstererek lisansüstü eðitim için seçilir ve hazýrlanýrlar. FETÖ'de var ya "müsbet" teþhisi, onlar da "müsbet" öðrencileri seçerler. Açýk Toplum Vakfý, Boðaziçi Üniversitesi'ndeki akademisyenlere, yüksek lisans ve doktora öðrencilerine çalýþtýrmalarý gereken konular hakkýnda direktifler verir. Hocalar da öðrencileri bu konularda çalýþtýrýrlar, elde edilen bilgiler de Soros'a gider. Soros da ilerde kaþýyacaðý noktalarý, karýþtýracaðý yerleri tesbit eder... Bildiðiniz casusluk yapýlýyor Boðaziçi'nde. Ermenilerle, mübadele edilen Rumlarla, Kürtlerle, Alevilerle alakalý durmadan çalýþma yapýlýr. Böylelikle bölge bölge, köy köy Alevileri, Kürtleri tesbit etmeye, anlamaya ve kaþýmaya çalýþýrlar."

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn Boðaziçi Üniversitesi'ne 'dýþarýdan' rektör atamasýna neden bu kadar tepki verdikleri de Ýbrahim Tatlý'nýn sözlerinden anlaþýlmýþ oluyor. "Rektör atamasý geleneklerimize aykýrý þekilde yapýlmýþtýr. Boðaziçi Üniversitesi'nin içinden biri rektör olmalýdýr" derlerken, Tatlý'nýn bahsettiði üniversitedeki devþirme sisteminin içinden birinin rektör olmasýný istiyorlar. Boðaziçi Üniversitesi'ndeki devþirme sistemini yýkacak birini istemiyorlar.

Batýcý Gezi ayaklanmasýnýn mottosu olan mâlûm sözden mülhem, Boðaziçi Üniversitesi'nde mevzu rektör meselesi deðil sistem meselesi!..