Bölünmüþ devletleri toparlama görevimiz mi?

Emperyalist-Siyonist ittifakýn 1982 Siyonist Yinon Planý çerçevesinde baþlatýp, sürdürdüðü stratejinin saðýný-solunu toparlama, Türkiye açýsýndan zor ve maliyeti yüksek bir rotayý iþaret ediyor.

“Beyrut kasabý” olarak tarihe geçmiþ Ýsrail baþbakanlarýndan Ariel Þaron’un (1928-2014) baþdanýþmanlarýndan, Ýsrail Dýþiþleri Bakanlýðý görevlisi Oded Yinon’un Siyonist yayýn organý Kivunim için kaleme aldýðý 1982 tarih ve “1980’lerde Ýsrail için bir Strateji” baþlýklý çalýþma, aslýnda bugünleri tarif ediyordu. Büyük Arap devletlerinden baþlayarak Türkiye-Ýran hattý da dahil, Ýsrail’in geleceðini tehdit eden bütün devletler iç karýþýklýklar ile bölünecek, küçülecek ve yalnýz, Ýsrail vaad edilmiþ topraklara doðru büyüyecekti…

Aradan geçen yaklaþýk 40 yýl içinde Siyonizm’in baþarýlý olduðunu söylememiz gerekiyor.

Irak-Suriye-Lübnan hattý artýk bir devlet çöplüðüdür.

Libya-Sudan-Yemen hattý yoktur.

Arap dünyasý bölünmüþ, parçalanmýþ, dýþ güçler marifetiyle ayakta durabilen devletlere sahiptir. Zengin Körfez ülkeleri Siyonist ittifak kuþaðýnýn sadýk bendeleridir, dýþarýdan dev gözüken Mýsýr, aslýnda buhar olmuþ bir devlettir.

Siyonizm’in yeni hedefinin Türkiye-Ýran-Pakistan hattý olduðu açýktýr.

Pakistan elindeki nükleer silah kapasitesiyle en kýsa zamanda yok edilmesi, nükleer silahlarý elinden alýnmasý gereken bir devlettir.

Ýran, Ýsrail’den çok, Suudi-BAE ittifaký tarafýndan hedefe oturtulan bir devlettir.

Türkiye ise, Ýsrail’in açýk hedefindedir.

· ÝKÝ ÖNEMLÝ DÖNÜM NOKTASI…

Türkiye’nin kolay lokma olmadýðýný, aksine, 100 yýllýk emperyalist planlarýný tek hamlede bozabilecek kapasite taþýdýðýný gösteren iki kanlý ve büyük sýnavdan geçtik:

1. Emperyalizm, Türkiye’nin “yumuþak karný olarak gördüðü” güneydoðusuna yýðdýðý silah, mühimmat ve sýnýr ötesinde eðitilmiþ terörist kadrolarýyla 8 Aðustos 2015’te hendek-barikatlar arkasýndan saldýrýya geçti, bu topraklarýn gördüðü en büyük iç meydan okumasý, 9 Mart 2016’ya kadar sürdü. Yüksek þehit sayýsýyla (içimizdeki FETÖ’cü hain komutanlarýn iþbirlikçiliði nedeniyle) göðüsledik, vatan topraðýný teslim etmedik.

2. ABD ile NATO’nun belli baþkentlerinde planlanmýþ “iþgal amaçlý” 15 Temmuz ihanet saldýrýsýný þehit ve gazilerimizle püskürttük.

Bu iki olay, Türkiye’nin tüm güvenlik stratejilerini deðiþtirdi, bugünkü, ulusal güvenliðini geniþ bir coðrafyanýn sýnýrlarýnda gören ve içteki ayaklanmacý bütün kimlikleri imha eden yapýlanmanýn güçlenmesine neden oldu.

Emperyalizmin Türkiye’nin geleceðine dönük tek umudu, FETÖ kadrolarýný devlet içinde yeniden canlandýracak, “barýþçý çözüm” adý altýnda da HDP üzerinden PKK’ya meþruiyet kazandýracak iþbirlikçi-kripto bir siyasi kadronun iþbaþýna gelmesidir.

· RUSYA’NIN ÇIKARCI STRATEJÝSÝ

Amerikan-Siyonist ittifakýn Ýsrail’in uzun vadeli güvenliðini önceleyen tüm büyük Arap devletlerini parçalama planý, Rusya’nýn iþine gelen bir stratejidir.

Kremlin, parçalanan her coðrafyada kendi payýný aramaktadýr.

Birinci ve Ýkinci Körfez Savaþlarý süreçlerinde Sovyetler Birliði’nin yeni yýkýlmýþ olmasýndan kaynaklanan travmalarý nedeniyle belki, Irak’ta ulaþmak istediði hedeflerden uzak kalmýþtýr ama, özellikle Suriye-Libya örnekleri alarm vericidir.

Türkiye’de strateji geliþtirenlerin asla atlamamasý gereken iki gerçeði vurgulamalýyým: a. Moskova’daki Yahudi lobisinin gücü, en az Washington’daki kadardýr, Putin-Netanyahu da çok iyi anlaþan iki devlet adamýdýr, b. Rusya’nýn milyonlarca Rusça konuþan Yahudi’nin vatandaþlýðý nedeniyle Ýsrail’in iç politikasýný belirleyici gücü vardýr.

Bu nedenle, Ýsrail açýsýndan herhangi bir parçalanmýþ Arap coðrafyasýnda Rusya varlýðýnýn Amerikan varlýðýndan bir farký yoktur.

Libya’daki Rus askerleri ve savaþ uçaklarýndan NATO rahatsýzdýr, ama, Ýsrail’den bir tek cümle duydunuz mu?..

Veya, Suriye’deki Ýran askeri varlýðýný kontrol ettiði sürece, bu ülkedeki Rus askeri varlýðýnýn Ýsrail açýsýndan sorun oluþturmadýðý açýktýr.

· LÝBYA’DA AYNI SENARYO…

Dikkat edin, Suriye’den sonra Libya’da da yaþadýðýmýz bir dejavu kimliðinde. Yine ABD ile belli oranda ortak çalýþma zemini bulmaya çalýþýyoruz, yine, Rusya ile ülkenin geleceði için yeni bir yol haritasýnda buluþuyoruz.

Muhataplarýmýzýn her hangi bir kriz ülkesinin toprak bütünlüðünü koruma gibi bir gayreti yok!..

Irak ve Suriye’de ne yaptýlarsa, Libya’da da er-geç onu yapacaklar, bölecekler.

Trablus-Sirte hattýnda Amerikan, Sirte-Bingazi hattýnda Rus askeriyle Suriye’de olduðu gibi devriyeye çýkacaksak ve bu durum bizi tatmin edecekse, sorun yok, devam edebiliriz.

Ama, þimdilik bir soru:

Acaba Türkiye’nin eski Osmanlý coðrafyasýnda sömürgeciler tarafýndan çizilmiþ sýnýrlarý yerli yerinde tutma gayreti, küresel güçlerin yýpratma/zayýflatma/yüksek maliyet yükleme hedeflerine zemin mi oluþturuyor… ULUSAL GÜVENLÝK STRATEJÝMÝZÝN TARTIÞILMAZ SINIRLARINI BELÝRLEYÝP, TANIDIK COÐRAFYADA KALICI OLMAK…

Bir bakmak lazým…