DİKKAT: Emperyalizmin 2023'e dönük iç siyaset planlaması ve FETÖ…

“Yeni kurulan partilerin ikisi de AKP’den seçmen çalma potansiyeline sahip. Gerçekte, bu partilerin alabilecekleri destek tek haneli küçük rakamlarda görünüyor. Bu onları, Türk siyasetinde büyük oyuncu yapmasa da, 2023 seçiminde dengenin muhalefete dönmesine neden olabilir.”

Yorum, FETÖ’den aranan, Aykan Erdemir’e ait. (2010 yılında Kılıçdaroğlu’nu CHP genel başkanlığına taşıyan ekibin içinde yer aldı, 2011-2015 yıllarında CHP milletvekiliydi, 17-25 Aralık öncesi Kılıçdaroğlu’nun ünlü ABD ziyaretinin mihmandarlığını yaptı, FETÖ kadrolarıyla buluşmasını sağladı, yasadışı tapeleri Meclis’e taşıdılar, 6 danışmanı FETÖ çıkan bir genel başkan için normal işler bunlar)

Erdemir’in “Erdoğan’ın Yahudi Düşmanlığı Türkiye’ye Büyük Zarar Verdi” başlıklı açıklaması (1) İsrail aşırı sağının yayın organı Israel Hayom’da yer aldı. ( Trump’ın güçlü mali destekçisi, Amerikalı kumarhaneler kralı, Siyonist lobinin bir numaralı ismi, Netanyahu’nun yol arkadaşı Sheldon Adelson’un sahibi olduğu gazete)

Erdemir’in, Golan ve Doğu Kudüs’e el koyup, şimdi de Filistin topraklarının yüzde 30’unu ilhak etmeye hazırlanan İsrail’e karşı sesini yükselten Erdoğan’ı “Yahudi düşmanlığıyla” suçlaması çok normal. Bu şahıs, İsrail-Birleşik Arap Emirlikleri ittifakının ete kemiğe büründüğü Siyonist düşünce kuruluşu, Demokrasileri Savunma Vakfı’nın Türkiye masasını yönetiyor!.. Söz konusu vakfın demokrasiyi savunmaktan anladığı, Mısır’da Sisi’yi desteklemek, gerisini siz anlayın…(Bkz.-“2”)

· EMPERYALİZMİN TÜRK İÇ SİYASETİNE DÖNÜK PLANI…

Erdemir’in açıklamaları, emperyalist-siyonist ittifakın Türk iç siyasetine dönük beklentilerini sergilemesi bakımından önemli. Özellikle, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın yeni kurdukları partilerin Washington-Kudüs hattında nasıl değerlendirildiğini gösteriyor.

Babacan’ı siyasetin içinde yer almış “teknisyen” olarak değerlendiririm. Partisi için tercih ettiği kadro, bugüne kadar sergilediği söylemler “siyasetçi” olarak Pensilvanya gölgesinden rahatsız olmayacağını işaret ediyor.

Ama tanıdığım Ahmet Davutoğlu’nun rahatsız olacağından eminim. Siyasetin sert rüzgarlarının estiği labirentlerin içinde kaybolmasına gönlümün razı olmadığı bir portredir ve FETÖ konusundaki duruşu TBMM 15 Temmuz’u Araştırma Komisyonu’na verdiği 71 sayfalık cevap metninde belge olarak durmaktadır. Eski bir dostu olarak bu parti meselesini bir daha enine-boyuna düşünmesini tavsiye ederim.

(Bir anı. 2011 seçimi öncesi. Davutoğlu dışişleri bakanı ama milletvekili değil. Dışişleri ile ilgili bir toplantıda yanıma oturan, FETÖ’den Kerim Balcı’nın not aldığım sözleri: Erdoğan, Davutoğlu ile devam etmeyecek, gereken mesajlar kendisine iletildi, destekliyorsun ama milletvekili listeleri açıklandığında göreceksin. Yorumsuz karşıladım, o günkü adıyla Hizmet’in Erdoğan üzerindeki etkisini ölçmek için bekledim, Davutoğlu, Konya’dan birinci sıradan aday gösterildi. Eğer Erdoğan gibi kararlı bir karakter olmasaydı, bu ülke çoktan FETÖİSTAN olmuştu.)

Konu memleket meselesi olduğunda, kişisel yaşantımızdan yükselen duyguların bir anlamı yoktur, esas olan emperyalizme geniş manevra alanı doğurabilecek siyasi zeminlerden uzak durmaktır…

· BU İTTİFAKI MİLLİYETÇİNİN MİDESİ NASIL KALDIRIR…

CHP’nin 2019’da kurduğu şemsiye ittifakın başarısının ortada olduğunu, bu ittifakın “Erdoğan’ın otoriter rejimine karşı” Davutoğlu ve Babacan’ı da kapsayan bir demokrasi ittifakına(!) dönüşmesi gerektiğini vurgulayan Erdemir’in şu sözleri de önemli bir beklentiye işaret ediyor:

“Yaklaşık yüzde 12’lik potansiyele sahip HDP seçmeninin de kendisini bu ittifakın içinde hissetmesi, demokrasi yanlısı koalisyonun yalnız Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgelerde değil, bütün ülkede başarısı için özellikle önemlidir.”

FETÖ’nün katlettiği Muhsin Yazıcıoğlu’nun çizgisinden gelen Yavuz Ağıralioğlu gibi İyi Parti’li isimlerin midesinin kaldırmasının çok zor olduğu emperyalist zorlamalar bunlar…

Hangi milliyetçi, Amerikan bayrağı altından sıktığı kurşunlarla aslan gibi evlatlarımızı şehit eden PKK’nın siyasetteki uzantısıyla gizli-açık bir ittifakı kabullenebilir?

Umudumu kaybettiğim için buraya not düşüyorum: Gazi Mustafa Kemal’in Kuvva sembolü kalpaklı fotoğrafı ile Abdullah Öcalan’ın portresini sandıkta birleştirmeyi CHP tabanının önemli bölümü içine sindirebilir, ama gerçek Kuvvayı Milliyecilerin, milliyetçilerin bunu yapması mümkün müdür?

Aykan Erdemir’e, İsrael Hayom gazetesine yaptığı açıklamalar nedeniyle, teşekkür ediyorum, ufkumuzu açtı…

(1) https://www.israelhayom.com/2020/06/16/erdogans-anti-semitism-has-done-great-harm-to-turkey/

(2) https://www.star.com.tr/yazar/darbenin-basbakani-simdi-yuruyor-mu-yazi-1232998/