Bu bir AK Parti güzellemesi deðildir!

Bu baþlýðý muhalefet okusun diye attým. Amacým Ak Parti güzellemesi yapmak ya da Erdoðan'ý övmek deðil. Buna ihtiyaçlarý da yok zaten. Muhalefetin ise nerede hata yaptýðýný görmeye ihtiyacý var. O yüzden isterim ki yazýyý muhalefet okusun.

Geçen hafta yazmýþtým, iþi vaktinden çok insanlarýn partisi AK Parti.

Herkesin ayný hassasiyet ve samimiyette olmasýný bekleyemeyiz kuþkusuz ama liderin vizyonu teþkilata motto olur.

Türkiye için Erdoðan'ýn bir þans olduðunu söyleyip duruyoruz ya, AK Parti'de siyaset yapanlar için de Erdoðan'ýn yol arkadaþý olmak, onun rahleyi tedrisinden geçmek de büyük bir þans.

Çok zor ve çok öðretici bir okul Erdoðan'ýn siyaset okulu.

Önünüzde yürüyen kiþi öyle yüksek bir performansla çalýþýyor ki sizin yoruldum deme þansýnýz yok. Önünüzde yürüyen kiþi toplumun her kesimiyle öyle içten samimi bir iliþki içinde ki sizin yüz ekþitme, cevap vermeme, burun kývýrma gibi yollara baþvurmanýz asla mazur görülmüyor. Önünüzde yürüyen kiþi o kadar cesur ve kararlý ki sizin neme lazýmcýlýðýnýz hemen göze batýyor. Tüm bu güzel hasletleri sadece kiþisel ikbal için kullanmanýz mümkün tabii ki. Kullanalar da kuþkusuz var. Yüzde 50'leri taþýyan bir partiden bahsediyoruz sonuçta. Her çeþit vardýr. Ýyisi de kötüsü de... Ama ortadaki baþarý grafiði, referans noktalarýnýn her þeye raðmen belirleyici olduðunu gösteriyor. Referans noktalarýný belirleyen temel referans noktasý ise bizzat Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn kendisi.

Bu durumu eleþtirenler de var. Diyorlar ki problem zaten bu durumun kendisi. Erdoðan faktörünün bu kadar güçlü olmasý kurumsallaþmaya engel oluyor. Her þeyde Erdoðan'a bakýlýyor. O hareket etmeyince kimse hareket etmiyor.

Ýskandinav ülkelerinde bile tek baþýna kurumsallýk yetmiyor. Siyaset, irade ve yönetme becerisi gerektiriyor. Rasyonel zeminde yapýldýðý izlenimi veren bu nevi eleþtiriler en iyimser deðerlendirme ile Türkiye gerçeðinden ve Türkiye'nin hedeflerinden habersiz olmaktan kaynaklanýyor.

"Tek adamlýk" söyleminin arkasýnda da bu analizin olduðunu unutmayalým. Türkiye'nin 2020'dan bu yana maruz kaldýðý meydan okumalarýn üstesinden Erdoðan liderliði olmadan asla gelinemeyeceðini de aklýmýzda tutalým.

Ve basit birkaç soru soralým: Erdoðan'ý devirmek isteyenlerin amacý neydi? Mesela Türkiye'de siyaset kurumsallaþsýn diye mi darbe denendi?

Muhalefetten hareketle soralým bir de? Muhalefetin sorunu ne? Kurumsallaþma ise Cumhuriyetle yaþýt bir partiden söz ediyoruz. Herhalde CHP'nin kurumsallaþma gibi bir problemi yoktur öyle deðil mi?

Parti yönetimi deðiþse de, lider deðiþse de örgütsel yapý kendini geleceðe aktarma becerisine sahip bunu gördük. Kurumsallaþma bunu saðlayabiliyor ama siyaset baþka bir þey. Siyaset insan ile oluyor. Vizyon, misyon, amaç, hedef... tüm bunlar insan ile anlamlý hale geliyor. Erdoðan ve AK Parti'yi farklý kýlan bu.

Erdoðan'ý seçim kazanma makinesi yapan faktörlere odaklanmak gerekiyor. AK Parti'de siyaset yapmanýn bir ortalamasý var. Ve bu ortalama, muhalefet partilerinde gözlediðimiz en yüksek performansýn dahi üstünde.

Sýra eleþtiriye geldiðinde en mükemmeliyetçi yerden konuþuyoruz. Kendimize ahlaki üstünlük atfederek baþlýyoruz konuþmaya.

Bugüne kadar AK Parti iktidarlarýna karþý uygulanan tarife hep böyle oldu.

O kadar çok eleþtirildi ki Erdoðan ve AK Parti.

Bu eleþtiri bombardýmanýna raðmen neden hep kazanýyor sorusunun rasyonel cevabý aranmadý.

Þimdi muhalefet bloku yeniden yeni bir yenilgiye doðru koþar adým ilerliyor.

Ýktidar partisine ve Erdoðan'a bakýn, orada ne görüyorsunuz? Motoru hiç soðutmadan yerel seçimler için çalýþmaya baþlamýþlar bile. Bir taraftan belediye baþkanlarý ve yönetimler için memnuniyet anketleri yapýlýyor. Bir taraftan sivil toplumun görüþü alýnýyor. Yereldeki kongre süreçleri seçimden sonraya býrakýldý. Vakit kaybettirecek ya da teþkilatýn insicamýný bozacak þeylerden kaçýnýlýyor. Erdoðan, Ankara ve Ýstanbul'da kesin zafer istiyor.

Siyaseti "O ne dedi bu ne yaptý"dan öte biraz da büyük resim içinde takip etmek gerek. Çünkü neticeyi esasýnda bu belirliyor. Vatandaþ asýl buna bakýyor. Millete güven veren iþ tutma biçiminiz. Bu iþin bir sahibi var mý? Sorunlar dert ediliyor mu? Sevk ve idare var mý? Hesap sorabileceðim bir makam var mý? Millet bunlara bakýyor.

Tencere partisine güvenenlerin yaþadýðý hayal kýrýklýðý da bu yüzden. Seçimi tencerenin kazanacaðýný zannettiler. Seçimi siyasetçi kazanýr. Ýþ yapan, güven veren, çalýþan, üreten ve günün sonunda hesap da sorabileceðin birini seçersin.

Tek baþýna kurumsallýkla olsa siyasete ne hacet. Bürokrasi yeterdi.

Güçlü liderliði tek adamlýk diye etiketlemeye çalýþanlar kendi noksanlarýnýn altýný çizdiler bunca zaman. Günün sonunda lidersizliðin ceremesini çekiyorlar.

AK Parti'yi Erdoðan'dan çalma giriþimlerinin sahipleri de ayný hataya düþtü.

Erdoðan'ý hasým belleyen dýþ aktörler de öyle. Þimdi hepsi sýraya girmiþ durumda.