Bu konuşmayı iyi çevirin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulları Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde yaptığı konuşmayı dinlerken zihnimin derinliklerinde Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in şu sözleri yankılanıyordu: “Ordu bir oktur; onu kullanan el, aynı okun merkezi subaydır; elin bağlı olduğu kafa, fikir ve hakikattir; kafaya yön verici ruh da millet ve cemiyet… Ve olanca hak ve hakikat, değer ve imtiyaz, sırasiyle ve derece derece, ruh, kafa, el ve âlete ait… Ordu ki, cemiyetin yumruğudur; gömülü olduğu eti acıtmayan bir tırnak gibi, başiyle âhenk halinde bulundukça, o cemiyet sâlim, o baş aziz ve o yumruk mübarektir.”

15 Temmuz Anadolu’yu işgal teşebbüsünün halkımız tarafından püskürtülmesinin ardından hainlerden temizlenen ordu, gömülü olduğu eti acıtmak yerine gömülü olduğu cemiyeti muhafaza için dünyanın her yerinde görevini lâyıkıyla yapıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da mezkûr konuşmasında bu hususa dikkat çekti: “Son olarak 15 Temmuz'da gerçek yüzlerini gösteren hainleri bu cesaretle tepeledik. Sınırlarımız dışından kuşatılmaya çalışılan ülkemizi, milletimize biçilen kefeni bu kararlılıkla parçalayıp arttık. Karşılaştığımız ikiyüzlülükleri, alçaklıkları, hak ve hukuk tanımazlıkları, tehditleri, yaptırımları birliğimizden ve beraberliğimizden aldığımız güçle yıkıp geçtik. Maruz kaldığımız her saldırı, mücadele azmimizi daha da perçinledi. Aştığımız her engel, kendimize olan güvenimizi daha da güçlendirdi. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle geldiğimiz yer, geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağladı. Şimdi artık dün olduğundan daha gür bir sedayla, daha samimi bir inançla, kendimizden daha emin bir şekilde düşmanlarımıza 'hodri meydan' diyoruz.”

Son 4 yıldır, sadece kendi halkını değil dünyada ezilen tüm halkların umudu olan bir Türkiye ve ordusu var. Ve bugün Türkiye’nin önüne set çekmek isteyenler şunu biliyorlar ki, Türkiye’ye açacakları bir savaşta ilk kendi sokakları karışacak. Sadece onların gözü Anadolu’da değil, ezdikleri halkların da gözü Anadolu’da; her şey Anadolu’dan atılacak bir işaret fişeğine bakıyor!.. Bundandır Türkiye’nin önüne birbirlerini iteklemeleri. Bundandır, Türkiye’de işbirliği yaptıkları gazeteci unsurlarının maaşlarını 6 kat artırmaları!

Cumhurbaşkanı Erdoğan dünkü konuşmasında, Türkiye’ye düşmanlık eden ülkelerin halklarına seslenerek, devletinizin Türkiye’ye yönelik yapacağı saldırgan tutumunun bedelini ödemeye hazır mısınız diye sordu: "Asıl soru şu; acaba şu anda Akdeniz'de ve mücavirinde karşımıza dikilenler de aynı fedakârlıkları göze alabiliyorlar mı? Yunan halkı muhteris ve kifayetsiz yöneticileri yüzünden başlarına geleceklerini kabul ediyor mu? Fransız halkı muhteris ve kifayetsiz yöneticileri yüzünden ödeyecekleri bedelleri biliyor mu? Kuzey Afrika ve körfezdeki kim ülkelerin kardeş hakları muhteris ve kifayetsiz yöneticileri sebebiyle kararan istikballerine razı gösteriyor mu? On binlerce kilometre öteden, Türkiye'nin demokrasisine, hukuk devletine, bölgesel çıkarlarına göz diken ülkelerin vatandaşları bu sürecin dönüp kendilerine verecekleri zararın farkında mı?”

Cumhurbaşkanı dünyaya çok mühim sorular soruyor. Dünya halkları bu konuşmadan haberdar olmalı. ABD’den maaş alan gazeteci unsurlar, kelimesi kelimesine doğru düzgün çevirin de, 6 kat artan maaşlarınızı hak edin!