Evet, AK Parti'nin çok sayıda tarihi çeşmeyi restore edip musluğundan su akıttığını partililer bile bilmez.
Ama CHP'nin bir çeşmeyi restore edip musluğundan su akıttığını bütün Türkiye bilir.
Çünkü AK Parti yağmur gibi yağan icraatlarını anlatmaz ama CHP bir çeşme ile kendini âleme tanıtır.
AK Partili belediyeler ihtiyaç sahiplerine aylık belli bir miktar para yüklenen kartları verir ve ihtiyaç sahibi onunla etini de sütünü de ihtiyacı olan her şeyi onurluca alır; bunu Türkiye bir tarafa partililerin çoğu bilmez.
Ama CHP araçların üstüne koca afişler asarak süt dağıtıyorum reklamı yapar medyada duyurur Türkiye duyar.
AK Partili belediyeler sayısız kreş açar partilileri dahi bilmez ama CHP Adana'da genel başkanla birlikte 10 büyük şehir belediye başkanı küçücük bir kreşin açılışını büyük tören düzenleyerek ve medyayı kullanarak açar, CHP kreş açıyor olur.
İşte buna algı yönetimi deniyor.
Kabul edelim CHP algı yönetiminde başarılı.
AK Parti ise 20 yıldır devrim niteliğinde icraatlar yapmış ve yapıyor olmasına rağmen aynı başarıyı gösteremiyor.
Hadi yaptıklarını anlatamama bir yana, haksız saldırılara karşı da maalesef gereği gibi cevap da veremiyor.
Bu yazıyı yazmama dün sabah gazeteleri okurken gördüğüm iğrenç bir haber sebep oldu.
Haber birkaç gazetede "AKP'li müdür 11, danışmanı beş maaş alıyor!" başlığıyla verilmişti.
Adı lazım değil bir CHP milletvekili Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz hakkında artık bayatlamış olan bir iddiayı gündeme taşımış muhalif medya da mal bulmuş mağribi misali üstüne atlamış.
Daha önce de bir kaç kez Poyraz hakkında benzer iddialar yayınlandı hatta 250 milyon avro maaş alıyor iddiaları bile gündeme getirildi. Poyraz bunları tekzip etse de arsızlar arsızlıklarından vazgeçmediler. İftiralarına devam ettiler.
Çünkü hedef Poyraz değil 2023 seçimlerine kadar AK Parti'yi yıpratmak!
Aslında isim verilerek kurum zikredilerek hepsinden maaş alıyor iddiası yabana atılacak cinsten iddialar değil. Bu iddialar toplumu ikna edecek şekilde çürütülmezse maalesef sadece muhatap değil onu koruyan AK Parti de zarar görüyor.
Parti içinden bile 'bu kadar da olmaz' sesleri duyuluyor; neticede algı operasyonu amacına ulaşıyor.
Ben bu iddia ilk gündeme geldiğinde Poyraz'ı arayarak durumu sormuş ve bunun bir algı operasyonu olduğunu öğrenmiştim.
Vekil olmuş ama henüz doğruları araştıracak olgunluğa kavuşamamış olan o adı gereksiz vekil, Fahrettin Poyraz'ın maaş aldığı kurumları şöyle sayıyor: Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü, GÜBRETAŞ Yönetim Kurulu Başkanı, Tarım Kredi Eğitim, Kültür ve Sağlık Vakfı (TAREKSAV) Yönetim Kurulu Başkanı, Tarım Kredi Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Bereket Tekaful Yönetim Kurulu Başkanı, Bereket Emeklilik Yönetim Kurulu Başkanı, Bereket Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı, GÜBRETAŞ Maden A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı, Tarım Kredi Sera A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı, Tarım Kredi ve Kooperatifleri ve Birlikleri Sosyal Yardım Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı.
Gerçeği bilmeyenler bu kurum isimlerini görünce haliyle, ' Bu kadar da olmaz!' diyecek.
Bu tam bir algı operasyonudur!
Poyraz'ın bu kurumların başkanı olduğu doğrudur ama hepsinden maaş aldığı su götürmez bir yalandır iftiradır!
'Başka biri mi yoktu da hepsine o başkan oldu?' dediğinizi duyar gibiyim.
İşin aslı şu: Fahrettin Poyraz, Tarım Kredi Kooperatifleri Genel müdürüdür. Diğer şirketler bu genel müdürlüğe bağlı şirketleridir. Dolayısıyla Poyraz otomatik olarak o şirketlerin yönetim kurulu başkanıdır. Tıpkı bir holdingin CEO'sunun kendisine bağlı şirketlerin yönetim kurulu başkanı olması gibi.
Asıl gizlenen gerçek ise Poyraz'ın her şirketten maaş almadığıdır.
Evet, Poyraz sadece genel müdürlük maaşı almakta ve başkanı olduğu diğer şirketlerden sadece birinden huzur payı almaktadır.
Çünkü bu mevzuatı düzenleyen 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu'nun 3. Maddesi bir kişinin birden fazla şirketten ücret ya da huzur payı almasını yasaklar.
Poyraz da sadece genel müdürlük maaşı ve sadece bir şirketten 12 bin lira huzur hakkı ücreti almaktadır.
Ve 37 milyarlık aktif büyüklüğü ve beş bine yakın çalışanı bulunan kurumun yöneticisi olan Poyrazın aldığı ücret, bu kuyruklu yalanı yayınlayan gazetelerin yayın yönetmenlerinin aldığı astronomik rakamların yanında devede kulak bile değildir!
Ayrıca bu şirketler SPK mevzuatına tabi olduğu için herhangi bir usulsüzlük halinde genel müdür şahsen sorumlu olur ve usulsüzlük bedelini şahsi malından ödemek zorunda kalır.
Poyraz vekil olduğu dönemde de halkın ve çiftçinin problemlerini bütün çıplaklığıyla dile getiren vatandaşın meclisteki en güçlü temsilcilerinden biriydi. Başında bulunduğu kurumun misyonunu başarılı şekilde ifa edebilme ehliyet ve liyakatiyle temayüz etmiş değerli dürüst ve çalışkan bir yöneticidir.
Danışmanı dedikleri genel müdür yardımcısı için de aynı kanun maddesi geçerlidir, sadece bir yerden ücret ya da huzur payı almaktadır.
Gerçek budur.
İnsan biraz araştırır, milletvekili daha çok araştırır, gazeteci ise her gelen habere itibar etmez.
Bu şirketlerin adını sayıp genel müdüre algı operasyonu çeken adam da milletvekili değildir, fitne vekilidir. Bu iftirayı haber yapan gazeteci de fitneye su taşıyanların hık deyicisidir.
Bu iftiralara balıklama atlayanların, bir zamanlar AK Parti'nin nimetlerinden en çok istifade edenler olması da işin bir başka boyutu! (Tekzibi yiyince haberi digital ortamdan kaldırarak aklanmış olmuyorlar!)
Evet '4-5 yerden maaş alıyorlar' tıpkı '128 milyar nerede?' sürecinde olduğu gibi 2023 seçimlerine yönelik bir algı/fitne operasyonudur.
Fitneciler fitne yapar, onlara kızabiliriz ama asıl önemli olan ve yapılması gereken onlara karşı tedbirli olup algılarını/fitnelerini kendilerine iade edip millete gerçekleri anlatmaktır!
Tabii ki burada asıl görev konunun yürütmedeki resmi ve partideki sivil sorumlularına düşüyor!
2023 uzak değil!