Günlerdir, çarþaflý kadýna zincir vuran CHP'yi konuþuyoruz. Tepkiler "zincir" üzerinde yoðunlaþmýþ ise de asýl vahamet, Türk kadýnýnýn, çarþafý çýkarýlarak yarý çýplak Avrupalýya dönüþtürülmesidir.
Bir "yarý çýplak" skandal da Ýzmir Büyükþehir Belediyesi'nden geldi. Sahneye "semazen" kýyafetiyle çýkan bir dansçý, ney eþliðinde sema ederken sarýðýný ve tennuresini çýkararak, yarý çýplak vaziyette oyun havasý eþliðinde dans etmiþ. Neyse ki, erkek dansçý tercih edilmiþ. Daha kökten bir CHP anlayýþýyla bir kadýn, "semazen" olarak baþlayýp "üstsüz dansöz" olarak da devam edebilirdi.
Tunç Soyer, CHP Genel Baþkaný Kýlýçdaroðlu'nun da huþuyla izlediði bu garip gösterinin "tema"sýný, "Döngüsel Kültür" olarak açýklamýþ ve kültürümüzü "deðiþtirmek" istediklerini belirterek "yepyeni bir kültür" oluþturmaktan bahsetmiþ.
Hatýrlýyor musunuz? Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi'nde de Ekrem Ýmamoðlu ile birlikte CHP'nin "Türkçe Kuran" saplantýsý hortlamýþtý.
ASLINDA BÜYÜK HÝZMET YAPIYORLAR!
Türk milleti olarak, bu gösterileri organize eden CHP'li yöneticilere teþekkür etmemiz gerekir.
Çünkü...
CHP aslýnda, Ýslam düþmanlýðýnýn kurumsallaþmýþ halidir. Türkçe ezan, Türkçe Kur'an zulümleriyle baþlattýðý bu görevini, tek parti diktatörlüðü boyunca tavizsiz sürdürmüþtür. Sonrasýnda da "irtica hortladý" yaygarasýyla, Müslümanlarý, kendi yurdunda esir duruma düþürmüþtür.
Ancak Baykal'ýn, "Laiklik elden gidiyor" yaygaralarý bu dönemin sonu olmuþ, onursuz bir darbe ile birlikte CHP'nin stratejisi de tamamen deðiþmiþtir.
Yeni Haçlý Seferlerini, "hizmet ehli cemaat(!)"ten çýkardýðý "þövalye"lerle sürdüren "derin" beyinler CHP'ye de, "Israrla muhafazakârlaþan bir toplumda 'kör gözüne parmaðým' tipi siyaset inadýný býrakýn, muhafazakâr makyajý yapýn" talimatý vermiþlerdir. Ýþi þansa býrakmamýþ, bir takýye örgütü olan FETÖ'ye takýye öðretecek kadar kâbiliyetli(!) olan Kýlýçdaroðlu'nu da, CHP'nin direksiyonuna oturtmuþlardýr.
Dikkat ederseniz 360 derecelik "döngüsel kapasite"ye sahip Kýlýçdaroðlu, sürekli olarak "Biz de Müslümanýz, kimsenin örtüsüne, inancýna, ibadetine karýþmayýz" mesajý vermektedir. Bununla da kalmamýþ çarþaflý kadýnlara CHP rozeti takmýþ, Eyüpsultan'da Yasin okuyarak seçim hazýrlýðý yapmýþlardýr.
Dürüst olmak gerekirse bu çabalar amacýna ulaþmýþ ve toplumun birçok kesiminde "CHP deðiþti" algýsý oluþmuþtur. Ýstanbul ve Ankara gibi büyükþehirlerde muhafazakâr aday gösterilmesi de bu algýyý güçlendirmiþtir. Özellikle, AK Parti'ye mesaj verme sevdalýsý yüzeysel muhafazakârlar, bu algý sayesinde vicdanlarýný kandýrmýþ, tilkinin sahte iltifatlarýna aldanarak aðzýndaki peyniri kaptýran karga misali, "Artýk CHP de dindarlaþtý" hayaliyle oy vermiþ ve dengeyi CHP lehine çevirmiþlerdir.
Yoksa yerel hizmet konusunda yaþýndan büyük sabýkasý olan bir partinin, "hizmet" endeksli bir yarýþta bu sonucu almasý mümkün deðildir.
Nitekim CHP'li baþkanlarýn, halka hizmet etmek gibi bir derdinin olmadýðý, kulaklarýmýzý saðýr eden þikâyetlerden anlaþýlmaktadýr.
Ancak bu baþkanlar, kendi þehrine hizmet edemese de Türk milletine çok önemli bir hizmette bulunarak, kadýnýn çarþafýný, semazenin kostümünü sýyýrýrken, CHP'nin "muhafazakâr" makyajýný da sýyýrýp indirmiþlerdir.
Böylece birkaç dertli Müslümanýn, yýllardýr anlatamadýðý "CHP'ye karþý olmak veya desteklemek, siyaset meselesi deðil; itikad meselesidir" gerçeðinin anlaþýlmasýný saðlamýþlardýr.
Yok, CHP'nin asla deðiþmeyeceði, tam aksine her fýrsatta deðerlerimizi deðiþtirmeye devam edeceði hâlâ anlaþýlmamýþsa o zaman artýk "Her toplum layýk olduðu þekilde yönetilir" hükmü devreye girecek demektir ki, Allah muhafaza...