Teker teker saymadým, kültür sanat dünyasýndan kimi ünlü kimi ünsüz 70 civarýnda isim bir imza ile "Ülkemiz için kaygýlýyýz" baþlýðýný taþýyan bir açýklama yaptý.
Açýklama CHP söylemlerinin tekrarýndan ibaret. Tek adam yönetimi, yangýn felaketi, Afganistan'dan Türkiye'ye göç eden erkekler ve bunlarýn akýbeti, yoksulluk, iþsizlik, ekonomik sýkýntýlar, seçim güvenliði konularýnda týpký CHP'liler gibi hükümet eleþtiriliyor.
Bunlara 'sanatçýlar giriþimi' yerine 'CHP Sanatçýlar Kolu' dense cuk oturur.
15 Temmuz kalkýþmasýnda susan, terör örgütüne karþý tavýr almayan, depremde selde felakette ortalarda görünmeyen, maðdur kendi görüþlerine yakýnsa konuþan deðilse susmayý tercih eden, daha dün Ülke tv muhabirine yapýlan saldýrý için bile aðzýný açmayan bu isimlerin kaygýsý hiçbir zaman bu ülke ve bu millet olmadý.
Olmasýný da beklemiyoruz. Milletin deðerlerinden kopuk, kendi kültürünü aþaðýlayan, batý hayraný, zihni beyni emperyalist batý kültürünün iþgaline maruz kalmýþ bir azýnlýk.
Evet zihniyet olarak tam CHP zihniyeti. Onun için CHP Sanatçýlar Kolu diyorum bunlara.
Fondaþ medya da milletine yabancý bu grubun açýklamasýný sanki Türkiye'nin tüm sanatçýlarý ve kültür adamlarý ayný görüþteymiþ gibi yaymaya çalýþýyor.
Mevcut hükümet sistemini 'Geçmiþteki ve günümüzdeki monarþilerde bile görülmemiþ bir uygulama' diyerek eleþtirirken 1925-1950 arasýndaki, farklý partilere hayat hakkýnýn tanýnmadýðý, CHP genel baþkanýnýn ayný zamanda cumhurbaþkaný olduðu ve o cumhurbaþkanlarýnýn kuvvetler birliðini savunduðunu bilmediðimizi zannediyorlar! Kendi diplerinin kapkara olduðunu görmüyorlar, hükümete dibin kara demeye çalýþýyorlar.
208 yangýndan 196'nýn söndürüldüðü gün kendini aydýn ilan eden bu grup 'yangýn felaketinde görüldüðü gibi yönetim hiçbir sorumluluk kabul etmemekte' diyerek toplumun aklýyla alay etmektedir.
Ayrýca sanki 'Help Turkey' deðirmenine su taþýrcasýna, 'toplum bütün bireyleri ve kurumlarýyla gerçek dýþý, kabul edilemez bir ortama ve bir altüst oluþa doðru sürüklenmektedir.' diyerek toplumdan ne kadar kopuk olduklarýný açýða vuruyorlar.
Masa baþýnda ahkam kesen bu grup, yanan traktörüne üç gün sonra kavuþan vatandaþýn tepkisini, bir hafta içinde hasarý karþýlanan afetzedenin devletine olan güvenini, sadece AFAD eliyle bölgeye 72,5 milyon nakit aktarýldýðýný ve diðer çabalarý 'gözleri var görmez 'sýnýfýndan olduklarý için görmez göremez.
Bu grup sinelerindeki alt üst oluþlarý ve evhamlarýný millete mal etmeye çalýþýrken millet el birliðiyle afet bölgesine destek olmanýn fedakarlýk örneklerini sunuyor.
Masa baþýnda sosyal medya üzerinden ahkam kesen bu grup evhamlarýna bir yenisini ekleyerek Afgan göçü üzerinden, 'Bu yasa dýþý göç olgusunun ülkemizin laik, demokratik, yurtsever yurttaþlarýna, nüfusumuzun büyük çoðunluðuna karþý, olasý bir milis güç oluþturma hazýrlýðý olduðu,' hezeyanýný savunuyor.
Hükümet bu kesime karþý Afganlardan milis kuvvet oluþturacakmýþ öyle mi?
Ama CHP genel baþkaný 'Erdoðan Biden'la Afgan göçü için gizli anlaþma yaptý' yalanýný ortaya atarsa elbette ki sanatçý kolu bu þekilde hezeyana kapýlacaktýr!
Yoksulluk, iþsizlik, gençliðin umutsuzluðu ve benzeri söylemleri aynen CHP'nin söylemleriyle bire bir örtüþüyor.
Bir de güya yandaþ deðillermiþ süsü vermek için, "Baþta CHP olmak üzere muhalefetin çýrpýnýþlarýný görmekle birlikte, toplum daha etken, daha güven ve cesaret verici, sözden çok eyleme dönük etkinliklerin beklentisi içindedir." çaðrýsýyla baklayý aðzýndan çýkarmaktadýr.
Ayný senaryoyu, biz Mýsýr'ýn seçilmiþ cumhurbaþkanýný indirme sürecinde gördük. Önce sosyal medyada çaðrýlar yaptýlar sonra eylem dediler, muhalif milyonlar sokaða inince ordu kimi muhalif grup temsilcilerini yanýna alarak 'millet böyle istiyor' gerekçesiyle Mýsýr'da yönetime el koydu,
Yine ayný senaryoyu iki hafta önce Tunus'ta gördük. Muhaliflerin sokak eylemleri bahanesiyle seçilmiþ meclis askýya alýndý tüm milletvekillerinin dokunulmazlýklarý kaldýrýldý.
Bu grup ayný yöntemi uygulayacaðýný açýklýyor ve hükümeti cumhuriyet düþmaný ilan ederek, "Türkiye Cumhuriyetini korumak için, cesaretle, kararlýlýkla, bütün bir ulusça el ele, omuz omuza olmamýz yaþamsal görevimizdir." Diyor.
CHP yönetiminin hükümetin meþruiyetini sorgulayan söylemlerinin bir grup sanatçýnýn eliyle yazýya dökülmüþ halidir bu açýlama.
Sanki ilk iki cumhurbaþkaný CHP'nin genel baþkaný deðilmiþ gibi evvelki gün CHP genel baþkaný canlý yayýnda açýkça "Erdoðan cumhurbaþkaný deðildir AK Parti'nin genel baþkanýdýr!" diyerek meþruiyete gölge düþürme politikasýný tekrar etti.
Gerçek þu ki, CHP AK Parti'ye muhalefet etmiyor, Türkiye'ye muhalefet ediyor.
Sanatçýsý da peþinden gidiyor!
Peki Anadolu irfaný bu zokayý yutar mý?!
Göreceðiz!