CHP'nin devr-i iktidarýnda erkler ayrý mýydý?

Þu televizyonlara çýkýp CHP sözcüleriymiþ gibi günümüz Türkiye’sinde kuvvetler ayrýlýðýnýn olmadýðýný militanca savunanlar nedense CHP’nin devr-i iktidarýnda, yani tek parti döneminde kuvvetler birliði olduðu gerçekliðini gizlemeye çalýþýyorlar.

Kendilerine bu gerçeklik hatýrlatýldýðýnda da bunun “tarihsel zorunluluk” olduðunu söyleyerek ilkesel bir duruþa sahip olmadýklarýný göstermiþ oluyorlar.

Ýnsan ilkesel bir duruþa sahipse, yani her hâlukârda kuvvetler ayrýlýðýndan yanaysa CHP döneminde olmayan bu duruma zinhar meþruiyet kazandýrmaz.

Kuvvetler ayrýlýðý denilen þey, yasama, yürütme ve yargýnýn birbirinden ayrýlmasý demek.

Baþka bir deyiþle her üç erkin birbirinin içine geçmeden ve dahi birbirinin emrine girmeden ayrý güçler halinde fonksiyonlarýný icra etmeleri demek.

Az biraz tarih bilgisi aktarýp öyle konuþalým...

1921 ve 1924 anayasalarýmýzda öngörülen þey ne?

Pek tabii kuvvetler/erkler birliði.

1961 anayasasýna kadar bu böyle.

Kuvvetler ayrýlýðýnýn gerçek anlamda olmadýðýný her seferinde dile getirip Erdoðan liderliðindeki yönetimi “Tek adam rejimi!” olarak suçlayan bu beyler nedense CHP’nin uzun yýllar geçerli kýldýðý kuvvetler birliði dönemini Cumhuriyet’in “asr-ý saadet”i olarak takdis ederler.

Çok fazla sýkýþtýklarýnda ise “Efendim o tarihsel koþullarda baþka türlüsü mümkün deðildi!” deme yoluna kaçarlar.

Bu dedikleri iki açýdan yanlýþ:

Bir: Kuvvetler birliði uygulamasý tarihsel bir zorunluluk deðil, bilinçli bir tercihti.

Konuyla ilgili ortaya konulan argümanlar bunun bilinçli bir seçim olduðunu gayet açýk biçimde ortaya koyuyor.

Baþka bir deyiþle bu o dönemki CHP’li iktidar seçkinlerinin zihni yapýlarýyla alakalý bilinçli bir tercihti.

Ýki: O tarihte baþka ülkelerde pekala kuvvetler ayrýlýðýný bir sistem olarak uygulayan ülkeler vardý.

Ýngiltere, Fransa vb. gibi...

CHP’li iktidar seçkinleri “Milli Þef” Ýnönü döneminde kendilerine Avrupa’nýn Ýtalya ve Almanya gibi faþist devletlerini model olarak aldýlar.

“Milli þef!”, faþizme özgü “Führer”in bizdeki adýydý.

Býyýklarýný bile Almanya’daki Hitler’in býyýðýna benzetenlerin “faþist zihniyetleri” her uygulamalarýnda kendini belli ediyordu.

CHP hanedanlýðýna dayalý tek parti döneminde “sandýk rejimi” yoktu.

Milletvekilleri CHP genel merkezinde belirlenirdi.

CHP’nin dýþýnda baþka partiler yoktu.

Dolayýsýyla muhalefet ve serbest seçimler yoktu.

Buna raðmen ne olur ne olmaz deyip “açýk oy gizli tasnif!” yoluyla CHP listelerine verilen oylar sayýlýrdý.

Uzatmaya gerek yok.

Tamamen CHP’nin belirlediði mebuslardan oluþan güdümlü bir tek partili Meclis vardý.

Yürütmeyi bütünüyle CHP’nin elindeki Meclis belirlerdi.

Meclis dediysem bu göstermelikti, gerçekte CHP’nin baþýndaki “Milli Þef” ne derse o oluyordu.

Yargý mý?

Güldürmeyin lütfen.

CHP il baþkanlarýnýn ayný zamanda Vali olduðu yýllardan bahsediyoruz.

Ezanýn dahi Türkçeleþtirildiði o meþ’um, o faþist, o despotik yýllardan...

O dönemi kutsayanlar bugün milletin hür ve helal oylarýyla serbest bir biçimde “gizli oy açýk tasnif!” usulüyle seçilen Cumhurbaþkanýmýza “Diktatör!” diyorlar.

Bu sistemin adýna “Tek adam rejimi!” diyorlar.

“Saray rejimi yýkýlacak TC devleti kurulacak!” diyorlar utanmadan-arlanmadan.

Kurulacaðýný söyledikleri devlet herhalde o geçmiþteki faþist tek parti devleti olsa gerek...

Diyorlar ki o dönemlerde baþka türlüsü olamazdý...

Yalan...

Ýngiltere’de hem monarþi vardý hem demokrasi...

Farklý partiler vardý.

Serbest seçimler vardý.

Meclis serbest seçimlerle belirlenirdi.

Fransa’da da baþka Avrupa ülkelerinde de bu böyleydi.

O yüzden bunun tarihsel/dönemsel bir mecburiyet deðil tam tersine bilinçli bir tercih olduðu, yani bir zihniyet sonucu olduðu aþikardýr.

Ýlginçtir bu güruh daha dün 17/25 Aralýk süreçlerinde bizi FETÖ yargýsýna havale eden güruh deðil mi?

Hepsi bir koro halinde “Baðýmsýz yargýya gidin aklanýn öyle gelin!” demiyorlar mýydý?

FETÖ yargýsý olunca “baðýmsýz ve tarafsýz yargý!” olacak ama bugün cesaretle ve inançla FETÖ’den hesap soran yargý olunca baðýmsýz ve tarafsýz olma özelliðini kaybedecek öyle mi?

Sizin ne bir ilkeniz ne bir siyasi ahlakýnýz var.

Sadece ve yalnýzca tedavisi olmayan Erdoðanfobik hastalýða düçar olmuþ zavallý yaratýklarsýnýz vesselam...